Irak ve Suriye’ye ilişkin haberleri uluslararası kaynaklardan izliyorsanız, Arab Tribesmen/Arap Kabilelileri ifadesini görünce özellikle dikkat etmelisiniz; çünkü haber kaynağı muhtemelen ya ABD’nin ya da Rusya’nın borusunu çalıyor demektir.
Kolay anlaşılabilir olmayan bir dizi sebeple, Rusya ve ABD, Suriye’de ve Irak’ta birbirine karşıt gibi görünse de esasen birbirine paralel çıkarlar izliyorlar. Rusya ve ABD gibi hem istihbarat hem de güvenlik aparatları dünyada eşsiz olan iki ülkenin karşısına, “Siz ulusal çıkarınızın nerede olduğunu bilmiyorsunuz; yanılıyorsunuz!” diye çıkmak mümkün değildir. Bu iki ülkenin Suriye ve Irak siyasetlerini kendi çıkarlarına uygun bulmayan (örneğin Türkiye gibi) ülkelerin yapacağı iş uzun vadede savunma ve enerji bağımsızlığını sağlama yönünde güçlü adımlar atmak, kısa vadede ise, ABD ve Rusya’nın yöneliminden bizim gibi rahatsız olan gruplarla mevcut şartların elverdiği yöresel ittifak ve iş birliği ile elini güçlendirmektir.
Rusya elbette ABD’nin Afganistan’dan gizli yollarla Orta Doğu’ya Taliban sevkiyatını biliyordu. Bu yapay “düşman” Irak ve Suriye’ye ABD’nin ve Avrupalı müttefiklerinin gizli desteği olmadan, hiçbir ülkede bir karış bir toprak bile kazanamazdı. Orta Doğu ve Afrika’daki “İslamcı” grupların varlığını inkâr edemeyiz; lakin, örneğin Suriye’deki Sünnilerin, tarihten beri bir Şii diktatörlüğü olan bu ülkenin beşte üçünü ele geçirmesi, petrol kuyularına el koyması ve iki yıla yakın petrol ihraç etmesi yerel “İslamcıların” marifeti olamazdı.
Bu kadar “güçlü” bir oluşum, iki ay gibi bir süre içinde, Türkiye’den ve Irak’tan devşirme, Arapça bile bilmeyen bir avuç “Kürt Savaşçı” (yani PKK teröristi) ile nasıl temizlenebilirdi? Belki bininci defa ifade edeceğim ama bu komediyi bundan iyi anlatan bir başka kanıt bilmiyorum. ABD’nin PKK’lı devşirmelerle kurduğu sözde “kuvvet” Irak’taki Kürt ve Araplardan destek görmeyince, ülkedeki ABD Özel Harekât Birlikleri’nin komutanı general Raymond Thomas, bayrağı bile PKK’nın bir paçavrasından ibaret YPG (Halk Savunma Birimleri) denen grubun liderlerini topladığını ve “Siz bu şekilde Suriye’de tutunamazsınız; adınızı değiştirmeniz lazım!” dediğini Reuters’a 2017’de anlatmıştı. Hatta şimdi emekli olan general, demecinde gülerek bir espri yapmış, “İsimdeki ‘demokrat’ kelimesi de sanırım güzel bir dokunuş olmuştu!” demişti. Örgütün yeni adını biliyorsunuz. ABD Merkez Kuvvetleri Komutanlığı’nın her gün ders verdiği, helikopterle ve uçaklarla mühimmat ve diğer lojistik malzemeyi taşıdığı, Moskova’da da temsilciği olan PKK şubesi: Suriye Demokratik Güçleri. Resmi açılımı: Kuzey ve Doğu Suriye Etnik Milis Koalisyonu.
Buradaki “etnik” ifadesi güya Suriyeli Kürtleri anlatıyor. Hafta içinde Rus hava kuvvetlerinin “Arap kabilelilerini bombaladığı” haberi de bu “etnik milisleri” topraklarından çıkartan gerçek Suriyeli gerçek Kürt ve gerçek Arapları anlatıyordu.
Rusya gibi dünyanın dört köşesinde casusluk ağı olan bir ülke, savunma ittifakı olan dünyadaki tek ülke, Suriye’de kimin kim olduğunu bilmez değil ya? Kendi ülkesini PKK’lı teröristlere karşı savunan Arap ve Kürtleri bombalaması için Rusya’nın elbette geçerli bir sebebi vardır?
Belki hatların karışmadığı bir anda, dikkatlerini çekebilir, bu sebebi öğrenebiliriz! Kim bilir?