Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hükümet faizin inmesini istiyor. Merkez Bankası direniyor.
Hükümetin faizin inmesini isterken beklentisi farklı. Merkez Bankası’nın faizi indirmekten çekinmesinin nedeni farklı.
Hükümet faizin indirilmesiyle girişimcilerin ucuz ucuz borçlanarak daha çok yatırım ve üretim yapmalarını bekliyor.
Merkez Bankası faizin indirilmesi durumunda (1) Girişimcilerden çok, tüketicinin borçlanmasında, talebin patlamasından korkuyor. (2) Ucuz faizin döviz girişlerini yavaşlatmasından, içeride döviz talebini artırmasından, sonuçta döviz fiyatının tırmanışa geçmesinden korkuyor.
Bütün bu tartışmalarda faizin iç tasarruflar üzerindeki etkisi gözden kaçıyor. Türkiye’de iç tasarruflar ağırlıklı olarak bireysel tasarruflar. Kurumsal tasarrufların ağırlığı az. Halbuki, faizi sıfıra kadar çekebilen ülkelerde kurumsal tasarrufların toplam tasarruflarda payı yüksek.
Bireysel tasarruflar ise faize karşı hassas. Enflasyonun altındaki reel getiriler tasarrufların banka sistemi dışına kaçmasına, dövize, altına, gayrimenkule yönelmesine yol açıyor. Bu durumda kredi müesseseleri ucuz faizle kredi verecek kaynak bulamıyor. Bu durumda ucuz faizli kredi için Merkez Bankası’nın bankalara kaynak yaratması gerekiyor.

Girişimcinin beklentisi farklı
Türk ekonomisinin bugünkü durumunda girişimci ucuz faizi neden ister ?
- Girişimcilerin genelde faizin yüksekliği nedeniyle gerçekleştiremedikleri yatırım projeleri yok. Yeni yatırımların yapılabilmesi için (1) Mevcut kapasitelerin tam olarak kullanılması (2) İç veya dış talebin canlı olması gerekiyor.
- Türk sanayii yüzde 73 kapasiteyle çalışıyor. Boş kapasite var. (Normal dönemlerde bizim sanayimiz yüzde 80 dolayında kapasiteyle çalışır). İhracat talebi değişik nedenlerle sınırlı. İç talep ve büyüme hükümet tarafından frenlenmiş durumda. Bu durumda faiz ucuzlasa da yeni kapasite yaratmak, yeni yatırım yapmak girişimci için riskli bir iş olur.
- Ama girişimcilerin, yatırım yapanların, üretim yapanların tamamının kredi borcu var. Her borçlu, faizin ucuzlamasını ister.
- Her girişimcinin bir müşterisi var. Müşterisine krediyle satış yapıyor. Faiz ucuzlarsa müşterisi borcunu daha kolay öder.
- Şimdilerde en hareketli sektör gayrimenkul sektörü. Gayrimenkul işi yağan girişimciler faizin ucuzlamasını bekliyorlar. Faiz ucuzlayınca satışları artacak.

Halkın beklentisi farklı
Türk ekonomisinin bugünkü durumunda halkımız faizin ucuzlamasını neden ister?
- Halkımızın büyük bölümü borçlu. Konut kredisi, ihtiyaç kredisi, taşıt kredisi, kredi kartı borçları var. Faiz ucuzlarsa mevcut borçların faiz yükü azalacak.
- Çok kişi konut satın almak için faizin düşmesini bekliyor. Faizin düşmesi konut satın almak için bekleyenleri harekete geçirecek.
- Şimdilerde banka kredileriyle, kredi kartıyla alışveriş yanında, satıcı kredileriyle-taksitli satışlar yaygınlaştı. Cep telefonundan mobilyaya, beyaz eşyadan çeyiz takımına taksitli alışverişlerde faiz yükü var. Faiz ucuzlarsa bu yük azalacak.
Görülüyor ki faizin inmesi çok kişi mutlu edecek. Faizin inmemesiyle üzülecek olanlarsa sadece bireysel tasarruf sahipleri,
O halde Merkez Bankası faizi neden indirmiyor? İndirsin de bu tartışmalar bitsin.
Merkez Bankası, faizi indirdiğinde, (1) İç talebin canlanmasından, cari açığın büyümesinden, buna bağlı olarak enflasyonun tırmanışa geçmesinden (2) Dövize talep artarken, faizin gerilemesi nedeniyle döviz girişlerinin yavaşlamasından, buna bağlı olarak döviz fiyatlarının artmasından koktuğu için faiz indiriminde ayak sürtüyor.
Ne var ki görünen köy kılavuz istemez. Yakın zamanda faiz indirimleri peş peşe gelecektir.