Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Süleyman Demirel, doğduğu köyde, “Süleyman Demirel Külliyesi”nin hemen karşısındaki Çalça Tepe’de toprağa verilecek.
İslamköy’deki “Süleyman Demirel Külliyesi “kardeşi Şevket Demirel’in Süleyman Demirel’e armağanıdır.
Yapımına 1989 yılında başlanan ve 16 dönüm arazi üzerinde kurulan külliyeye son dönemde yeni eklemeler yapıldı. Demirel ailesinin evi restore edildi. Komşu evler satın alınarak mahalle bütünüyle eski haline getirildi.
Demirellerin evine komşu evler bir etnografya müzesi bütünlüğünü taşıyor.
Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nde Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi dönemlerine ait belgeler ile Demirel’in siyasi yaşamına dair belgeler, fotoğraflar, Demirel’e verilen hediyeler sergileniyor.

Müze, cami bir arada
Külliyeyi geçen yılın sonunda Şevket Demirel ile gezdim. Daha önce de yazdım ama tekrarlayayım. Kütüphane binası külliyenin en ilgi çeken bölümü. Kütüphanede Demirel’e ait 46 bin kitap, 6 bin teyp/video kaydı, 120 bin fotoğraf, 32 bin gazete ve dergi, 6 milyon belge var. Bütün bunlar tasnif edilmiş durumda.
Demirel’in günlük notları, kişilerle yazışmaları, kişilerden gelen mektuplar, kişiler için tutulan özel dosyalar kütüphanede isteyenlerin okuyabileceği dokümanlar.
Türk siyasi tarihi üzerine araştırma yapacaklar için çok önemli bir kaynak oluşturulmuş.
Müze binasının 8 kubbesi var. Kubbelerden büyük olanı Demirel’in cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemi, diğer 7 kubbe ise başbakanlık yaptığı dönemleri simgeliyor.
Şevket Demirel, “Kardeşinin demokrasinin sağladığı imkânlarla Türkiye’nin her taşına, ovasına, dağına, ırmağına, santraline ve limanına büyük yatırımlar yapılmasına katkı sağladığını, bunun için müzeye ‘Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’ ismini verdiklerini, müzenin yapımından önce ABD’ye giderek ABD başkanlarının müzelerini incelediklerini, o müzelerden esinlendiklerini” söylüyor. Külliyede bir de güzel cami var. Şevket Demirel külliyenin hemen karşısında bulunan, üzerinde tek bir bitki yetişmeyen taşlık Çalça Tepe’yi, Süleyman Demirel için yapılacak bir anıt mezar alanı olarak yeşillendirmiş. İslamköy su deposunun atık sularını değerlendirerek tepedeki 9 göleti dolduruyor. Göletler Süleyman Demirel’in 9’uncu cumhurbaşkanı olduğunu anımsatıyor. Göletlerle sulanan bin dönüm taşlık alana 1 milyon çam dikilmiş. Bir çam ormanı oluşmuş.

Atatürk Türkiye’si...
Külliye içinde bulunan ve restore edilen baba evinde sergilenen aile resimlerinin altındaki yazılarda Süleyman Demirel çocukluğunun İslamköy’ünü şöyle anlatıyor: ‘’Okuduğumuz okul kerpiç bir bina idi. Altı boş, üstünde ise üç oda vardı. Bunları sınıf olarak kullanırdık. Alttaki boşluğa köylü hayvan kapatırdı. Yani altta hayvanlar bağrışırken, üstte de çocuklar cıvıl cıvıl okumaya çalışırdı.’’
Süleyman Demirel, ilkokulda başarısından dolayı öğretmenlerinin babasına ‘’Sen bu çocuğu okut’’ dediklerini yazıyor. Diyor ki:
“Babam bir merkebe, ben bir merkebe binerek, Isparta’nın yolunu tuttuk. Okula kayıt için 6 vesikalık fotoğraf, 15 kuruşluk damga pulu, iyi hal kâğıdı ve nüfus cüzdanı gerekliydi. Bunların masrafı 55 kuruş tutuyordu. O günlerde 55 kuruş, köylüye servet gibi geliyordu. Babam o sıkıntılı döneme rağmen parayı buldu ve beni ortaokula kaydettirdi... Bir haftada kendimi ispat ettim. Köyüme başarısız dönemezdim. Ailem, tırnağı ile sağladığını, bana harçlık yapıyordu. Sorumluluk duygum çoktu. ‘Koy ver gitsin’ diyebilen bir adam değildim. Hiç demedim ömrümde. İçimde, dünyayı kucaklayıp kaldırmayı öğrenmiştim...’’
Süleyman Demirel’in hayat hikâyesi, Atatürk Türkiye’sinde, imkânsızlıklar içindeki bir köy çocuğunun, Atatürk okullarında okuyarak başbakanlığa, cumhurbaşkanlığına kadar yol alabileceğini gösteren güzel bir hikâyedir.