16 Mart 1920: İstanbul işgal edildi. İşgal kuvvetleri Osmanlı’nın bazı milletvekillerini tutukladı.
18 Mart 1920: Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı kapanış toplantısı yaptı.
19 Mart 1920: Mustafa Kemal, ‘olağanüstü yetkiler taşıyacak bir meclisin’ Ankara’da toplanacağını ilan etti. Bu bildiriyle yurdun her yerinde seçimler yapıldı.
22 Nisan 1920’de yapılan çağrıyla Millet Meclisi, 23 Nisan 1920 günü toplandı. Meclis, 24 Nisan 1920’de Mustafa Kemal Paşa’yı başkanlığa seçti.
Meclisin açılış günü olan 23 Nisan, 1921’de çıkarılan bir kanun ile ülkenin ‘ilk resmi bayramı’ olarak ilan edildi. Kanunda, ‘23 Nisan günü milli bayramdır’ ifadesi yer aldı. 1935’te çıkarılan bir kanun ile 23 Nisan, ‘Milli Hakimiyet Bayramı’ olarak adlandırıldı.
Millî Hâkimiyet, (Ulusal Egemenlik) devletin gücü olan egemenliğin doğrudan doğruya ulusa ait olmasıdır. Kurucu ve yönetici güçler kişilerde ya da belli gruplarda değil, halktadır.
Milletin kendi kaderiyle ilgili her türlü kararı kendisinin verebilmesidir. Milletin kendi kendisini yönetmesi, kendi kaderine hakim olmasıdır.
Atatürk diyor ki:
- Milli hakimiyet, milletin bütün varlığı ile milletin kaderine, istikbaline; vatanın tümüne ve devletin tüm hizmetlerine tam olarak hakim olması demektir.
- Millet işleri ancak milli kararlara dayanmakla, milletin genel duygularına tercüman olmakla gerçekleşir.
- Millet Meclisi’nin bütün programlarının umdesi şu iki esastır: İstiklal-i Tam. Kayıtsız şartsız milli hakimiyet. (27.4.1920)
- Cumhuriyette meclis, reis-i cumhur ve hükümet; halkın hürriyetini, emniyetini ve rahatını düşünmek ve temine çalışmaktan başka bir şey yapamazlar. Çünkü bilirler ki, kendilerini iktidar ve selahiyet mevkiine muayyen bir zaman için getiren irade ve hakimiyetin sahibi, millettir.
-Atatürk günümüzde çok kişinin farkında olmadığı bir ayırımı yapıyor. Sistem ile milli hakimiyetin birbirinden ayrı olduğunu, mutlakıyette bile milli hakimiyetin olduğunu işaret ediyor. Diyor ki; “Hakimiyet-i milliye başka bir meseledir; cumhuriyet, meşrutiyet, mutlakiyet-i idare, istibdat yine başka birer meseledir.. Bu dört şekil içinde muhtelif şekilde milli hakimiyetin tatbik edildiğini görmekteyiz. Hatta istibdatta bile bir parça vardır. Milli hakimiyet, cumhuriyetin tekamülü demek değildir. Çünkü milli hakimiyet, şekil değildir. Ruh ve esas meselesidir!
- Bütün cihan bilmelidir ki, artık bu devletin ve milletin başında hiçbir kuvvet, hiçbir makam yoktur, yalnız bir kuvvet vardır. O da milli hakimiyettir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve varlığıdır. (16.1.1923)
‘Milli Hakimiyet Bayramı’nız kutlu olsun sayın okuyucularım.
‘Miraç’
‘Miraç’ tüm Müslümanlar için kutsal bir olaydır. Müslümanların kutsal olayları kutladıkları gecelere kandil gecesi adı verilir. Bu gece Miraç Kandili gecesidir.
Kandil geceleri insanların maddiyattan uzaklaşarak, kötülüklerden arınmasına, kin ve nefret hislerinden kurtulmasına, sevgiye dönmesine imkan veren gecelerdir.
Miraç kandiliniz kutlu olsun sayın okuyucularım.