Milliyet’in çok okunan köşe yazarı Hasan Pulur hastalık nedeniyle uzun süredir yazamıyor.
Biz, gazeteyi her sabah “Bakalım Hasan Pulur ne yazmış?” diyerek okumaya başlayan bir kuşağız. Hasan Pulur gazetenin tadıdır, tuzudur.
Hilmi Yavuz, Hasan Pulur’un Kabataş Lisesi’nde Dönüm dergisini çıkardığını ve o yıllar Hasan Nejat Pulur adı ile şiir yazdığını anlatır. Hasan Pulur ile Hilmi Yavuz’un 1955 sonbaharında, Dram Tiyatrosu’nda Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun başkanlığını yaptığı ve eski kuşak edebiyatçıların üyesi olduğu Edebiyatçılar Birliği’nde düzenlenen “Edebiyatçılar Suvaresi”nde, genç şairler olarak başlattıkları eylem, siyasi şubeyle ilk defa tanışmalarına yol açmıştır. Hasan Pulur, yanlış olduğuna inandığı her olaya, her gelişmeye çekinmeden tepki gösterir. Erzurum’un Pulur’undan gelen ailesinin “Dadaş”lığı, Hasan Pulur’un karakterinin özelliğidir.
Sadece “gazeteci”
Hasan Pulur gazeteciliğe 1954 yılında Son Saat’te başladı. 1958-1979 arası Milliyet’te yazdıktan sonra Hürriyet’te yayın yönetmenliği yaptı. 1988 yılında Milliyet’e döndü. Hastalığı yazmasını engelleyinceye kadar yazılarını sürdürdü.
Hasan Pulur’u İstanbul’a geldiğimde 1974 yılında tanıdım. Dostluğumuz oluştu. Haftada en az bir gün bir yemek masasında birlikte olmaya, sohbet etmeye başladık.
Benim 1980 yılında, uzun süremeyen bir Milliyet maceram vardır. Milliyet’te çalışmaya başladığım günlerde bana moral vermek arayışında Hasan Pulur, Bebek Oteli’nde salı toplantılarını başlattı. Yılmaz Çetiner, Feyyaz Tokar, Mehmet Barlas ile başlayan toplantılar uzun süre devam etti.
Daha sonra, Beşiktaş’ta Balıkçılar Çarşısı’nda Turgut’un yerinde, her çarşamba öğle yemeğinde Cahit Kayra, Hasan Pulur, Müntekim Ökmen, Orhan Duru, Hilmi Yavuz, İlber Ortaylı, Demir Özlü, Murat Katoğlu ve Hasan Mani bir masa etrafında buluşur olduk. Hayata erken veda edenlerle kadro küçüldü.
Dost insan
Çarşamba yemekleri, Moda’ya, Koço’ya taşındı. Hasan Pulur, hastanedeki tedavisine ara verilen dönemlerde bundan iki ay önceye kadar Koço’daki yemeklere katıldı. Gazete yazılarını yazdı.
Hasan Pulur son iki aydır hastanede yoğun bakımda. Oğlu Bülent Pulur ve dostları iyiliği için dua ediyorlar.
Hasan Pulur’un “Hayatı Gazetecilik”tir. Muhabirlikten yayın koordinatörlüğüne ve köşe yazarlığına, gazeteciliğin her kademesinde başarılı oldu.
Olayların sivri yanlarını yakalamakta ve sergilemekte o kadar ünlendi ki “olağandışı gelişmeler” karşısında insanlar “Tam Hasan Pulur’luk” diyerek tepki gösteriyorlar.
2007’de elli yıllık hayat arkadaşı Meral Pulur’u, 2010’da büyük oğlu Korkut Pulur’u kaybetmesi Hasan Pulur’u yıprattı. Sağlığı bozuldu.
Hasan Pulur’a okuyucusu, dostu, arkadaşı olarak iyilikler diliyorum.