Suriye’nin yeryüzünde tek müttefiki Rusya Federasyonu’dur ancak Beşar Esad, canı istediği zaman Putin’i göremiyor da, konuşamıyor da. Üç yıl önce Putin, birkaç saatliğine Şam’a uğrayıp Ortodoks ahalinin Noel’ini kutladı. Esad da en son 2021’de Moskova’ya gitti. Geçen hafta 4 saatlik Moskova ziyaretinin üç saatini Putin’le görüşerek geçirip ülkesine dönen Esad, Putin’e Rusya’nın Suriye’de yeni üsler açma kararından dolayı teşekkür ettiğini söyledi. Putin ise hiçbir şey açıklamadı... Rus yetkililer de yeni üslerden söz etmedi, sadece Putin’in Esad’a Erdoğan’la görüşmesi gerektiğini tekrarladığını vurguladı.
Bu görüşmenin olabilmesi için önce dışişleri bakanlarının görüşmesi, onun için de dışişleri bakan yardımcılarının bir araya gelmesi gerekiyor. Ne var ki bakan yardımcılarının geçen hafta yapmaları gereken görüşme gerçekleşmedi. İran’ın da katılmakta ısrar ettiği bu görüşmenin yapılamaması, öyle anlaşılıyor ki, Suriye’nin nihai görüşmeyi yani Erdoğan’la bir araya gelmeyi geciktirmek istemesinden kaynaklanıyor. Her zamanki gibi kimliği açıklanmayan bir Suriyeli yetkili, böyle bir görüşmenin olması için Türkiye’nin muhalif güçlere desteğini kesmesi ve askerlerini Suriye’den çekmesi gerektiğini söyledi. Putin’in sözcüsü Dimitri Peskov, zevahiri kurtarmak için “Bu tür zirveleri hazırlamanın uzun sürdüğünü” söylemekle yetindi.
Putin biliyor ki, Türk Silahlı Kuvvetleri çekildiğinde şu an Suriye’nin yüzde 30’unu oluşturan ve boydan boya Suriye’yi ülkeyi bölen Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (Rojava) denen PKK’nın Suriye kolu PYD’nin elindeki oluşum, bir anda bağımsızlığını ilan eder ve Rusya buna karşı hiçbir şey yapamaz. Rusya, şu anda Ukrayna’da saplandığı bataklıktan çıkamazken, Suriye’de yeni üsler de açamaz. Açsa bile bunlar, Rojava’ya bir ordu kuran, bu yıl 100 milyon dolar mali ve 60 milyon dolarlık tahıl yardımı yapan, PKK-PYD unsurlarına her türlü eğitim desteği veren ABD’nin Suriye için uzun vadeli planlarını etkileyemez. Rojava’nın bağımsızlık ilanını engelleyen sadece Türkiye’dir; ABD’nin - NATO müttefiki, ikili anlaşmalar üsleri olan - Türkiye’ye karşı açıktan düşmanca bir tavra girememesidir.
Beşar Esad, ABD’nin Rojava’da kurduğu Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDF) “ayrılıkçı silahlı güç” ilan etti ama Suriye Ulusal Koalisyonu isimli, Türkiye’nin de bazı gruplarını desteklediği muhalefete karşı düzenlediği saldırıları, bu muhalefete mensup kişilerin eşlerini ve çocuklarını bombalayarak gerçemleştirdiği insanlık dışı eylemlerin hiçbirini SDF’ye karşı yapmadı.
Suriye’nin toprak bütünlüğü, PKK’nın Suriye topraklarından çıkartılması, ABD’nin, bu ay içinde Genelkurmay Başkanı, Merkez Kuvvetleri Komutanı gibi üst düzey yetkililerle sürekli takviye ettiği bu özerk bölgenin süratle yok edilmesine bağlıdır.
Rusya’nın kendi başı zaten beladayken Esad’ın ülkesini yok olmaktan kurtarmak için tek çaresi, Türkiye ile görüşmektir. Tabii ülkesini yok olmaktan kurtarmak gibi bir düşüncesi varsa!