Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sayın Yıldırım’ın kuracağı hükümette, iç ve dış piyasaların tanımadığı yeni isimlerin yer alacağı ve ekonomi politikalarında köklü değişimlerin gerçekleşeceği “söylenir olmuştu”. Bu “söylemler” iç ve dış piyasada “huzursuzluğa” yol açmıştı.

(1) Sayın Yıldırım’ın açıkladığı Bakanlar Kurulu’nda “iç ve dış piyasaların tanıdığı isimlerin yer alması ve (2) Okuduğu hükümet programının içeriği “huzursuzluğu giderdi”.

İç ve dış piyasalar (1) Daha önceki hükümetler dönemindeki ekonomi politikalarının sürdürüleceğinin, (2) Ekonomide köklü değişimlere gidilmeyeceğinin “işaretini” aldı.

Haberin Devamı

Piyasalar rahatladı. Çünkü;

1) Bakanlar Kurulu’nda ekonomi yönetimine katkıda bulunacak isimler, daha önce “ne yaptıkları-ne yapacakları” görülmüş isimler.

2) Başbakan’ın açıkladığı hükümet programında “ekonomi politikalarında değişiklik olmayacağı” açıklıkla vurgulanıyor.

Hedef: İstikrar

Programın başında, “2016 yılında uygulamaya konulan eylem planımız, hükümet programımızda yer alan öncelikler dikkate alınarak, hayata geçirilmeye devam edilecektir” denilerek önceki hükümetin politikalarının sürdürüleceği belirtiliyor.

Daha sonraki bölümde ise, “Yatırımlara ve projelere odaklanarak, özel sektör yatırımlarını daha fazla destekleyeceğiz. Bilim ve teknoloji alanına verdiğimiz önemle, başta uzay ve savunma sanayii olmak üzere yerli ve milli sanayimizi güçlendireceğiz.

Bir taraftan üretken yatırımlara alternatif finansman imkânları sağlarken, diğer taraftan finansmana uygun şartlarda erişim kolaylığı getireceğiz.

Özel sektörün ilgisini yeterince çekmeyen bölgelerde kamu ve özel sektörün işbirliğiyle istihdam ağırlıklı proje ve yatırımlara öncelik vereceğiz. Böylece bölgesel kalkınma farklılıklarını asgari düzeye indirecek girişimleri güçlendireceğiz” deniliyor.

Bu anlatım önceki AKP hükümetlerinin benimsediği ekonomi politikalarının özetidir. Politikalarda “istikrarın” işaretidir.

Hedef: Üretimi artırmak

Sayın Yıldırım, “Üretmeyen Türkiye, iş ve aş üretemez. Yatırımcının önüne halı sereceğiz. Refahı böyle artıracağız” diyor.

Haberin Devamı

Bugünkü ekonomik şartlarda ve bugünkü ekonomi politikalarıyla, üretim artışı yavaşladı. Üretim atmayınca yatırım yapılmıyor. Üretimin artması ise talebin canlanmasına bağlı. İç talep zayıf. Dış talep (ihracat) durdu.

Özetle, iç talep ve dış talep artışı başlamadan üretimin artması imkânsız. Üretim artmadan da yeni yatırımlar gerçekleşemeyecek.

Piyasaya güven verecek politikalar bugünkü çizginin devamını sağlayacak. Ama bu yetmiyor. Bugünkü çizginin üzerine çıkmak için ise yeni politikalara, ekonomi politikalarında yeniliklere ihtiyacımız var.

İşte bu nedenle yeni hükümet, terörle mücadele kadar ekonomi politikalarını da gündemin başında tutmak zorunda.