Zeytinyağında fiyatlar arttıkça, zeytinyağında tağşiş (hileli karışım) da arttı.
Zeytinyağı tüketicisi için tek güvence, (1) Coğrafi işaretli ve ambalajlı zeytinyağı tüketmek. Coğrafi işaretli zeytinyağı bulunamıyorsa, (2) Markalı ve ambalajlı, üreticisi belli zeytinyağı tüketmek.
Şimdiye kadar 187 ürün coğrafi işaret aldı. Coğrafi işaret, ürünün ambalajına konuluyor. Bu işaret ürünün, Türk Patent Enstitüsü’nce belirlenen özellikleri taşıdığını belgeliyor. Ayvalık Zeytinyağı, Edremit Körfez Bölgesi Zeytinyağı, Güney Ege Zeytinyağı, Nizip Zeytinyağı coğrafi işaret belgesine sahip zeytinyağlar.
Zeytinyağı en kolay tağşiş edilen (hileli karışımı yapılan) gıda maddesi. Tüketicinin tağşişi anlaması imkânsız. Tağşiş sadece laboratuvarlarda tahlil ile anlaşılabiliyor.
Zeytinyağında tağşiş, ayçiçeği yağı, mısır yağı, pamuk yağı gibi yağların zeytinyağı ile tatlandırılması yoluyla yapılıyor. Riviyera ve prina yağlarına zeytinyağı karıştırılarak yapılıyor.
Asit kalite göstergesi
Zeytinden elde edilen yağlar asitliği 3.3 altında ise, zeytinyağı, sızma yağ olarak adlandırılıyor. Sızma yağların da kendi aralarında sınıfları var. Yağın asit oranı 0-1 arası ise yağ “Naturel”, asit 1-2 arası ise “Naturel 1”, asit 2-3 arası ise yağ “Naturel 2” olarak sınıflandırılıyor.
Ambalajlı yağ tüketenler, ambalajın üzerindeki bilgileri okuyarak yağın asit derecesinin ne olduğunu öğrenme şansına sahip olabiliyor.
Zeytinden elde edilen yağın asidi yüzde 3.3’ün üzerinde ise, bu yağ zeytinyağı olarak adlandırılmıyor.
Bu tür yağlar ile ağaç diplerine dökülmüş ve asitliği çok artmış zeytinlerden elde edilen yağlar, rafine tesislerinde özel işlemlerden geçiriliyor. Yağdaki asit sıfıra indiriliyor. Bu işlem sonucu yağın tadı ve özellikleri de sıfırlanıyor. Yok oluyor.
Riviyera da “doğal”
Asidi sıfırlanmış, tadı sıfırlanmış yağa yüzde 10 - yüzde 20 oranında zeytinyağı katılınca, yağ tatlanıyor. Bu yağlara Riviyera Tipi Zeytinyağı deniliyor.
Bir de prina yağı var. Prina, zeytinyağı fabrikalarında zeytinyağı için sıkılan yağların posası. Artığı.
Bu posalarda, artıkta az da olsa zeytinyağı kalıyor. Özel prina tesislerinde, prinalar özel işlemden geçirilerek, posadaki yağlar ayıklanıyor. Bu yağlar yüksek asitli olduğundan özel işlemlerle asiti sıfırlanıyor. Kokusuz bir yağ elde ediliyor. Buna prina yağı deniliyor. Bu yağların prina yağı olarak satılması mümkün. Riviyera ve Prina olarak satılan yağlar “doğal” zararsız.
Tağşiş yapanlar, hileli zeytinyağı satanlar, Riviyera tipi yağları ve de bir miktar zeytinyağı katılarak tatlandırılan prina yağlarını zeytinyağı diyerek satıyorlar. Burada tüketiciyi kandırma var. Tağşiş (hile) var. Daha da kötüsü, ayçiçeği yağının, kolza yağının, palm yağının zeytinyağı ile tatlandırılarak zeytinyağı olarak satılması.
Plastik şişelere doldurulmuş olarak, markasız olarak satılan yağların riviyera yağı mı olduğunu, zeytinyağı ile tatlandırılmış prina yağı veya herhangi bir nebati yağ mı olduğunu tüketicinin anlaması çok zor.
İşte bu nedenle her üründe ama özellikle zeytinyağında coğrafi işaretli ve ambalajlı ürün tüketmek önem taşıyor.