Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in savaş çığırtkanlığını anlamak mümkün, önünde seçim var... Yunan siyaseti böyle bir popülizm gerektiriyor. Ama Fransa’da seçimler bitti, Emmanuel Macron iyi-kötü koltuğu kurtardı, dolayasıyla şimdi Türkiye aleyhtarı söylemle ne yapmak istediğini anlamak mümkün değil. “Rusya ile diyalog halinde olan sadece Türkiye mi olmalı?” diyen Macron’a hatırlatmak gerekir ki, şu anda G7 Grubu’nun bir üyesi olarak, mesela kendisi veya grubun diğer üyeleri kalkıp gidip Rusya ile konuşabilir. Hatta konuşmalıdırlar...

Haberin Devamı

Böyle bir görüşmeyi zorunlu kılan mesele, İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya, ABD, Japonya ve Kanada’nın geçen hafta bir araya gelerek aldıkları kartel kararıdır. Kartel, ticaret dünyasında alıcıların satıcılara veya satıcıların alıcılara karşı “Şu fiyattan olmazsa almam, satmam!” dediği birlikler oluşturmalarıdır. G7 grubu, Rusya’ya karşı alıcı karteli oluşturarak, “5 Aralık’a kadar bize tavan petrol fiyatını bildir!” dedi. Koronavirüs salgınından önce, 2020 başında petrolün varili 30 doların altındaydı. Salgınla birlikte petrol arzı azaldığı için fiyatlar tırmanmaya başladı ve bunun üstüne bir de Rusya’nın Ukrayna işgali gelince petrol, 147 doları aştı.

Geçen hafta sonu itibariyle ham petrolün fiyatı ortalama 86 dolara düştü ama bu, sadece G7’ler için değil bütün dünya ülkeleri için yine de çok çok yüksek bir fiyat. Bu kadar pahalı petrolle elde edilen benzin, mazot ve elektriğe hiçbir ülke halkının dayanabilmesi mümkün değil. Çare, pandemi gerilediğine göre üretimi artırmak, Rusya ile Ukrayna’yı, 2014’te yaptıkları anlaşmaya dönmeye ve savaşı bırakıp, masaya oturmaya ikna etmek. Yok ama öyle olmuyor: ABD ve AB, Ukrayna’ya milyarlarca dolarlık silah ve teçhizat vererek bu insanlık dışı işgali, topyekün bir Karadeniz çatışması haline çevirmeye çalışıyorlar. ABD, AB ve G7 Rusya’ya petrol fiyatı dayatıyor: En son kaçtan vereceğini söyle, yoksa almayız!

Bunu uçağa atlayarak Moskova’ya gidip Putin’in yüzüne söylemiyorlar, arkasından Putin’in ve Türkiye’nin dedikodusunu yapıyorlar.

Haberin Devamı

Rusya’nın petrol ve gaz hariç, 250’den fazla mal ve hizmetine yaptırım uygulayan AB ile ABD’nin elinde şimdi bu mallardan doğan zararı telafi etmeye çalışan Rusya’ya karşı ne gibi bir mekanizma kaldı? Kartel ancak ve sadece pazarlık gücünü elinde tutan alıcı veya satıcı tarafından dayatılır. Rusya, Avrupa’ya gaz satmaktan vazgeçerse, batar mı? Hayır. Çin ve Hindistan, AB’nin açığını fazlasıyla kapatıyor. Hatta bazı Orta Doğu ülkeleri de Rus gazına dönüyor.

AB ile ABD şimdi, Türkiye başta olmak üzere bu ülkeleri tehdit edecek. Hatta ettiler bile: Avrupa Komisyonu, 1 Ocak’tan itibaren Türkiye’nin Rusya’ya karşı yaptırımlara katılması gerektiğini açıklayıp duruyor. Bu mümkün olsa bile, Rusya bir G7 karteli karşısında sarsılacak durumda değil.

Kış geliyor; iklim değişikliği yazların daha sıcak, kışların daha soğuk hale geldiğini gösteriyor. Macron, Türkiye’nin Rusya ile konuşabilen tek ülke olmasından yakınmayı bırakıp, Putin’den randevu istese, sanki daha doğru bir iş yapmış olacak.