Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Trump, ilk yurt dışı gezisinde İsrail’e de giden ilk ABD başkanı oldu. Trump, görev başındayken Ağlama Duvarı’na giderek dilek mektubu bırakan ilk başkan da oldu; bu sırada yanına İsrail Başbakanı Netanyahu’nun gelmesini reddederek, Batı Duvarı denen yapının Eski Kudüs’e yani Müslümanlara ait olduğunu, ABD’nin tanıdığını göstermiş oldu. Trump’ın ağzından dökülen sözlere bakarsak, yarın bir İsrail-Filistin barış anlaşması imzalansa ABD o günü ulusal bayram ilan edecek.

İşin gösteriş faslı bir yana, kalıcı bir İsrail-Filistin barışı yıllardır uluslararası siyasetin bir numaralı meselesidir. Bu, İngilizlerin Filistin’i işgal ederek orada bir “Musevi anavatanı oluşturulmasına” imkân sağlayan Başkan Wilson’dan beri, bütün ABD başkanlarının da hayali. Buna iki taraf arasında anlaşma imzalatacak kadar yaklaşanlar oldu. İki tarafın kanlı savaşlara tutuşmasına seyirci kalanlar da. Ama 1920’den beri bütün ABD başkanları bir Filistin-Musevi barışının hayalini gördüler.

Haberin Devamı

Trump, koyu bir Musevi olan damadı Jared Kushner’in ve onun ailesinin çabasıyla, İsrail’de, “Amerika barış için Filistinlilere ve diğer Araplara çok baskı yapıyor” havası oluşturmayı başardı. İç siyasette başına her gün bir yeni siyasal bela açılan ve sonunda yönetimindeki eski-yeni bazı yetkililer hakkında özel savcı atanmasına kadar türlü sorunlarla karşılaşmış bulunan Trump, kurtuluşun böyle bir dış politika başarısına bağlı olduğuna ikna edilmiş görünüyor.

Trump önce Netanyahu, sonra Mahmud Abbas ve (ne alakası varsa) Mısır’ın darbeci lideri Abdül Fettah El Sisi ile görüşerek, kendine göre bir “zemin” oluşturdu. Ortaya bir “Amerika elçiliğini Kudüs’e taşıyor” lafı atıldı; sonra bundan vazgeçildi. Ki böylece Filistinlilerin ve Müslüman ülkelerin kalbi kazanılmış olacaktı. Ne var ki başdanışmanı olan damanı Jared Kushner’in ve ailesinin İsrail ve diğer Musevi sermayesi ile emlak ticareti ilişkisi, kendisinin bu son gezisindeki konuşmalarından süzülen koyu İsrail sevgisi, Trump’ı “en çok İsrail yanlısı başkan” kılıyor. Bu yanlılığın birinci sonucu ise İsrail-Filistin meselesinin Filistin boyutunun yeteri kadar yakından görülememesi oluyor.

Haberin Devamı

Son 20 yılda işgal altındaki Arap topraklarında iki ayda 3 binden fazla yeni konut yapılmasının Trump zamanına rastlaması tesadüf müdür? Amerika’nın İsrail elçisi değil de İsrail’in Amerika elçisi olması daha uygun olacak bir kişinin Tel Aviv’e gönderilmesine ABD Kongresi’nde bazı Musevi üyeler bile itiraz etmişti. 10 yıl içinde İsrail’e 38 milyar dolar bağış yapılacak olması, içecek suyu bile bulunmayan, elektriği Türkiye’nin bağışladığı jeneratörlerden alan, hastalarına ilaç, serum, kan bulamayan Filistin halkı nezdinde, ABD’ye hiç ama hiç “adil bir barış hakemi” niteliği kazandırmıyor.

130’dan fazla ülkenin tanıdığı Filistin’in, ABD’nin yardımına da arabuluculuğuna da ihtiyacı yok. ABD, Filistin’i şimdi bir Sünni ittifakının konusu göstererek ve Hamas’ı, El Kaide ve Hizbullah gibi terör örgütleriyle birlikte anarak, yeniden bir iç bölünmenin eşiğine getirmesin, yeter.