BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Bayraklı Belediye Başkan adayı Selim Gökdemir’in 1000 kişilik “Bizim Çadır” da akşam yemeği yedi.
Selim Gökdemir, farklı bir aday.
İzmir’de “Gökdelen Müteahhiti” olarak tanınıyor.
Ve kendisi kentte özel imar planı yapılarak “Gökdelenler Bölgesi” olarak ayrılan Bayraklı’da AK Parti’nin adayı.
İzmirliler bu rastlantı için aralarında “çok ilginç(!)” diye yorum yapıyorlar.
Ama bu konuda yanıldıklarını söyleyebilirim.
Doğru.. Alsancak Limanı’nın arkasından, Bayraklı - Turan sahili İzmir’in gökdelenler bölgesi..
Ama bu bölgedeki yapılara izni ve inşaat ruhsatını Bayraklı Belediyesi, seçilirse Selim Gökdemir vermeyecek...
Yapılaşma izni Büyükşehir’de. Yani yetki Kocaoğlu’nda...
Bayraklı Belediyesi sadece gökdelenler bittikten sonra, projesine uygun yapılıp yapılmadığını denetleyip, “yapı kullanma izni” verecek.
Bunun için, AK Parti, “Gökdelen Müteahhiti”ni, Gökdelenler Bölgesi Bayraklı’ya aday yaptı demek hem doğru değil, hem de haksızlık..
* * *
Başbakan Erdoğan’ın, Gökdemir’in seçim çadırından verdiği mesajlar, ne yazık ki, daha öncekilerinden pek farklı değildi.
Başbakan, “İzmir’i mutlaka istiyorum” diye yineledi.
Bu kez biraz daha iddialıydı, “Sakın ola, acaba kazanabilecek miyiz diye aklınızın ucundan geçirmeyin. Ben görüyorum. İzmir’i kesin kazandınız. Kendinizi buna alıştırın...” dedi.
Erdoğan’ın partililerine ve İzmirliler’e seslenirken, geçmişe göre tek farklı söylemi, ideolojilerle ilgiliydi;
“İdeolojiler bir kentin kalkınmasını sağlamaz. İdeolojiler karın da doyurmaz. Bu nedenle ben İzmirliler’e ideoloji anlatmıyorum. Hizmet anlatıyorum. Hizmetin siyasetini anlatıyorum. Bizim farkımız da bu...” dedi.
Doğru... Ama yeterli mi?
* * *
Başbakan’ı “İzmir’i istiyorum” derken, anlamaya çalışıyor, anlamak da istiyorum.
Büyükşehir adayı Taha Aksoy, gerçekten çok yetenekli, sakin, bilgili, saygılı bir siyasetçi.
İzmir için isabetli bir seçim..
Ama sorun, Taha Aksoy’un kişiliyle ilgili değil, İzmirli seçmenin öncelik verdiği değerlerle yakından ilgili.
Farkında mısınız bilemiyorum..
İzmir’in pek çok köşesinde Mustafa Kemal Atatürk’ün, İzmir ve İzmirliler ile ilgili şu sözleri yazılıdır:
“Ben bütün İzmir’i ve İzmirlileri severim.
Güzel İzmir’in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim..”
İdeolojiler belki bir kenti kalkındırmıyor, o kentin insanının karnını da doyurmuyor ama, İzmir çok farklı bir kent..
Sayın Başbakanımızın İzmir’de “teğet” geçtiği nokta da zaten bu..
Çünkü İzmirli seçmen için, laiklik, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimleri,
Cumhuriyet değerleri, yarım kalmış, bitirilememiş bir metrodan çok daha önemli.
Bu nedenledir ki; İzmirli seçmen CHP’ye oy veriyor..
Göreceksiniz 29 Mart’ta da verecek..