Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ayşe Hanım Teyzem heyecanlanmış durumda.
- 2 ayda yüzde 18 kazanç, hem de vergisiz, temiz kazanç, hangi işte var? Hangi yatırımda var?
Ama altını olan kazandı. Altın fiyatları iki aydır tırmanıp duruyor. Yılbaşından bu yana altın fiyatları TL olarak yüzde 18 arttı.
- Yılbaşında altının gramı 99 TL. idi. Şimdilerde 117 TL.
- Yılbaşında çeyrek 161 TL idi. Şimdilerde 188 TL’den alıyorlar, 193 TL’den satıyorlar.

Ne var ki “Altın iki ayda yüzde 18 kazandırmış, hemen altın satın alalım da biz de kazanalım” demeye imkân yok. Çünkü altın bu... Bugün kazandırıyor, yarın kaybettiriyor.
Altın halkımızın geleneksel tasarruf aracı. Kadınların bileziği var, takısı var. Erkeklerin bir köşede 3-5 çeyrek veya tam altın sikkesi var. Çocukların omzunda nazarlık altınlar var.
İşte bunun için almaya satmaya niyeti olmasa da halkımız altın fiyatıyla devamlı ilgilenir.
Almaya, satmaya niyeti olsun olmasın halkımız, ekonomide olup bitenleri izleyenlere devamlı sorar: ”Altın alayım mı? Altınım var, satayım mı?”
Bu işin bileni yok
Gelişmeler gösteriyor ki bu işin bileni yok. Bu işin bileni olsa, altın fiyatındaki değişimden o kazanır...
İyi de acaba bu altın fiyatları neden nasıl iniyor, çıkıyor?

Önce Türkiye’nin durumunu belirleyelim:
- Dünyada altın fiyatı artmasa da bizde dolar fiyatı artınca altın fiyatı artar. Yılbaşından bu yana dolar fiyatında önemli değişim yok.
- Ama yılbaşında onsu 1.061 dolar olan altının onsu şimdilerde 1.258 dolar.
- İşte bunun için, dolar fiyatı artmadığı halde dünyada altının fiyatı yüzde 18 dolayında arttığı için bizde de altın fiyatları TL olarak yüzde 18 dolayında yükseldi.

Altının dünya piyasalarındaki fiyatının normal olarak arz ve talepteki değişime bağlı olarak inip çıkması beklenir. Normal olarak da kısa sürede arz ve talepte çok büyük değişim olmaması gerekir. İki ayda altın üretimi birden azaldığı için veya merkez bankaları birden altın alımına geçtikleri için arz talep dengesinin bozulduğunu söylemek akılcı görülmüyor. Hindistan, Çin, Türkiye gibi büyük alıcıların taleplerinde de artış yok.
O halde dünya fiyatlarındaki artış spekülatif.
Dünyada yüzer gezer paradan çok bir şey yok. Faiz oranları yerlerde sürünüyor. Bu paraları yönlendirenler kâr etme arayışında.
Spekülatör oyunu
Büyük kârlar emtia spekülasyonundan elde ediliyor. Gıda maddesi, maden, sanayi girdileri talebi düşük. Fiyatı yükseltme şansı yok.
Esas spekülasyon alanı borsalar ama borsayı spekülatif hareketle yüzde 2-5 yükseltmek mümkün. Halbuki altında spekülatif hareketle fiyatı kısa sürede hızlı yükseltme imkânı var.
Spekülatif oyunla yükseltilen fiyat gerçek fiyat değildir. Oyuncu fiyatı yükselttikten sonra tepe noktada elindeki varlıkları satar, oyundan çıkar. Faturayı tepe noktada altını alan öder.
Halkımız da bunun farkında olmalı ki, Kapalıçarşı piyasasında sadece satıcı var. Alıcı yok.
Genel olarak altına talep geriledi. 2015 yılının ilk 2 ayında 2.2 ton altın ithal edilmişti, bu yıl aynı dönemde 1.2 ton altın ithal edildi. Darphanede 2016 yılının ilk 2 ayında 4.8 ton altın işlenmişti. Bu yıl 3.3 ton altın ziynet ve sikke altına dönüştürüldü. Geçen yıl ilk 2 ayda 1 milyon 32 bin çeyrek altın basılmıştı. Bu yıl 796 bin çeyrek altın basıldı.
Halkımız altındaki çılgın hareketi ilgiyle (ama korkarak) izliyor. Altını olanlar seviniyor. Altını olmayanlar “Ah... Yılbaşında neyim var neyim yok satsaydım da altın alsaydım“ diyor ama... Aması var. Yarın altın fiyatının ne olacağı belli değil.
Kısa sürede para kazanmak ümidiyle altın alıp satanlar genelde kaybediyorlar.
Yazarın notu: Bu yazıda Kapalıçarşı fiyatlarını kullandım. Yazıyı yazarken, bir dostumuzun bebeğine hediye etmek için Ortaköy’deki kuyumcudan çeyrek altını 200 TL’den satın aldım.”Kapalıçarşı’da daha ucuz” diyecek oldum. “Bizde fiyat bu... İstersen git Kapalıçarşı’dan satın al” diye azar işittim.

Haberin Devamı

GÜNGÖR HOCA ÇEYREK ALTINI 200 TL’DEN ALDI