Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Her kurban bayramı öncesi “Kurbanlık yok. Hayvan ithal edelim” muhabbeti başlar. Her kurban bayramı öncesi “Bu yıl kurbanlık fiyatları çok yüksek olacak... Hükümet tedbir alsın” denilerek hükümete vazife biçilir. Hükümet üyeleri de “tedbir arayışına” girer.

Bu yıl kurbanlık bol. Kurbanlık olarak hayvan ithalatına ihtiyaç yok.

Bu yıl kurbanlık büyükbaş ve küçükbaş hayvan fiyatları, geçen yılki fiyatların çok az, hem de çok az üzerinde.

Bayram öncesi de canlı büyükbaş hayvanların ithalat gümrük vergisi yüzde 135’ten yüzde 26’ya düşürüldü. Karkas et ithalatında ise, yüzde 100- 225 arasında olan gümrük vergisi yüzde 40’a indirildi.

Haberin Devamı

Yetiştirici birlikleri yöneticileri, “Çözüm, yerli üreticinin üretmesidir. Üreticinin maliyetinin altında satışa mecbur bırakılmamasıdır. İnsanlar hızla tarımdan, hayvancılıktan kaçıyor. Üreten kişi kalmadı. Girdi maliyetleri çok fazla. Sürekli ithalat kozunu kullanarak hayvan varlığımızı artıramayız” diyorlar.

Bu memlekette hayvancılık yapılacak mı? Hayvancılık yapılacaksa, hayvan yetiştirenin, besicinin para kazanması şart.

Bu memlekette özellikle Kurban Bayramlarında satışa çıkarılan büyükbaş ve küçükbaş hayvanları genelde Orta ve Doğu Anadolu’daki besicilik yapan aileler yetiştirir. Bu aileler için Kurban Bayramı dönemi, emeklerini değerlendirme fırsatı yaratır. Besicilik yapan ailelerin stok yapmaları, spekülasyon yapmaları mümkün değildir.

Üretici para kazanmalı

Kurbanlıkları, şehirler yakınında kurulan geçici kurban pazarlarına ya besici aileler kendileri götürerek satışa sunar. Ya da genelde sadece Kurban Bayramı hayvan satışı yapan aracılar, besicilerden aldıkları hayvanları pazarlar.

Genelde sadece Kurban Bayramı hayvan satışı yapan aracıların da işi önemli ve risklidir. Önemlidir, besici ve kurbanlık alacakların arz ve talebini buluştururlar. Risklidir, satamadıkları hayvanlar ellerinde kalır. Fiyat rekabeti ile maliyetin altında satış zarar etmelerine yol açar.

Kurbanlık pazarlarında gerçek bir arz ve talep dengesi oluşur. Satıcı çoktur. Alıcı çoktur. Satıcıların aralarında anlaşarak fiyat belirlemeleri imkânsızdır. Alıcı her zaman avantajlıdır. Pazarlık şansına sahiptir.

Haberin Devamı

Bunları neden yazıyorum? Çünkü sistemin nasıl işlediğini bilmeyenler, besicilerin ve kurbanlık pazarlarına hayvan getiren aracıların kurbanlık fiyatlarını istedikleri gibi artırarak, halkı soyduklarına inanmaya başladı.

Tekrarda yarar var: Kurbanlık büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar, çok sayıda küçük besici tarafından yetiştiriliyor. Bunların kendi aralarında fiyat oluşturmalarına imkân yok. Bunların yaşaması, hayvan besiciliğinin sürmesi için yetiştirilen hayvanların maliyetin altında satılmaması şart.

Hareket yaratacak...

Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün 2017 Haziran verilerine göre, 14 milyon sığır, 32 milyon koyun varlığımız var. Sığır varlığının 6.5 milyonu kültür sığırı, 5.8 milyonu melez, 1.7 milyonu yerli sığır. Kurban Bayramlarında 900-950 bin baş sığır, 2.5 milyon baş koyun kesiliyor.

Dikkat buyurunuz, kurbanlık sığır talebi 900-950 bin baş. Sığır varlığımız 14 milyon baş. Kurban dönemi varlığın yüzde 7’si dolayında bir kesim olacak.

Haberin Devamı

Kurbanlık koyun talebi 2.5 milyon baş, koyun varlığımız 32 milyon baş. Kurbanlık talebi % 8 dolayında.

Görülüyor ki, mevcut sığır ve koyun varlığımız, kurbanlık talebini karşılayacak ölçüde. Tabii ki besicinin maliyetleri son bir yılda arttı. Ama bugün için sığırda canlı kilo fiyatları geçen yılın çok az üzerinde geçen yıl canlı fiyatı 29-30 TL idi, bu yıl 31-32 TL.

Bu yıl besiciler koyun maliyetinin 750-800 TL olduğunu söylüyor. Bunun anlamı, kurbanlık koyunların 1.000 TL’nin biraz altında, biraz üzerinde satılacağıdır.

Son bir not: Kurban bayramlarında kesilen büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar ekonomide 10-12 milyar TL’lik bir hareket yaratacak.