AKP İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, yeniden bu göreve aday.
Şengül, Ali Aşlık’ın 2007 genel seçimlerinde milletvekili adaylığı için istifa etmesi sonrasında bu göreve geldi. Aşlık yönetiminde il başkan yardımcısıydı. Bu kongre, ilk seçimi olacak.
“Karşımda kim aday olursa olsun kazanırım” diyor..
Doğru..
İzmir AKP’de 30 ilçenin kongresini de il başkanı olarak Şengül yaptı. Tüm ilçe kongrelerini onun destek verdiği isimler kazandı. İl delegeleri de onun inisiyatifinde oluşturuldu.
Listelere tamamen hakim.
O, “Kazanırım” diyor..
Ben, “Fark yapar” diyorum..
* * *
Siyasi partilerde milletvekilleriyle il ve ilçe başkanlarının başarı ölçüleri, girilen seçimlerde elde edilen sonuçlardır.
Bu bir gösterge ise Şengül için “başarılı bir il başkanı” demek mümkün değil.
Bunu, ben değil, 29 Mart yerel seçimlerinin sonuçları “böyle” diyor.
İzmir’de il genel meclisinde AKP’nin oyu, bir önceki seçime göre artmadı, azaldı, yüzde 29.6’ya geriledi.
Büyükşehir oyları da azaldı, yüzde 31’lerde kaldı.
CHP ise il genelde oylarını yüzde 48’lere, Büyükşehir’de de yüzde 55’e taşıdı.
Şayet, 29 Mart bir yerel seçim değil de genel seçim olsaydı, belediye başkanları yerine milletvekillerini seçiyor olsaydık; CHP’nin İzmir’de çıkartacağı milletvekili sayısı 16, AKP’nin ise en fazla 6 olacaktı.
Bu tablonun adı sizce de başarısızlık değil mi?
* * *
AKP İzmir il yönetimine parti içinde büyük tepki var.
Uçları zehirli okların hedefi Aydın Şengül.
Böyle bir süreçte yapılacak AKP İl Kongresi’nde, Şengül’ün ağır bir seçim yenilgisi almış il başkanı olarak tekrar aday olması ne kadar doğru; bilemiyorum.
Şengül, doğru buluyor olmalı ki; “Adayım” dedi.
Bu kendi isteği.
AKP Genel Merkezi aynı görüşte mi?
Başbakan ve AKP Genel Başkanı Erdoğan da mı böyle düşünüyor?
* * *
AKP Genel Merkezi’nin, İzmir’de alınan seçim yenilgisine bakışı son derece ciddi. Ankara, yenilgiyi klasik bazı gerekçelerle geçiştirmeye çalışan İzmirli bakan ve milletvekilleri gibi düşünmüyor.
Nitekim, Başbakan Erdoğan’ın İzmir’deki seçim sonuçlarının araştırılması, yenilginin gerçek gerekçelerinin belirlenmesi ve suçlularının tespiti için, Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’yu özel olarak görevlendirmesinin nedeni de bu.
Aksu, önümüzdeki günlerde İzmir’e gelerek, hem kentin önemli isimlerinden hem de parti teşkilatından insanlarla görüşecek.
İddiaları araştıracak. Adaylık belirleme sürecinden tutun da, kimlerin nerelerde hatalar yaptığını belirlemeye çalışacak ve gözlemlerini önce Başbakan Erdoğan’a, sonrasında da partinin yetkili kurullarına taşıyacak.
İşte, AKP’de esas hesaplaşma bundan sonra başlayacak.
Demek istediğim şu:
AKP’de hiç kimse şimdiden “dereyi görmeden paçaları sıvamasın...”