Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

MONTE CARLO
Milliyet ile Ernst&Young’ın Türkiye biriminin birlikte yürüttükleri “Yılın Girişimcisi” yarışı nedeniyle Monte Carlo’dayız.
Her yıl 50’ye yakın ülkede belirlenen yılın girişimcileri, mayıs ayının sonunda Monte Carlo’da bir araya geliyor. Ve uluslararası jüri ülke girişimcilerinden birini, dünyada yılın girişimcisi olarak ödüllendiriyor.
Ernest&Young tarafından dokuz yıldır tekrarlanan bu yarışa beş yıldır Türkiye de katılıyor. Bu yıl Türkiye’yi, Türkiye’de yılın girişimcileri olarak belirlenen Gülden ve Yılmaz Yılmaz çifti temsil ediyor.
Gülden ve Yılmaz Yılmaz, Koton’u kuran ve büyüten karı koca. Koton, bir Türk giyim markası. Türkiye’de 130, yurtdışında 20 ülkede 52 mağazanın kapısında “Koton” yazıyor.
Sayıları 100’ü aşan tasarım ekibi ve tüm mağazalarında 4 bin çalışanı var. Dünyadaki tüm Koton mağazalarında her gün 45 yeni ürün vitrine çıkarılıyor. Her yıl 15 bin yeni modelde üretim gerçekleştiriyor.
Koton 20 yıllık bir marka
Dünyada 300’den fazla noktada yılda 15 milyon parça hazır giyim eşyası satıyor.
Gülden Yılmaz (1966) öğretmen. Yılmaz Yılmaz (1962) Deniz Harp Okulu mezunu bir subay. Evliler, iki çocukları var. Gülden Yılmaz 1988’de İstanbul’da yaz tatilinde Kuzguncuk’ta 25 metrekare bir mağazayı kiralayarak ihraç malı giyim eşyalarını satmış. Bu işin para getirdiğini görünce öğretmenlikten ayrılmış. İşi büyütünce eşi de görevinden ayrılmış. 1991’de Beşiktaş’ta ikinci mağazalarını açmışlar. Başarılı olunca imalata, toptan ticarete ve ihracata başlamışlar. Atölyelerini kurmuşlar.
Müşterinin “bol çeşit” beklediğini görünce Koton markası altında üretip Koton mağazalarında satmaya başlamışlar. Koton’un özelliği, farklı müşteri kesiminin beklentisi doğrultusunda, hızlı tasarıma (her gün 45 yeni modelde üretim) dayalı, yüksek katma değerli ürünleri makul fiyatla satabilmek olarak belirlenmiş. Böylece rakipleriyle (Uzakdoğulu ve Çinli) rekabette üstünlük kazanıyor.
Monte Carlo’daki yarışa bu yıl 41 ülkeden gelen girişimciler katıldı. Uluslararası jüri üç gün boyunca bu ülkelerde yılın girişimcisi olarak belirlenen işadamları ve kadınlarıyla görüştü. Üç gün boyunca, Monte Carlo’daki ünlü Hotel de Paris’de ve Hotel Hermitage’da değişik ülkelerden işadamları bir araya geldi.

Önemli olan girişimcilik
Bu programın bir özelliği de değişik ülkelerden gelen işadamlarının birbirlerini tanımaları birbirleriyle görüş alışverişinde bulunmaları. Bu açıdan program bir bakıma “Uluslararası Girişimciler Panayırı” işlevini görüyor.
Uluslararası jürinin katılanlar arasından “Dünya’da 2009 Yılının Girişimcisi“ olarak belirlediği isim dün akşam açıklanacaktı. Ben yazıyı açıklamadan önce yazdığım için, yılın işadamının kim olduğunu bilemiyorum.
Bu yarışmada kazanmak kadar temsil de önemli. Türkiye’nin altı yıldır yarışa katılması, katılanların Türkiye’de yaptıklarını anlatmaları, Türkiye’yi tanıtmaları her bakımdan ülkeye ve ülke ekonomisine yarar sağlıyor. Ödül kazananların açıklandığı tören gecesi, ülkelerinde yılın girişimcisi olarak belirlenenler, teker teker sahneye çıkıyor. Kısa bir tanıtım filmiyle hem ülke hem de girişimcinin yaptıkları hakkında bilgi veriliyor.
Yarın bu köşede sayın okuyucularıma ödül töreni ve 2009 yılı için dünyada yılın girişimcisi olarak belirlenen işadamı veya kadını hakkında bilgi vereceğim.