New York
New York’ta her köşe başında iki polis var. Yolun başında da polis arabası. Kavşaklarda düzenli yanıp sönen trafik ışıklarıyla yetinilmiyor. Bir trafik polisi trafiği düzenliyor. Devriyedeki araçların tepelerindeki ışıklar devamlı yanıp sönmüyor. Sadece olay yerine gidenler siren çalıp ışıklarını yakarak öncelik istiyor. Devriye gezen araçlar trafik ışıklarına uyarak diğer araçlarla aynı hızda seyrediyor. Bunlar New York için normal. Bizim için özlenen bir durum.
İstanbul’da, Ankara’da polis görünmez oldu. Polis otomobilleri önemli kişilerin araçlarının önünde arkasında gidiyor. Her polis aracının tepesindeki mavi ve yeşil lambalar devamlı olarak yanıp sönüyor. Ve de polis araçları trafik kaidelerini hiçe sayarak, araçları sollayarak, kırmızı ışıklara uymadan koşuşturup duruyor.
Trafiğin yoğun olduğu kavşaklarda, kalabalık cadde ve sokaklarda üniformalı polise rastlanmıyor. Köşede duran, yaya olarak devriye gezen polisler yok oldu.
Polis güvenlik demek
New York bir zamanlar “dünyada suç oranı en yüksek” şehir olarak ün yapmıştı. 1993’te belediye başkanlığını kazanan ve 2 dönem başkanlık yapan Rudolph Guiuliani, 8 yılda New York’u ABD’nin en “emin şehri” haline getirdi.Giuliani’nin kurduğu sistem içinde polis şehri terör tehlikesinden koruyor.
Guiliani’nin en etkin aracı “Sıfır Tolerans” uygulaması. Kanunların, cezaların uygulanmasında “Acımaya, müsamahaya, hoşgörüye” izin vermiyor. Öncelikle en yaygın ve kamuoyunda önemsenmeyen kanunsuzluklardan işe başlıyor. Örneğin duvarları boyayan, yanlış yere park eden, korna çalan, hız limitini aşan, kırmızı ışıkta geçen, kaldırımı kirleten ve işgal edenlere (garibandı, fakirdi, bilmiyordu gibi bahaneler dinlemeden) kanunda yazılı en yüksek cezayı acımasızca uyguluyor. “Bu adam en basit suç için bu kadar acımasız ise, hırsıza, mafyaya, katile ne yapar?” korkusu yaratıyor. Bundan sonra polisi büyük suçlulara yöneltiyor.
Bizde neden olmasın?
Polise bakıyor. Maaşını artırıyor. Polis teşkilatını tertemiz yapıyor. En ufak disiplinsizliğe, rüşvete imkân vermiyor. Müsamaha gösteren, rüşvet alan polis hemen işten atılıyor. Kamuoyu inanıyor ki polisin namusundan şüphe edilemez. Polis kanuna uyar. Kanun dışı davranmaz. Bu polise saygınlık, güven ve güç veriyor. Polisi karakoldan sokağa çıkarıyor. Polis sokakta görünür hale geliyor.
New York’ta 1.214 km2 alanda 8.5 milyon kişi yaşıyor. Polis teşkilatının 50 bin çalışanı 9 bin aracı var. New York polis teşkilatının bütçesi 4.6 milyar dolar.
Bizim 270 bin polisimiz var. Polis teşkilatının araç sayısı 33 bin. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bütçesi 18 milyar TL. İstanbul’da 38 bin, Ankara’da 17 bin, İzmir’de 12 bin polis var. Polislerimiz eğitimli. Yüksek eğitim görmüş polis sayımız giderek artıyor. Polise her zaman ihtiyacımız var. Olayların arttığı, terörün tırmandığı günlerde kime güveneceğiz? Polislerimizin görünür olmasını, yaya ve araçlarla eskiden olduğu gibi devriye gezmesini beklemek hakkımız değil mi?
New York’ta oluyor da bizde neden olmasın?