Firmalar baskı yaptı, tebliği değişti, katı madde şartı kalktı, protein miktarı zorunluluğu azaltıldı.
Bu da ‘sulu yoğurt’ dönemini başlatacak. Dahası katılaşsın diye kimyasal katılması tehlikesi var
Sıra yoğurda geldi. Ey halkım... Tarım Bakanlığı’nın emriyle bundan sonra doğru dürüst yoğurt
Türkiye ithalatı yasaklamıştı
Çin’in melamin katkılı süt ürünlerini ABD’ye ve başka pek çok ülkeye ihraç ettiğinin ortaya çıkması, Çin’deki çocuk ölümlerinden bu yüzden olduğunun ileri sürülmesi Türkiye’de de tartışma yaratmıştı.
Tarım Bakanı Mehdi Eker, “Çin menşeili süt ürünleri içinde melanin bulunabileceğine ilişkin bilgi üzerine tedbir aldık. Bundan sonra kontrol belgesi vermeyecek. Zaten sadece süt tozu ithalatı olmuş” demişti.
Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Yetim de yaptığı açıklamada, şöyle demişti:
‘’Melamin, kimyasal bir bileşik. Sütteki proteini yüksek göstermek için toz melamin katılıyor. Bunların insan sağlığı üzerindeki toksik etkisinin az olduğu söyleniyor. Ancak kesinlikle doğru değil. Çünkü melamin çeşitli böbrek ve damar hastalıklarına, ürogenital sistemlerde büyük zararlara, hatta kansere bile neden olabiliyor.”
YENİSİ
Yoğurt standardı nasıl değişti?
3 Eylül 2001 Tarihli 24512 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Fermente Sütler Tebliği’nde:
- Yoğurt yapılacak sütde protein oranının en az yüzde 4
- Yağsız katı madde oranının en az yüzde 12 olacağı belirtilmişti.
16 Şubat 2009 Tarihli 27143 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Tebliğinde:
- Yoğurt sütünde bulunması gereken en az protein oranı yüzde 4’den yüzde 3’e indi.
- Yüzde 12 katı madde bulundurulması şartı kaldırıldı. Bu değişikliğin anlamı yoğurtların daha az protein içereceği, sütün içinde bulunan yararlı minerallerin yoğurtta bulunmayabileceğidir.
Yoğurt diye ne verilirse yemek zorunda mıyız?
Yoğurt, halkımız için çok önemli. Sanayi yoğurdu ‘sulandırıldı’ diye, sanayi yoğurdu ‘süt tozu ile yapılıyor’ diye, ‘protein ve mineraller bulunmuyor’ diye yoğurt yemeyecek miyiz? Hayır: Yiyeceğiz. Sanayi yoğurdu olmadan yapamayız. Sanayi yoğurduna karşı değiliz. Sağlığa zararlı hale dönüşmesini önlemeye çalışıyoruz.
Önce Tarım Bakanlığı’nı uyaracağız. Bakanlığı sorumlu olmaya davet edeceğiz. Yoğurt tebliğinin, sanayi yoğurdu üretenlerin kârının dikkate alınarak değil, halk sağlığının ve geleneksel Türk yoğurdunun özelliklerinin dikkate alınarak hazırlanması için gerekeni yapacağız.
Bu arada: 1) Tarım Bakanlığı yoğurt tebliğini değiştirinceye kadar gerekiyor ise evde sütü kaynatarak geleneksel usul ile kendi yoğurdumuzu kendimiz yapacağız. 2) Bundan sonra sanayi sütü alırken ambalajın üzerinde neler yazıldığına bakacağız.
- Sütle mi, süt tozuyla mı yapılmış?
- Temel 2 bakteri dışında, değişik amaçlarla başka bakteriler kullanılmış mı? Hangi amaçla hangi alt bakteriler kullanılmış?
- Protein oranı en az yüzde 4 mü? Yağ hariç katı madde oranı en az yüzde 12 mi?
- Yağ oranı nedir?
Ambalajında, bu konularda bilgi vermeyenlerin yoğurdunu satın almayacağız.
Bunlar sadece ağız tadını değil, insan sağlığını ilgilendiren çok çok önemli konular.