Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Turist girişinin yavaşla-masıyla otellerin doluluk oranları düştü. Otellerin doluluk oranının düşmesi birçok üründe talebin düşmesine, istihdamda gerilemeye yol açıyor.
Türkiye’de 300 odalı 5 yıldızlı bir şehir oteli, bir küçük ilçe halkının talebinden daha çok mal ve hizmet talebi yaratıyor.
Böyle bir otelde yılda ortalama 5.7 ton beyaz peynir, 4.3 ton kaşar peyniri, 1.5 ton salam, 1.6 ton sosis, 3.1 ton siyah zeytin, 1.6 ton yeşil zeytin, bin adet yumurta tüketiliyor.
Mövenpick Hotel İstanbul’un yıllık ortalama deterjan tüketimi bin 100 kilo. Yumuşatıcı tüketimi 250 kilo ve sıvı sabun tüketimi de 330 litre.
The Marmara’nın çamaşırhanesinde günde 4, ayda ise 120 ton çamaşır yıkanıyor. 500 çalışanı bulunan The Marmara’nın mutfağında 68 kişi iki vardiya olarak çalışıyor. Çamaşırhanede iki vardiyada 25 kişi görev yapıyor.
Her otelin altında teknik bölüm var. Bazılarının içinde marangozhane, tesisat atölyesi, hatta torna tesviye bölümü bulunuyor. Ekin Grubu’nun Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) için yaptığı bir araştırmada, 1200 turistik tesiste bir yıl içinde tüketilen yiyecek miktarının 1 milyon tonu, içecek miktarının ise 600 bin tonu aştığı tespit edildi.

58 bin ton kırmızı et
Bu tesislerde bir yıl içinde 58 bin ton kırmızı et, 40 bin tona yakın da beyaz et tüketildiği belirlendi. Tesislerin en çok tükettikleri yiyecekler arasında meyve ve sebze ilk sırada yer alıyor. Lüks bir tesis, bir yıl içinde 350 ile 500 ton arasında meyve ve sebze satın alırken, ülke genelindeki turistik tesislerin toplam sebze ve meyve tüketimi ise 600 bin ton dolayında tahmin ediliyor.
Tesisler, aldıkları sebze ve meyveye bir yıl içinde 250 milyon dolar dolayında ödeme yapıyor.
TÜROFED araştırmasına göre, 12 ay boyunca çalışan ve ortalama yüzde 65 doluluğa sahip 5 yıldızlı bir tesisin yıllık ortalama tüketimi 59 ton kırmızı et, 40 ton beyaz et, 35 ton deniz ürünü, 12.5 ton şarküteri, 56 ton kahvaltılık, 580 ton sebze-meyve, 50 ton yağ, 80 ton süt ve süt ürünleri, 12 ton konserve, 35 ton kuru gıda, 108 ton pastane malzemesi, 666 bin litre içecek, 32 bin litre meyve suyu, 98 litre kola ve meşrubat, 412 bin litre şişe suyu, 60 bin litre bira, 44 bin litre şarap, 7 bin litre şampanya ve 7.7 bin litre ithal içki.

Oteller tüketim merkezi
Antalya gibi kıyı bölgesindeki turistik otellerde yılda 322 bin yumurta, bin kilogram sucuk, 3064 kilo corn-fleks, 20 bin kilo peynir, 130 bin kilo sıkma portakal, 5 bin kilo armut, 5 bin kilo çilek, 12 bin kilo elma, 51 bin kilo karpuz, 22 bin kilo kavun, 14 bin kilo muz, 7 bin 902 kilo şeftali, 16 bin 959 kilo havuç, 17 bin kilo limon, 35 bin kilo patates, 25 bin adet sigara böreği, 32 bin kilo yoğurt, 24 bin kilo çerez, 251 bin kilo çay, 57 bin kilo kahve, 41 bin kilo un, 9 bin kilo dondurma tüketiliyor.
Sahillerdeki turistik tesislerde konaklayan turistler 5 yıldızlı bir tesiste, turistler bir yıl içinde 285 bin litre bira, 75 bin litre votka, 73 bin litre rakı, 100 bin litre likör, 59 bin litre viski tüketiyor.
Sahillerdeki 5 yıldızlı bir otelde yıl içinde 15 bin adet (20’lik paket) peçete, 98 bin adet tuvalet kâğıdı, 23 bin adet şampuan, 14 bin adet kolonyalı mendil, 5 bin adet ampul, 58 bin ton havuz kimyasalları, 5 bin metre küp LNG (doğal gaz), 59 bin kg LPG (dökme gaz) harcaması yapılıyor.
Bunları neden yazıyorum? Turist girişlerindeki azalmanın sadece döviz gelirlerinde olumsuz etkisi olmayacak. Görüldüğü gibi, içeride üretilen farklı tarım ve sanayi ürünlerine olan talepte de önemli ölçüde düşme olacak.
Otellerin talebine göre domates üreten, peynir üreten, peçete, tuvalet kâğıdı üretenlerin iş hacimleri daralacak. Daha da önemlisi, doluluk oranı azalan oteller istihdamda kısıntıya gidecek.
TÜİK verilerine göre turizm 54 sektör ile mal ve hizmet girdi çıktısı olan bir sektör.