Bodrum’da sabahın erken saatlerinde Gündoğan’da denizden dönen küçük balıkçı teknelerini izliyordum. İki metrelik, üç metrelik basit, ahşap, kıçına motor takılmış teknelerle sahile yanaşan balıkçılar ne tutabildiler ise satmaya çalışıyordu.
O sırada kırmızı boyalı, 30 metreye yakın boyu olan metal ve Mecdet Baba 4 adını taşıyan bir tekne mendireğe yanaştı. Sahildeki balıkçılar, “Çiftlikten balık geldi” dediler.
Gelen teknenin yanına gittim. Köpük kutularda çiftlik balıkları sahile indiriliyordu. ”Kolay gelsin... Balık mı getirdiniz?” diye sordum. “Bunlar iç pazar için... Bizim çiftlik ihracata çalışır. İç pazar için 3 ton balık getirdik. 13 ton yem götüreceğiz” dediler...
“13 ton yem kaç günlük yem?“ diye sorunca aldığım cevaba şaşırdım. Bu kadar yemi çiftlikteki balıklar 1 günde yer bitirirmiş.
Bodrum’da balık çiftliği olanlar ile ve de konuyu bilenlerle konuştum. Öğrendiklerim sayın okuyucularımı da ilgilendirecek. Onun için yazıyorum.
1 kg balık=2 kg yem
Bodrum’da sahilden 3 km uzaklıktaki bir balık üretme tesisinden söz ettiler. Bu tesiste 2.500 ton balık varmış. Bunlar 100 gr ile 500 gr arasında yaklaşık 6 milyon adet balıkmış. Bu balıklar günde 12-13 ton balık yemi yiyormuş. Balık yeminin kilosu 1 euro imiş. Balıkları beslemek için günde 25-26 bin TL denize atılıyormuş. (Sayın okuyucularım. Tek bir balık çiftliğinde balıklar günde yepyeni bir otomobili yiyip bitiriyorlar. Yılda 365 yepyeni otomobil yutuyorlar!)
Bana anlatıldığına göre, çiftlik balığı 1 kg et ağırlığına gelinceye kadar 2 kg yem yiyor. Yemin yüzde 45’i balık unu, yüzde 10’u balık yağı. Kalan kısmı soya, mısır ve vitamin. Yemin ham maddesinin yüzde 80’i yerli, yüzde 20’si ithal.
Çiftlik balığında maliyetin yüzde 60’ını yem teşkil ediyor. Aşı, işçilik ve sabit giderlerle çiftlik balığının maliyeti 3.5 euro’yu buluyor.
Türkiye’de 10 büyük yem üretim tesisi var. Şimdi yemcilerin bazıları balıkçı olmaya başladı. Yem parasını ödemekte zorluk çeken çiftlik sahipleri çiftliklerini yemcilere devretmekte.
Ekonomik krizde sadece yurtiçindeki alıcılar değil, yurtdışındaki yabancılar da ödemeleri aksattı. Senetler ve çekler ödenemez oldu. Bankalar krediyi kesti. Balık çiftliklerine nakit girişi durdu. Bunu gören ve riskten korkan balık yemi üreticileri satışlarda vadeyi kısalttı. Peşine döndü. Balık çiftliğinde denize yem atılmaz ise balıklar ölür gider. Bu gibi zorluklarla karşılaşan çiftlikler yemcilerin eline geçti.
Yatırım büyük
Türkiye’nin büyük çiftlik balığı üreticileri şunlar: Kılıç (15-17 ton) Gümüşdoğa (10 ton), Yunanlılara ait Fiyord Marin (8 bin ton), Agro-Marin (5 bin ton), Nord Sea (3 bin ton ) Elize (2.5 bin ton) ve Hadko (1 ton).
Muğla Kültür Balıkçıları Derneği’nin 12 üyesi yılda 40 bin ton balık üretiyor. Bana anlatıldığına göre, çiftlik (kültür) balığı çiftlikleri 5 yıldır yer değiştiriyor. Sonunda Çevre Kanunu’na göre kıyıdan açık denize taşındı. Çiftliklerin kıyıdan 1.5 km uzaklıkta, akıntısı olan ve 30 metre derinliğe sahip denizde kurulması gerekiyor. Denizi kirletip kirletmedikleri yılda 2 defa ölçülecek. Çiftliklerin dönümünden Özel İdare yılda 2 bin TL deniz kirası alıyor. Bir çiftlik 100 dönüme kuruluyor. Çiftlik yılda 200 bin lira deniz kirası ödemek zorunda. Yılda bin ton balık üretecek bir çiftlik 1 milyon euro (2-2.5 milyon TL) yatırım ile kurulabiliyor.
Bin ton balık üretmek için 3.5 milyon yavruya ihtiyaç var. Çipura yavrusunun tanesi 20 euro-cent, levrek yavrusunun 14-15 euro-cent. Yavrular özel çiftliklerde yetiştiriliyor, 3-4 cm boya ulaşınca aşılanıp deniz çiftliklerine satılıyor.