Peggy Siegal New York’ta yaşıyor. ABD’nin en tanınmış kadınlarından biri. Adres defterinde 30 bin kişinin adı, telefonu, özellikleri yazılı. Bu 30 bin kişiye istediğinde ulaşabiliyor. Bir yere davet ettiğinde, onlar da Peggy’i kırmamak için “elleri hamurda bile olsa” davete icabet ediyorlar.
Peggy Siegal, günümüzün en önemli mesleğinin “kraliçesi”. Profesyonel buluşturucu. İsteyeni, istedikleriyle buluşturuyor. Aşk buluşması değil, iş buluşması ayarlayıcısı. Buna İngilizce “event planner” deniliyor.
Peggy, New Jersey’de Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Hollywood’da bir PR (halkla ilişkiler) şirketinde çalışırken, kendi firmasını kurarak, Hollywood filmcilerinin halkla ilişkiler yöneticisi olarak 30 yıl önce New York’a yerleşti. Şimdilerde 68 yaşında. Yakınlarda bir estetik ameliyatı geçirdi. Yüzünü ve boynunu düzelttirdi. Fıstık gibi olmasa da etkili bir görünümü var. Hiç evlenmemiş. New York’ta 2 odalı bir evde yaşıyor. Çok para kazanıyor ama kazandığını nam için, şan için harcıyor.
New York’un La Grenouille ve Kappo Masa gibi en pahalı lokantalarında her gece birilerini birileriyle buluşturmak için yemekler düzenliyor. İsteyeni istediği kimsenin yanına oturtuyor. Tanıştırıyor.
Esas işi Hollywood filmcilerinin, Oscar yarışmaları organizatörlerinin isteklerini yerine getirmek ama her konuda faaliyet gösteriyor. İngiltere’den, Almanya’dan politikacıları, sanatçıları, edebiyatçıları New York’a davet ederek, onları birileriyle buluşturabiliyor. ABD’de her çevreden tanımadığı yok.
Örneğin bugün Oscar töreni var ama Oscar ödülleri ile ilgili seçimler aylardır New York’ta Peggy’nin düzenlediği yemeklere katılanlarca belirlendi bile. Seçimde oy veren Akademi üyelerinin çoğu New York bölgesinde yaşıyor. Bunların da çoğu bugüne kadar Peggy’in düzenlediği yemeklere katılarak, “müdavele-i efkâr” yaparak tercihlerini oluşturdu.
Peggy’nin adres defterinde Türklerden kimlerin isimleri var, hiç Türk müşterisi oldu mu öğrenemedim... Ama işte size adresi; ABD’de kimi tanımak, kiminle yemek yemek istiyorsanız, bir mail atınız. Parasını ödeyiniz. İsteğiniz yerine gelecektir. “Satisfaction guarantee... Money back... / Memnun olmazsanız paranız iade edilir.”
(Peggy Siegal. 750 Lexington Avenue 5th Floor New York, NY 10022. Phone: 212-935-6700)
Peggy Siegal
17 bin arkadaşı olan Carol Stone...
Carol Stone Londra’da yaşıyor. İngiltere’nin en tanınmış kadınlarından biri. Mesleği insanları birbiriyle tanıştırmak. Aşk için, evlilik için insanları birbiriyle tanıştırmıyor. İş için tanıştırıyor.
İnanılamaz ama Carol Stone 17 bin kişiyi tanıdığını iddia ediyor. Adres defterinde 17 bin adres olması başka, bu kadar insanı tanımak başka diyor.
Carol şekerci bir ailenin kızı. Kent şehrinde doğmuş. İlk işi sekreterlik. Bristol’de BBC’de çalışmaya başlamış. Radio 4’te 1977 ile 1990 yılları arasında “Bir sorunuz var mı?” programını yapmış. Ve de adres defteri bu program vesilesiyle kabarmaya başlamış. Bristol’deki evinde devamlı olarak davetler düzenleyerek tanıdığı insan sayısını artırmış.
46 yaşında iken, kendisinden on yaş büyük TV eleştirmeni bir gazeteciyle evlenmiş. Sonra karı koca Londra’ya taşınmış. Carol kocaman salonları bulunan bir ev kiralamış. Burası şimdi işyeri. Hem ofisi hem de büyük davetler düzenlediği mekânı. Carol, Londra’da kısa sürede o kadar çok adam tanımış, o kadar üst düzey insanı “dostlar listesine” eklemiş ki inanılamaz. Onun tarafından tanınmak, onun davetlerine çağırılmak önemli bir olay sayılıyor.
Carol 17 bin isimli dostlar listesini paraya çevirecek bir düzen kurmuş. Bununla geçiniyor. Tanışmak isteyenleri özel davetlerde bir araya getiriyor. Bunun karşılığında para alıyor. Bir bankacı, bir işadamıyla mı tanışmak istiyor, bir diplomat bir hükümet temsilcisiyle mi tanışmak istiyor, bir işadamı bir asilzadeyle mi tanışmak istiyor, bir aile sosyeteye mi girmek istiyor... Carol, gerekli düzenlemeyi yapıyor. Carol’un “arkadaş edinme sanatı” başlığını taşıyan bir kitabı yayımlandı. (The Art of Making Friends, Random House, 7.99 İngiliz lirası)
(Büyük komedi sanatçısı Muammer Karaca’nın 1950’lerde, sahnede müzik eşliğinde seslendirdiği bir tirat vardı: ”İş yapmak için kapıları açmak mı istiyorsun... Adamını bul... Adamını bul...” Sonra da sesini alçaltarak eklerdi: “Adamını bulamıyorsan... Madamını bul...”)