Merkez Bankası faizi beklenenin üzerinde indirdi. Hükümete “selamını çaktı”... İndirimin bahanelerini de güzel güzel sıraladı. “Faizi indirdik... Ekonomiye bi’şeycikler olmaz” mesajını vermeyi de ihmal etmedi. Merkez Bankası’nın ana hedefi bir zamanlar enflasyonu indirmekti. Şimdilerde faizi indirmek oldu. Hükümet Merkez Bankası’na, enflasyonu indirmediği için değil, faizi indirmediği için yükleniyor.
Merkez Bankası yönetimi, “Esas görevlerini belki hatırlatan olabilir” düşüncesiyle, “ara mesaj” olarak, devamlı tekrarlıyorlar: “Haziran’dan itibaren enflasyonda önemli gerileme olacak!..”
Hazirandan itibaren enflasyonda gerileme nasıl olacak? TÜFE endeksi 2013 Mayıs’ında 220.07 idi. 2014 Mayıs’ında 241.32 oldu. Enflasyonda yıllık artış yüzde 9.6’yı buldu. 2013 Haziran ayında TÜFE endeksi 221.75 idi. 2014 Haziran ayında TÜFE fiyatları artmamış ise, endeks mayıs endeksi gibi 241.32’lerde kalır ise, haziran ayında yıllık TÜFE artışı yüzde 8.8-yüzde 8.7 olacak. Enflasyon fiyatlar gerilediği için değil, baz etkisiyle (önceki yılın endeks sayısının artması, bu yılın aynı kalması nedeniyle) gerilemiş görünecek.
Gerilemiş görünecek de nereye gerileyecek? Yüzde 8.8 veya yüzde 8.7 olacak. Merkez faizi yüzde 8.75’e indirdiğine göre (faiz her ne kadar güncel enflasyonla karşılaştırılmaz ise de) bu durumda faiz sıfırlanmış demek. Biraz daha indirilir ise negatif faize geçilecek. (ABD’de enflasyon yüzde 2.1 iken 10 yıllık Hazine bonosu faizi yüzde 2.62 oranında. Bizde mayıs ayı enflasyonu 9.6 iken, Hazine bonosu faizi dün yüzde 8.40 idi.)
Krediler ucuzlamayacak
Merkez Bankası bankaları değişik faiz oranlarıyla fonluyordu. Son zamanlarda genelde tek bir faiz oranıyla yüzde 9.5’ten para verdi. Bankalara verdiği para 30-40 milyar TL arasında.
Bankalarımız ise ekonomiye toplam 1 trilyon TL kredi veriyorlar. Bankaların Merkez Bankası’ndan yüzde 9.5 ile aldıkları, bundan sonra yüzde 8.75 ile alacakları imkânların toplam kredilere oranı yüzde 3 ile yüzde 4 arasında. Açık anlatım ile Merkez’in faizi indirmesi, kısa sürede tüm banka kredilerinde faizin ucuzlamasına imkân vermez. Merkez’in faiz indirimi ilk aşamada Hazine Bonosu faizlerinde belli ölçüde indirime yol açar. Genel olarak yararı ekonomide “moralleri yükseltmesidir”. Ekonomide “kötümser bekleyişleri” törpüler.
Mevduat faizi ucuzlayacak
Bankalar kredi faizlerini belirlerken Merkez Bankası’nın faiz koridorunun üst sınırına bakıyor. Bu sınır yüzde 12’dir. Merkez Bankası faiz koridorunda sınırı aşağıya çekmedi. İşte bu nedenle Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 8.75’e indirmesiyle kredi faizlerinde kısa sürede ucuzlama olamaz. Ama bankalar mevduat faizini aşağıya çekecektir. Mevduat faizinin aşağıya çekilmesi, negatif faiz uygulamasını güçlendirecektir. Negatif faiz tasarrufu değil, tüketimi teşvik eder.
Özetle ucuzlayan faiz yatırımları değil, tüketimi teşvik edecektir. Tüketim ve ihracattaki artışın sonunda üretim artar. Canlanan iç ve dış talep cari açığı artırır.
Önümüz yaz. Döviz girişinde sorun olmadığında, cari açığın artması tehlike yaratmaz. Tehlike, petrol fiyatlarının yükselmesi, komşu ülkelerdeki sorunlar nedeniyle ihracat gelirlerinin azalmasındadır.
Tekrarda yarar var. Merkez’in sorumluluğu öncelikle faizleri indirmek değil, öncelikle enflasyonu indirmek olmalıdır. Faizlerin geriye çekilmesi önümüzdeki dönemde enflasyonun tekrar tırmanışa geçmesine yol açacaktır.
Faiz ekonominin önemli bir aracıdır. Bazı ülkeler ekonomiyi canlandırmak için enflasyonu göze alarak faizi aşağıya çekiyor. Bizde ise, ekonomi canlanınca cari açık büyüdüğü için, frene basıldı. Frene basılmasına rağmen büyüme hedefin üzerinde. Böyle bir durumda faizin aşağıya çekilmesi (krediler sınırlandırılsa da) talebi canlandırır. Enflasyon ve cari açık kontrolden çıkar.
Ne var ki günümüzde bunlar tartışılamıyor. Hükümetimiz faizin indirilmesini istedi. Faiz indirildi.