OKUDUKÇA şaşırıyor, duydukça hayretler içinde kalıyorum.
Seçim ayrı şey, toplumsal sorumluluk apayrı birşey...
CHP adayı Aziz Kocaoğlu, İzmir Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün kentin içme suyu değerleriyle ilgili yaptığı tahlil sonuçlarında bilerek ve kasıtlı olarak “manüplasyon” yaptığını iddia ediyor.
Yani devletin bir kurumu, İzmir halkının içtiği suyu tahlil ediyor ve gerçek değerleri değil, Kocaoğlu oy kaybetsin diye, “arsenik oranını” yüksek açıklıyor!
Bu iddia doğruysa “yuh olsun size be!..”
Devletin bir kurumu, sırf iktidara yalakalık olsun diye, insanları korku ve panik içinde yaşamaya mahkum edebilir mi?
Kocaoğlu ısrarcı...
“İzmir Hıfzıssıhha Enstitüsü’nce yapılan testlerin sonuçlarıyla İZSU’nun tescilli (tahlil yapmaya yetkili) laboratuvarındaki test sonuçları arasında büyük farklar var...”
Yani; Hıfzıssıhha gibi bir kurum, İzmir’in içme suyunda arsenik oranı, insan sağlığına zarar vermeyecek miktarda iken, değerleri kasıtlı olarak yüksek göstererek, “Ey İzmir halkı; belediye başkanınız size zehirli su içiyor” demek istiyor.
Var ya...
Böyle bir skandal, dünyanın neresinde yaşanırsa, orada ne Sağlık Bakanı kalır, ne Sağlık Müdürü, ne de o kurumun başındakiler.
Onurlu insanlarsa istifa ederler.
Etmezlerse de kovulurlar!
* * *
Kuraklıktan inlediğimiz yaz aylarında Petkim’in Aliağa’daki barajından su kullandık. Çünkü yeraltı kuyularından alınan suyun kalitesi o dönemde hem iyice bozulmuştu hem de yetmiyordu.
Allah razı olsun Petkim yetkililerinden.
Şükür ki, Büyükşehir Belediyesi jet hızıyla arıtma tesislerini tamamladı, arsenik oranı düşürüldü, suyumuz iki, üç ayda tertemiz oldu.
Bugün rahatız. Öyle güzel yağış aldık ki, sadece Tahtalı’daki su rezervimiz 100 milyon tonun üzerine çıktı.
Ancak geçmişte yeraltı suyuna çok yüklendiğimiz için Sarıkız kaynakları hala normale dönmedi.
Bu nedenle de Kocaoğlu hala Petkim Barajı’ndan su almaya devam ediyor.
Geçen gün yine devletin bir kurumu olan Devlet Su İşleri (DSİ) ne yapmış biliyor musunuz?
Başkan Aziz Bey anlattı. Şaşırdım:
İzmir bu barajdan daha fazla su kullanmasın diye; DSİ, Petkim Barajı’nın kapaklarını açarak, milyonlarca ton suyu denize boşaltmış!..
Aslında bilgi verilse, İZSU barajdaki fazla suyun tümünü şebekesine alabilecek.
İzmirli de bu suyu kullanacak.
Ama DSİ fazla suyu İzmir’e vermek yerine boşa akıtmış.
Böyle bir düşmanlık olabilir mi?
Sonra sen kimsin kardeşim?
Devletin bir kuruluşu mu; Ankara’nın tetikçisi mi?
Söyle de bilelim.
Bilelim ki, ona göre de tavır alalım!
