2 Nisan 1971 tarihinde 12 sanayici (Vehbi Koç, Nejat Eczacıbaşı, Sakıp Sabancı, Selçuk Yaşar, Raşit Özsaruhan, Ahmet Sapmaz, Feyyaz Berker, Melih Özakat, İbrahim Bodur, Hikmet Erenyol, Osman Boyner Muzaffer Gazioğlu) TÜSİAD’ı kurmak için bir protokol imzaladı.
Protokolde, TÜSİAD’ın “Anayasamızın öngördüğü, karma ekonomi prensiplerine ve Atatürk ilkelerine uygun olarak... Türkiye’nin demokratik ve planlı yollardan kalkınması ve Batı uygarlığı seviyesine çıkarılmasına yardımcı olmak amacıyla” kurulacağı belirtiliyordu.
TÜSİAD’a kuruluşunda üye sayısı 98 idi.
Bugün TÜSİAD’ın 45’inci genel kurul toplantısı yapılıyor.
TÜSİAD’ın üye sayısı 597’ye yükseldi. Bu 597 üyenin 302’si işveren statüsünde. İşveren statüsünde olanların 127’si üretim, 175’i hizmet sektöründe. Üyelerin 295’i ise profesyonel yönetici.
Kuruluşundan bu yana Türkiye değişti, TÜSİAD değişti. Ama TÜSİAD marka olarak saygınlığını ve gücünü korudu.
İş çevrelerinde TÜSİAD’ın saygınlığı o ölçüde yüksek ki 28 bin TL giriş ücreti ile yılda 28 bin lira üyelik aidatı ödeyerek TÜSİAD’a üye olmak isteyenlerin sayısı her yıl artıyor.
Sandalye fedakârlık istiyor
Bugünkü genel kurulda yeni dönem için yönetim kurulu üyelerinin ve yönetim kurulu başkanının seçimi var.
Son yıllarda TÜSİAD ismi, başkanlarının isimleriyle özdeşleşir oldu. Başkanlar TÜSİAD’ın kamuoyundaki “yüzü” haline geldi. Bunun iki sonucu oldu. (1) TÜSİAD Başkanlığı tam gün bir meşgale durumunda. (2) TÜSİAD ile ilgili günahlar da sevaplar da başkanın hanesine yazılıyor.
İşte bunun için TÜSİAD Başkanlığı önemli bir sandalye oldu. Bu sandalyeye oturanlar bir fedakârlık yapmak zorunda kalıyorlar.
Günümüzde kamu oyunun dengeleri hassas. Politikacılar hırçın ve acımasız. O nedenle TÜSİAD Başkanlığı’nı “fedakârlık ederek/riski göze alarak” üstlenmek isteyecek işadamı/işkadını bulmak zorlaştı.
Başkanlık ateşten gömlek...
TÜSİAD yönetimlerinin önce hükümetle, sonra diğer siyasi partilerle iyi ilişkiler geliştirmesi bekleniyor. İyi ilişki demek, sürekli diyalog demektir. İyi ilişki için mutlaka karşı tarafın beklentileri doğrultusunda politikaları kabul etmek gerekmiyor. İyi ilişki, farklı görüş ve önerilerin, kırmadan, yıkmadan anlatılması ve de karşı tarafın bu görüş ve önerileri dikkate almasını sağlamak bakımından önemli.
TÜSİAD’ın gücünü ve saygınlığını koruması, ekonominin sağlıklı büyümesine, yatırımların, üretimin, istihdamın artmasına yardımcı olacak ekonomik ve sosyal politikaların geliştirilmesine bağlı.
Büyük sermaye gruplarının ağırlıkta olduğu TÜSİAD, ekonominin gücünü, zafiyetlerini ve bütün bunların ötesinde güncel durumunu ortaya koyacak, bu konuda hükümeti ve kamuoyunu bilgilendirmeye yardım edecek çalışmalara öncelik vermek zorunda.
Ekonomide, özellikle ülke genelinde toplam üretimde çok büyük bir ağırlığı olan işadamlarının üye olduğu TÜSİAD’ın, üyelerinin faaliyet gösterdiği sektörlerde olan biteni izleyerek kamu oyuna aktarması, ekonomide doğru politikaların belirlenmesine ve uygulanmasına imkân verecektir.