Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ucuzcu market (discount market) farklı bir market modelidir.
Ucuzcular önce bakkalları ezdi. Sonra da market fırtınasını etkisiz hale getirdi.
Ucuzcu market modelinin yaratıcıları olan Albrecht kardeşlerden Theo daha önceleri ölmüştü. 94 yaşındaki Karl ise geçen hafta öldü. Karl 25 milyar dolarlık servetiyle Almanya’nın en zengini, dünyanın 12’nci büyük milyarderi idi.
Annelerinin bakkal dükkânında yetişen Karl ve Theo kardeşler ucuzcu marketlerin ilki olarak kabul edilen “Alman Aldi“ mağazalar zincirini 1913 yılında kurdular.
Aldi modelinin diğer marketlerden farkı ve avantajı şudur: Mağazalar büyük değil, kiraları düşük. Dekorasyonu basit. Çalışanı az. Her malın her çeşidi değil, en fazla talep edilen malların, en fazla talep edilen çeşidi satılıyor. Ürünler rafa dizilmiyor. Üreticinin gönderdiği kutulardan çıkarılmadan raflara konuluyor. Müşteri malı kutudan alıyor. Aldi’de taze ve kısa sürede bozulan mallar satılmıyor. Almanya dışında 16 ülkede Aldi mağazaları var. Almanya cirosu 23 milyar euro, dünya cirosu 73 milyar euro.

Aldi ve Lidl öncü oldu
Aldi’nin rakibi Lidl’i 1930 yılında Josef Schwars ile Ludwing Ludl kurdu. Bu ucuzcu market zinciri Aldi’nin girmediği taze gıda maddeleri konusunda da müşterilere hizmet veriyor. Taze gıda maddeleri doğrudan üreticiden alınıyor. Almanya dışında 27 ülkede Lidl mağazaları var. Cirosu 49 milyar euro.
Başka ülkelerde ucuzcu marketler nasıl önce bakkalların, sonra da büyük marketlerin önüne geçti ise, bizde de benzer gelişme var.
Biz ucuzcu marketleri kurarken Aldi ve Lidl modelini kopya ettik. BİM işin öncüsü oldu, Aziz Zapsu 1995 yılında perakende sektöründe yeni bir zincir kurma fikriyle yola çıktığında sektörde potansiyel olduğunu görüyor ancak yine de yatırımını farklı bir alana konumlandırmak istiyordu. BİM’i kurmadan önce Aldi’yi Türkiye’ye getirmek için teklif götürdüğü, ancak olumsuz yanıt alınca da BİM’i kurduğu söylenir. BİM kurulurken Aldi modeli aynen uygulandı. Ve Alman market zincirinin eski yöneticilerinden, indirim mağazacılığının gurusu olarak bilinen Dieter Brandes işin başına getirildi. İşi bilen yönetici BİM’in hızlı büyümesini sağladı. Şimdilerde BİM yanında çok sayıda ucuzcu market gelişme gösteriyor.

Bakkal sayısı azalıyor
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, ‘discount” (ucuzcu) marketlerin gelişmesini şöyle değerlendiriyor:
“1999 yılında geleneksel perakendenin (bakkalların ve de pazarcı esnafın) piyasa payı yüzde 85 iken, 2014 yılında bu pay yüzde 35’e düştü. 2000 yılında 2 bin 500 zincir market ve süpermarket faaliyet gösterirken, 2014 yılında sayı 16 bin 775‘e ulaştı. Marketlerin 8 bin 509’ü mahalle aralarındaki ucuzcu - indirim (discount) marketleri. 15 milyar dolarlık büyüklüğe sahip ucuzcu marketler önümüzdeki 3 yıl içinde 5 bin yeni dükkân açacaklarını açıkladılar.
Mahallelerde her köşe başında, her apartman altında şimdilerde ucuzcu market açılıyor. Piyasa hızla doluyor. Bakkal ve pazarcı esnaf sayısı giderek azalıyor.“
Bakkalın, esnafın yaşaması hem ekonomik hem sosyal bakımdan önemlidir. Perakende kesiminde marketlerin her türünün haksız rekabet uygulaması önlenmelidir. Ama... Bütün bunların ötesinde bir gerçek var. Tüketici, hızlı tüketim mallarını ucuz fiyatla almak istiyor. Ucuzcu marketler kaliteli ürünleri ucuz fiyatla sattıkları için tüketici bu marketlere yöneliyor. Ucuzcuların piyasa hâkimiyeti giderek artıyor.