Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Midye önceleri sadece kıyı yerleşim bölgelerinde yenilen bir deniz ürünü idi. Derken midye dolması, başlı başına bir sektör oldu.

İzmir’den başlayarak İstanbul’a ve daha sonra diğer kıyı yerleşim bölgeleri ile Anadolu’ya yayıldı.

İzmir’de midye dolması işini başlatanlar ve diğer şehirlere yayanlar Mardin kökenli aileler oldu. Önce evlerde başlayan midye dolması üretimi daha sonra büyüdü.

İzmir’de günde 500 bin midye çıkarılıyor ve işleniyor. Bunun 200 bini Anadolu’ya gönderiliyor. Bu, günde yaklaşık 200 bin liralık bir ekonomi…

Haberin Devamı

İzmir’de aileleri ile birlikte yaklaşık 10 bin kişi geçimini midye dolması yaparak ve sokaklarda pazarlayarak sağlıyor.

İstanbul’da 50 bin Mardinli midyecilik yapıyor.

Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına karşın ne yazık ki birkaç çiftlik dışında üretim yok. Genelde yasal olmayan tarama yöntemiyle midyeler toplanıyor ve evlerde işleniyor.

Midye gayet değerli...

Midye eti selenyum, kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor ve vitaminlerce (A, B1, B2, B6 ve B12) zengin. Kolesterol ve yağ miktarı düşük. Protein kaynağı. (Temel kuru protein ağırlığının yüzde 60’ı kadar). Çoklu doymamış yağ asitlerince de zengin (PUFA, toplam yağ asidinin yüzde 37-48’i) Canlılarda yağ asitleri biyolojik olarak önem taşıyor. Çünkü kalp ve damar hastalıkları riskini azaltıyor.

Midye, deniz suyunun hareketi ile gelen plankton ve organik maddeleri (görülmeyecek kadar küçük mikroorganizmaları) filtre ederek besleniyor.

Suyu filtre ederken, ortam suyunda bulunabilecek tüm kimyasal ve biyolojik maddeleri bünyelerinde biriktiriyor.

Bir midye günde 20 ile 40 litre arası suyu filtre ediyor, bu yolla kendisi beslendiği gibi çevresini de temizliyor. İçine çektiği parçacıklardan sindiremediğini dışarı atıyor. Ancak kirli sularda yetişenler ağır metaller, mikroplar ve bazı zehirler içerebiliyor. Bu da insan sağlığı açısından tehlikeli olabiliyor.

Midye üretimi bakımından önde gelen ülkeler sıra ile Hollanda (100.000 ton), İspanya (95.400 ton), Fransa (69.000 ton), Danimarka, Almanya ve Güney Kore.

Haberin Devamı

Ülkemizde ise yıllık midye üretimi kesin rakamları bilinmiyor.

Dünyada tüketimi giderek artan midyelerin tamamı deniz çiftliklerinde yetiştirilen midyeler.

Balık çiftliklerinden sonra!

Türkiye’de denizde midye yetiştiriciliğine 2004 yılında Pınar firması başladı. 2005 yılında organik üretim sertifikası aldı. Daha sonra benzer çiftlikler kuruldu.

Sinop Üniversitesi TÜBİTAK desteği ile açık denizde (Karadeniz’de) midye yetiştiriciliği projesini gerçekleştirdi.

Midyeler, erkeklerin suya bıraktıkları yumurta ve spermlerin dişileri döllemesiyle çoğalıyor. Bir dişi suya 5-15 milyon yumurta bırakabiliyor. Dişi midye yumurtayı bıraktıktan bir ay sonra döl üretmeye başlayabiliyor. Bu nedenle midyeler hızlı çoğalıyor. Sakin sularda midyeler 1 yılda açık denizlerde 2 yılda tüketilecek boyuta (6 cm. boyutuna) ulaşabiliyor. Midye çiftliklerinde yavruların genelde halatlar üzerinde büyümeleri sağlanıyor. Üretimde 1 metre halat üzerinden üretim döneminde 10 kg. ağırlığında midye elde edilebiliyor.

Haberin Devamı

Deniz çiftliklerinde balık üretmeyi nasıl öğrendik ve geliştirdik ise, yakında midye üretiminde de benzer gelişme olacak.