Gürkan Akgüneş

Gürkan Akgüneş

gurkan.akgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İki böceğin kızılçamda evrimsel buluşmasıyla oluşan özel bir baldan söz ediyoruz; değeri yeni anlaşılsa da dünyada yüzde 95’i Türkiye’de üretilen çok özel bir bal: işte çam balının geleceği de alevler arasında

Ülkeyi kara dumana boğan alevler, çam balını da yaktı. Görünen o ki en az birkaç yıl sofralarda çam balı olmayacak. Nasıl olsun! Ne arı kaldı bölgede ne ağaç ne de böcek! O eşsiz flora tamamen küle döndü. Yeniden oluşması en az 30 yıl alır. Tam bir ekolojik yıkım yaşıyoruz. Aslında bunun tam göstergesi de çam balı. Balın oluşması için en başta Kuzey Akdeniz’e has kızılçamın (pinus brutia) var olması sonra o çamda evrimleşen Basra böceğinin (Marchalina hellenica) varlığı gerekiyor. Çünkü o böcek kızılçamın reçinesini emerek besleniyor. Sindiremediği karbonhidratı da ağacın gövdesine bırakıyor. İşte arılar da o karbonhidratla beslenip bal yapıyor. İki böceğin kızılçamda evrimsel buluşmasıyla vücut bulan çok özel bir baldan söz ediyoruz. Değeri henüz yeni yeni anlaşılsa da yüzde 95’i Türkiye’de üretilen çok özel bir bala dair tüm endişeler.

Haberin Devamı

Çam alanı kalmadı

Bölgede kiminle konuşsam yangınla birlikte çam balının geleceğinin de alevler arasında kaldığından söz etti. Marmaris Osmaniye Köyü’nde yaşayan arıcılardan Hüseyin Aydın, 80 bin kovanın konakladığı köyde arıcılığın tamamen sona erdiğini anlattı hüzünle: “Çam alanı kalmadı. Yeşil olan hiçbir şey kalmadı. Keçinin yiyeceği ot dahi yok. Hayvanı olan hanelere yonca bırakıyoruz birkaç gündür hayvanlar aç kalmasın diye. Yeniden ağaçlandırsak ne olur! En az 40 yıl sonra eski haline gelir ancak. Marmaris’te çam balı arıcılığının yüzde 60’ı bitti.”

Çam balını müzede görebiliriz

Türkiye Arıcılar Birliği Başkanı Ziya Şahin de önümüzdeki 2 yıl bölgede çam balı üretiminin mümkün olmayacağı görüşünde. En az 3-4 bin kovan yanıp kül olmuş. Yangın 15 gün sonra çıksa zarar çok daha ağır olurmuş. Çünkü o zaman şu an yaylalarda bakılan on binlerce kovan getiriliyormuş ormana. Tabii o kovanlar artık ormana gelemeyecek. O yüzden çam balı üretimi de mümkün olmayacak.

Haberin Devamı

“Çam balı müzelik hale gelebilir” diyen Uluslararası Arı Ürünleri Standartları (ISO) Komisyonu üyesi Aslı Elif Tanuğur Samancı da geleceğe dair çok endişeli: “Antibakteriyel ve antioksidan özellikleri açısından Manuka balından bile kaliteli bir balı kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Hem de tam dünya Türk çam balını yeni yeni keşfederken böylesi bir felaketi yaşadık. Zaten geçen yıl kuraklık nedeniyle rekolte azalmıştı bu yıl da yangın vurdu.”

Bal ormanları yandı umut Basra böceğinde

Basra böceğinin bu kara tabloda umut ışığı olabileceği belirtiliyor.

Kara tabloda umut ışığı

Peki, bu kara tablonun bir çözümü var mı? Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fen Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Duru’ya göre, Basra böceğini aşılayarak çam balını kurtarabiliriz: “Yanan bölgeler daha çok 0-300 metre arasındaki kızılçamlar. Üst bölgelerde hâlâ kızılçamlar var. O bölgelere kontrollü olarak Basra böceği aşılanırsa kesinlikle negatif durum pozitife dönüştürülebilir. Birkaç yıl içinde mevcut zararı minimize edebiliriz. Kızılçamı suçlayan, kızılçam ormanlarını Marshall yardımına bağlayan yorumlar duyuyoruz. Tamamen bilgisizlikten kaynaklanıyor bu görüşler. Kızılçam Kuzey Akdeniz’e özgü bir ağaç. ABD’de kızılçam bile yoktur. Sadece bizde olduğu için çam balını da sadece biz üretiyoruz. Dünya üretiminin yüzde 95’i Türkiye’ye ait. Çam balının bağışıklığı güçlendiren biyolojik aktiviteleri de kızılçamın tıbbi etkisinden kaynaklanıyor. Başka ballarda aynı bileşenleri göremiyoruz. O kadar değerli bir ağaçtan bahsediyoruz. Yerine zeytin dikelim, servi dikelim, diyenlerin bunları bildiğini sanmıyorum.”