Sadaka ve zekât Müslümanların kitabı Kuran’da yer alır. Kuran’da 23 ayette “sadaka”dan, 31 ayette “zekât’”tan söz edilir. Kuran’da sadakayla ilgili buyruklarda;
(Hadid:18) - Şüphesiz sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah’a güzel bir ödünç verenlere, verdikleri kat kat artırılır ve onlara şerefli bir mükâfat vardır” denilmektedir.
Sadakanın kimlere verileceği ise şöyle buyrulmuştur:
(Tövbe:60) - Sadaka Allah’tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslam’a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihat edenlere, yolcuya mahsustur.
Kuran’da zekât, namazla birlikte ifade edilmiştir. Zekât konusundaki buyruk işe şöyledir:
(Bakara:43) - Hem namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin.
Kuran’da sadaka ve zekât miktarı hakkında, sadaka ve zekâtın ne zaman verileceği hakkında buyruk yoktur. Sadaka (Sadaka-i fıtır / Fitre) ve zekât miktarları ve zamanıyla ilgili uygulamalar hadislere dayanmaktadır.
Fitre, Ramazan ayı içinde fakirlere verilen ve de en az miktarı din adamlarınca belirlenen sadakaya verilen isimdir.
Tekrarda yarar vardır. Fıtır sadakası (fitre), kitabımız olan Kuran’da yer almaz.
Hadisler ne diyor?
Hicretin ikinci yılında, Ramazan orucunun farz olduğu sene, zekâttan önce meşru kılınmıştır. Vacip olmasının delilleri bazı hadislerdir.
Gene tekrarda yarar var: İslam dininde temel kaynak Kuran’dır. Kuran Allah’ın buyruğudur. Kuran’dan sonraki kaynak “hadis”lerdir. Hadisler Hz. Muhammed’in değişik olaylar ve meseleler karşısında müminlerini aydınlatmak için söylediği sözler, fiiller ve tasvipler bütünüdür.
Hadisler bunları nakledenlerin duyma ve öğrenme durumlarına göre ve de hadisleri nakledenlere göre gruplandırılır.
Cemaatin rivayetini nakleden İbni Ömer’in hadisine göre: Resulullah (A.S.) Ramazan fitreyi hurmadan bir sa’, arpadan bir sa’ olmak üzere Müslüman erkek yahut kadınlara emretmiştir.”
(Açıklama: Kütüb-i Tis’a denilen meşhur dokuz hadis kitabında 10 bin dolayında hadis vardır. Sahabe ve tabiin sözleri de dahil tekrarsız toplam hadis sayısının 3 bin olduğu söylenir. Daha sonra farklı rivayet veya tekrarlanma suretiyle hadisler artmış ve hicri 3. asırda 1 milyon 500 bine ulaşmıştır. Kaynak: Mustafa Karataş, Rivayet Tekniği Açısından Hadislerin Artması ve Sayısı, İstanbul, 1998, s: 230-231)
Hadislere dayalı sadakai-fıtır (fitre) Ramazan ayının sonuna yetişen ve asli ihtiyaçlarından başka en az nisap miktarı mala sahip bulunan her Müslüman’ın vermesi vacip olduğuna inanılan mali bir ibadettir.
Zekât miktarı nedir?
Sadaka-i fıtır, insan fıtratındaki yardımlaşma ve dayanışmanın bir gereği olarak insan varlığının zekâtı kabul edilmiştir, Yoksulların ihtiyaçlarının giderilmesinde, bayramı iyi geçirmeleri için bayramın birinci gününe kadar dağıtılması âdetten olmuştur.
Kuran’da zekât miktarı hakkında bir buyruk bulunmamaktadır. Varlığın 40’da 1’i şeklindeki ölçü hadislere dayanmaktadır. Bu konudaki en önemli hadis, Ebu Davud ve Beyhaki‘nin rivayetidir. (Neylül Evtar, IV, 138.) Rivayete göre, Hz Peygamber’in (ASM) Hz. Ali’ye (RA) demiştir ki: “Senin iki yüz dirhemin olduğu ve üzerinden bir yıl geçtiği zaman, bundan beş dirhem zekât vermen gerekir. Yirmi dinar oluncaya kadar da altın paradan sana bir şey lazım gelmez. Yirmi dinarın olduğu ve üzerinden bir yıl geçtiği zaman bu paradan yarım dinar zekât vermen gerekir.”
Müslüman kardeşlerim, Müslümanlar için esas olan Kuran’daki buyruklardır. Zekât ve sadaka Kuran’da önem verilen mükellefiyetlerdir. Miktar ve zaman konusundaki hadislere inanmak kişiye bağlıdır.
İmkânlarınız ölçüsünde zekâtı yüksek tutunuz. Sadakayı sadece Ramazan sonu değil, hayat boyu ihmal etmeyiniz.