Rutgers Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Sahar Aziz, El Cezire televizyonu ve Web sitesindeki kavrama alanı geniş yorumları ile dikkat çeken bir kişi. Gerçi bu yorumlardan birden fazlası benim fikren destekleyeceğim kişilere karşı veya benim karşı çıkabileceğim kişilere destek anlamına geliyorsa da mesele analizin aklî ve sonucun zeki bir çıkarsamaya dayanmasıdır.
Ne var ki Prof. Aziz, iki gün önce ANTİFA hareketini ele alan ve Trump’ın bu hareketi “iç terör örgütü” ilan etme kararını kınayan yazısında, ne akla yatkın bir analiz yapıyor; ne de zekâ taşan bir sonuca varıyor. Sahar Aziz, özetle, “Eğer yönetici konumundaki siyasetçiler, beğenmedikleri hareketleri terör örgütü ilan ederse nereye varırız?” diye soruyor.
ANTİFA’yı anlatmadan söze “Her başkan sevmediği örgütü susturursa” diye başlarsanız varacağınız nokta elbette demokrasi yanlısı herkesin olumlaması mümkün bir nokta olur: “ifade özgürlüğünü korumak gerektiği” yargısına kimse karşı çıkamaz. Hele bu satırların yazarı gibi “En iyi basın yasası olmayan basın yasasıdır” fikrinde olanlar, vardığınız sonucu sonuna kadar desteklerler.
Ama mesele öyle değil. ANTİFA, elini kana bulaştırmış bir terör örgütüdür ve üstelik sadece ABD için “dahili” bir örgüt de değildir. ANTİFA, PKK’nın, YPG’nin ve PYD’nin bütün cinayetlerinin ortağıdır.
“Anti-Faşist” teriminin kısaltması olan ANTİFA, sadece faşizme, Neo Nazilere, aşırı sağcılara karşı çıkan bir aşırı sol örgüt değildir. Örgüt müdür, değil midir? Örgüt ise nerededir? Bilen yok. Ama bu ayrı mesele! Kendi sözcülerine göre, belirli bir emir-komuta şeması bulunmayan, kısaca “hareket” denilen bu insanlar, ABD, Rusya, Türkiye ve birçok AB ülkesinin istihbarat kuruluşlarının, Kuzey Suriye’de en üz üç kampta, YPG teröristleri ile birlikte bulundukları bilinmektedir. Kamışlı, Rakka ve Ayn el Arab’da varlığı belirlenen ANTİFA üyeleri, YPG tarafından eğitilmekte ve (anlaşıldığına göre) Suriye ile ABD arasında serbestçe hareket edebilmektedirler.
Başkan Trump ve Beyaz Saray’da adeta muhasara altında bulunan ekibi (Muhasara altında? Bunu not edelim, bir başka vesile ile döneriz) ne kadar meselenin bu tarafını biliyorlar, bilemeyiz; ama ABD’nin Afganistan, Irak ve Suriye operasyonlarının Pentagon’da, bakan dairesinden değil, Florida’daki MacDill Hava Üssü’ndeki CENTCOM (Merkez Kuvvetleri) komutanlığından yürütüldüğüne göre, ANTİFA’nın Suriye-ABD arasındaki giriş-çıkışları pek bilinmiyor olabilir. Bu işleri bilecek ve bozacak tek kişi, emekli General Mike Flynn, 24 gün sonra Beyaz Saray’dan, Evanjelistlerin bir oyunu ile kovulduğuna göre, artık bilinmesi imkânı da zayıf demektir. (Beyaz Saray’da Evanjelist oyunu? Bunu da not edelim şimdilik!)
Özetle, Sahar Aziz yanılıyor: Siyah Amerikalının haklı öfkesini, barışçı protestodan çıkartıp, yağmacılık ve polis öldürmeye ve en son Seattle kentinin merkezini işgale vardıran ANTİFA bir terör örgütüdür ve Trump’ın bu hareketi terörist ilan etmeye hakkı vardır.