Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hükümetimiz dövizdeki beklen-medik yükselişi sınırlamak için tedbirler almaya devam ediyor. Ama anlaşıldığı kadarıyla, bu işin tüm sorumluluğunu TCMB üstlenmiş durumda.

Eskiden Merkez Bankası’nın 2-3 puanlık faiz artırımlarıyla döviz fiyatını aşağıya çekme imkânları vardı. Zamanla bu oranlar değişti. Dün Merkez Bankası beklentilerin ötesinde bir haftalık repo politika faizini 1.25 puan artırdı.

Politika faizi yüzde 17.75 oldu. Böylece 25 Nisan’dan bu yana yapılan toplam faiz artırımı 500 puanı buldu.

Haberin Devamı

Merkez Bankası’nın bu kararıyla diğer kısa vadeli faiz oranları da yüzde 25 baz puan artıyor. Merkez Bankası’nın gecelik borç verme faiz oranı yüzde 19.25’e (gecelik borçlanma faizi 16.25’e) yükseliyor.

Risklere dikkat

Bu faiz oranları, şimdiye kadar tartışılması imkânsız yükseklikte faiz oranları. Merkez Bankası’nın açıklamasında iç talep ve dış talebin enflasyonun yükselişine yol açtığına dair işaret var.

Mayıs ayında yıllık enflasyon yüzde 12.5, çekirdek enflasyon yüzde 12.64 ile çok yüksek oranlarda gerçekleşti. Yurt içi ÜFE’deki artış yüzde 20’nin üzerine çıktı. Merkez Bankası’nın fiyat artışlarının alt kalemleri de genelde enflasyon ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyelerde fiyat davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam ettiği görülüyor. Bu gelişmeler çerçevesinde de parasal sıkılaştırmalar güçleniyor.

Merkez Bankası’nın enflasyon gelişmeleri konularına ihtiyaç duyulması halinde parasal sıkılaştırmanın yapılabileceği, karar sonrası doların 4.47 seviyelerine gerileyebileceği tahmin ediliyor.

Asıl sorunumuza bakalım

Sayın okuyucularıma, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası hareketlerini bankalar cephesinden izleyen Dr. Fatma Melek ve Dr. Eralp Denktaş’ın değerlemelerinden aktardım.

Gerçekçi olalım, TCMB’nin faiz artırımları, özelde piyasaya (para piyasasına), ülkeye döviz girişini artırmaya, döviz fiyatlarındaki aşırı tırmanışları önlemeye yönelik politikalar.

Türkiye’de 80 milyonluk bir ekonomi var. Bu ekonomi her gün hareket halinde. İnsanlar alıyor, satıyor. İnsanlar sabahları uyandıklarında ilk iş olarak dolar fiyatının ne olduğunu öğrenmeye çalışıyorlar. Şimdi (son zamanlarda) iktidar faiz oranlarını artırarak dolar fiyatını frenlemeye başladı. Ama bu ne kadar gider, bunun sınırı nedir? Bu konularda ciddi çalışmalar yapamıyoruz. Dolar sorununun arkasındaki esas sorunun cari açık sorunu olduğunu henüz kamuoyu anlayamadı.