Gürkan Akgüneş

Gürkan Akgüneş

gurkan.akgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Uludağ Üniversitesi’nden 2 bilim insanı Bursa’nın Gürsu ve Kestel ilçelerindeki meyve üreticilerinin kapılarını çalıp, pestisit kullanımına dair tutum ve davranışlarını ölçtü. Sonuçlar ürkütücü.

Mesela bizim burada Tuta diye bir zararlı çıktı. Buna karşı yılda 12 kez ilaçlama yapan çiftçi gördüm. Çılgın bir ilaçlama yapıldı. O ürünü yiyemezsiniz”... Bu ifadeleri yazdığımda yıl 2012’ydi. Manisalı bir çiftçi kadının ağzından, bölgesindeki pestisit kullanım alışkanlığını aktarmıştım. Aradan 7 yıl geçti. Maalesef değişen hiçbir şey olmadığını bilimsel araştırmalarla görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir akademik çalışma gözüme ilişti. Bu hafta sizlerle de paylaşmak istiyorum. Zira çalışma, soframıza gelen meyve-sebzeyi üreten çiftçilerin, tarım zehirleri hakkında nasıl bir bilince sahip olduğunu göstermesi açısından oldukça çarpıcı.

Haberin Devamı

Uludağ Üniversitesi’nden iki bilim insanı yapmış araştırmayı. Bursa’nın Gürsu ve Kestel ilçelerindeki meyve üreticileriyle yapılmış çalışma. Üreticilerin kapılarını çalıp, pestisit kullanımına dair tutum ve davranışlarını ölçmüş bilim insanları. İki bölgedeki toplam 9 mahallede armut, elma ve şeftali üreten 75 çiftçiyle yüz yüze görüşmeler yapılmış. Ne kadar tarım zehri kullandıkları, zehri hangi kriterle seçtikleri ve kalıntı sorununa dikkat edip etmediklerini sormuşlar çiftçilere. Tahmin edebileceğiniz gibi, sonuçlar çok ürkütücü.

Pestisit çılgınlığı

Tam bir zehir kokteyli

Mesela armut üretenler... Bir yetiştiricilik sezonunda hastalık ve zararlılara karşı ortalama 18.3 kez tarım zehri uygulaması yapıyormuş. Yazının başında 12 kez ilaçlamayı ‘çılgın bir ilaçlama’ olarak nitelendiren bir çiftçinin tanıklığına yer verdiğimiz düşünüldüğünde ilaçlama çılgınlığının artarak sürdüğünü de anlıyoruz. Aslında 18 kez ilaçlamak; aldığımız o armutun her hafta pestisit uygulanarak büyütüldüğü anlamına geliyor. Yani tam bir zehir kokteyli gelmiş soframıza.

Elmada da durum farklı değil. Bölgedeki elma üreticilerinin bir sezonluk pestisit uygulaması 11.3 kez. Şeftalinin ise 10 kez ilaçlandığı ölçülmüş.

Haberin Devamı

Sonuç bu derece ürkütücü olunca hemen Türkiye’nin önemli pestisit uzmanlarından biri olan Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cafer Turgut’u aradım. Cafer Hoca da rakamlara inanmakta güçlük çekti; “Sonuçlar çok anormal. Bu kadar ilaçlanan bir meyveyi kimse yemez. İnsanlar yememeli. Ama armutta pestisit uygulamasının fazla olduğunu biliyoruz. Üzümle birlikte ikisinde ilaçlama 10 defanın altına pek düşmüyor. Ama 18 kez ilaçlamak demek; yetiştiricilik sezonunun 5-6 ay olduğunu düşündüğünüzde her hafta pestisit uygulanması anlamına geliyor. Tabii insanlar için bariz risk durumu, o üründe kalıntı olup olmadığına göre değişir. Son pestisit uygulamasından sonra hasat için gerekli bekleme süresine çiftçi uymuş mu; o da önemli.”

Hasat süresi önemli

Araştırmada, Cafer hocanın ‘önemli’ dediği noktaya dair bulgular da var. Mesela araştırmaya katılan her 4 çiftçiden 1’i, hasat süresinin öneminin farkında değil. Sadece yarısı süreye uyulmadığında kalıntı olacağının bilincinde. Yani o bölgede yetişen her 4 meyveden biri için hasat süresinin de dikkate alınmadığını anlayabiliyoruz. Peki çiftçi neden bu kadar zehir kullanıyor. Bunun da yanıtı araştırmada. Çünkü pestisit uygulaması süresini satan yönetiyor; “Üreticilerin yüzde 71.6’sı pestisit seçiminde, yüzde 66.3’ü doz belirlemede ilaç bayilerinin önerilerine uymuşlardır.”