Yunanistan, AB’li dostlarına muhatap olurken nasıl gülücükler saçıyor, ama bize gelince NavTex’lerle hırlıyorsa, Mısır da aynı tutumu Etiyopya’ya karşı sergiliyor. Mesele yine Nil’in sularından yararlanma meselesi.
Nil dünyanın en uzun nehirlerinden biri ama ne yazık ki su miktarı Amazon ve Mississipi’ye göre daha az; ama adil olmak gerekirse, Nil’in sularının yüzde 66’sı Mısır’da, yüzde 22’si Sudan’da kullanılıyor. Etiyopya’nın istifade oranı ise yüzde sıfır. (Nil sularının yüzde 12’si ise buharlaşıyor.)
Nil’in iki kolu var; Mavi Nil isimli olanı Etiyopya’dan çıkıyor. Habeş halkı binlerce yıldır Nil’i seyretti. Nihayet 1956’da o zamanki ABD başkanı Eisenhower’in yardımıyla bir baraj yeri belirlendi; ancak iç huzursuzluklar, darbeler, işgaller, iç savaşlar, bölünmeler derken, nihayet iki yıl önce muhteşem bir barajın planları ve hesapları yapıldı. İtalyan firması Salini yapımı üstlendi.
Bir nehrin üst tarafını tutanlar, aşağılarda oturanlara saygı göstermelidir. Nitekim Etiyopya, Mısır, Sudan’ı bir ortak yönetim komitesine çağırdı. Ama bugüne kadar Nil’i adeta sömürmüş olan Mısır ve Sudan sadece şiddet tehditleriyle karşılık verdiler. ABD de, Mısır’ı destekleyerek, Etiyopya’ya her türlü yardımı durdurdu.
Etiyopya Afrika’nın en yoksul ülkesi değil; ama dünyanın en kalabalık 12’nci ülkesi olmasına rağmen ne doğru dürüst sanayii var ne de bir ihracat geliri. Uluslararası emperyalizm, Eritre ile, Cibuti ile, Somali ile öyle bir düzen kurmuş ki bu ülkelerin tümünden daha geniş ve kalabalık Etiyopya’nın 300 kilometre ötesindeki Kızıldeniz’e sahili yoktur. Aldığını pahalı alır, sattığına yüksek komisyon öder.
“Rönesans Barajı” adı verilen bu muazzam yatırım sayesinde Habeş halkı 6 bin 500 megavat (MW) elektrik üretecek ve bunun 2 bin MW’ını satacak. Bu satıştan 580 milyon dolar elde edilmesi planlanıyor. Böylece, kişi başına ulusal geliri 900 doların altında, dünyanın gelir bakımından 58’incisi olan Etiyopya, sağlık ve eğitim hizmetlerini komşularıyla aynı düzeye getirme imkânı bulabilecek. Mısır şu anda Etiyopya’dan 15 kere daha fazla elektrik tüketiyor.
Etiyopya’nın barajda su tutarken Mısır ve Sudan’ın zarara uğramaması için ortak çalışma önerisi ve diplomatik çabaları önce Arap Ligi tarafından reddedildi; Araplar, Mısır’ın zorlamasıyla BM Güvenlik Konseyi’nin devreye girmesini istiyorlar. Ancak Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin Etiyopya’ya karşı cephede yer alacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Bölgede kendisine “demokratik halk cumhuriyeti” ve sistemine “Marksist-Leninist” adını veren, 1987’den 1991’e kadar yaşayan kısa ömürlü rejimin uluslararası belleklerde bıraktığı kötü izin etkisini anlamak zor değil. Ancak, su tutma işlemini uzun bir döneme yaymaya hazır olan Habeş halkının yeni yönetimi, komşularına karşı iyi niyetini göstermiş bulunuyor.
Sudan en azından mahkemeye gideceğini belirtirken, Mısır’ın savaş tehdidi Arap halkı açısından yüz karası bir durum.