Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca hazırlanan “Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişikliğe Dair Kanun Tasarısı”nın 4. maddesi ile zeytin alanlarında, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın izniyle, tesisler yapılabileceği hükmü getiriliyor.
Tasarıyla, 25 dönümden (25.000 metrekare) küçük zeytinlikler “sıradan” arazi kabul edilecek...
Türkiye’deki zeytinliklerin ortalama büyüklüğü 10 dönüm. Özellikle yeni oluşturulan zeytinlikler 10 dönümden küçük ölçekte. Tasarı kanunlaşır ise zeytin alanlarının çok büyük bölümü madenciliğe ve enerji yatırımlarına açılacak. Zeytinlik alanlarında konut, AVM inşa edilebilecek. Alanlar TOKİ’ye tahsis edilebilecek.

Tam bir ölüm fermanı
Zeytincilik Yasası 2002’den bu yana tam 6 kez değiştirilmek istendi.
Kamuoyu, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile meşgul olurken Meclis’ten geçirilmek istenen tasarı kanunlaşırsa zeytinciliğin ölüm fermanı olacak.
Zeytincilikte olan biteni en iyi izleyenlerden biri olan Ali Ekber Yıldırım, tasarının sakıncalarını şöyle sıralıyor;
- Zeytincilik, Türkiye’de yaklaşık 500 bin ailenin geçim kaynağını, işlenen tarım alanlarının yüzde 3.5’ini oluşturuyor. Doğrudan ve dolaylı 10 milyon kişinin geçimini sağlayan, tarımsal ve sosyo ekonomik yönden büyük öneme sahip.
- Zeytin ağacı Anadolu’da 6 bin yıldır insanoğlunun, geçim, beslenme, sağlık ve güzellik kaynağı olarak görevini yerine getiriyor. Dünya var oldukça da insanlığa ve çevreye hizmete devam edecek.
- Son 2 yıllık ortalamaya göre, zeytinyağı üretimi 165 bin ton ve üretim değeri yaklaşık 600 milyon dolar. 2023’te 3 milyar dolar değerinde 700 bin ton zeytinyağı üretimi hedeflenmiş durumda.
- Sofralık zeytin üretimi yaklaşık 450 bin ton ve üretim değeri yaklaşık 900 milyon dolar. 2023 yılı hedefi 3,5 milyar dolar.
- Zeytin, dünyada ve Türkiye’de stratejik bir ürün. Türkiye zeytin ağacının genetik anavatanı. Tasarısı kanunlaşırsa, bu potansiyel ve değeri kaybedeceğiz.
- Türkiye son yıllarda, zeytincilik alanında ulusal ve uluslararası pazarda önemli büyüklüklere ulaştı. Marka ülke olma hedefine hızla yürüyor. Yurt içinde milyarlarca liralık yatırımlar yapıldı. Böylesi bir değişiklikle bu yatırımların kaynağı ortadan kaldırılmış olacak.

Yağ ithalatı 3.6 milyar $
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar da tasarının kanunlaşmasının tarım kesiminde ortaya çıkaracağı olumsuzlukları anlatıyor. Diyor ki;
- Ülkemiz zeytinciliği büyük bir gelişme içerisinde. 2000 yılında toplam 97 milyon 770 bin ağacımız varken, 2013 yılında ağaç sayımız yüzde 70.8 artışla 167 milyon 30 bin adede ulaştı.. Hükümet zeytincilikte dünya ikinciliği hedefini benimsedi. Bu hedef doğrultusunda zeytin için verilen destekler ve yapılan yatırımlarla büyük ilerlemeler kaydedildi. Tasarı, ülkemizin zeytincilikte dünya ikinciliği hedefiyle örtüşmüyor.
- Türkiye’de en büyük döviz harcamalarından birini bitkisel yağ ithalatı için yapıyoruz. 2013 yılı itibarıyla yağlı tohum, ham yağ ve yağlı tohumların işlenmesi sonucu arta kalan küspelerin ithalatı için ödenen döviz miktarı 3.6 milyar dolar oldu. Bitkisel yağ açığımızın kapatılması ve ödediğimiz döviz miktarının azaltılması için zeytincilik oldukça önem taşıyor. Bitkisel yağ açığımızın kapatılmasında zeytinyağı önemli bir ürün.
Milletvekillerimiz acaba milletin, zeytincilerin, üreticilerin uyarılarını dikkate mi alacaklar, yoksa “zararına bakmadan” tasarıya el mi kaldıracaklar?..
Göreceğiz...