Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Mülkiye’li büyüğümüz Cahit Kayra (1917 İstanbul) “Marjinal İktisat Teorileri” isimli kitabından sonra şimdi de “Marjinal Siyaset Teorileri”ni yazdı. Tarihçi Kitabevi tarafından bastırılan Marjinal Siyaset Teorileri’nde Cahit Kayra, “mizahi bir anlatım ile” politikaya yeni soyunacaklara yol gösterir gibi yaparak, Türkiye’de politika sahnesindeki oyunları sergiliyor.
Ustamızının politikaya yeni soyunacaklara önerilerinden bazılarını özetleyerek aktaracağım.
- Politikada yalan söylemek helaldir.
Yalan ne kadar gerçek dışı olsa da, bir tortu bırakır. Eski Yunan’lılar derler ki: “Sonsuz doğrular yoktur ama sonsuz yalanlar vardır.” İhtiyatlı yalan işe yaramaz. Uyduracaksanız okkalı yalan uydurmalısınız.
- Suçlayanı suçlayın.
Siyasetçi suçlama ile karşılaşabilir. Suçlamanın delilleri de olabilir. Ana gerçek bir siyasetçi suçlamadan yılmaz. Suçlayanı suçlar. Suçlayarak hücum eder: “Kanıtla. Kanıtlayamazsın... Çünkü yalancısın. Şerefsizin birisin. Komünistsin. Eşcinselsin...” Böylece deliller gürültüye gider. Suçlanan değil, suçlayan suçlu duruma düşer.
- Devamlı mağduru oynayın.
Türk insanı mağdurun yanındadır. Çünkü yıllar boyu kötü şartlarda yaşamıştır. Savaşlar, mezhep kavgaları, haksızlıklar, açlık, hastalıklar. Sonu gelmeyen mağdurluk. Sel gelmiş köyü götürmüş. Dede Yemen’den geri dönmemiş, Babasını Yunanlı kesmiş. Jandarma zulmünden yaka silkmiş...

Savunmayın, daima saldırın
Halkın gönlünü çelmek istiyorsanız, her söyleme şöyle başlayın: “Bunların yapmadıkları kalmadı. Bunlar bizi inim inim inlettiler. Aç bıraktılar. Ekmeği karneye bağladılar. Camilere arpa doldurdular. Varlık vergisi aldılar...”
- Savunmaya gerek yok. Devamlı saldırın.
Düşmanla karşı karşıyasınız. Hangi tarafın güçlü olduğu önemli değil. Saldıran siz olun. Kavga ederken bağırın, nara atın, acayip sesler çıkarın. Karşı tarafa küfürler, tehditler savurun. (Eskiler kılıç ve kalkanla düşmana saldırırken arkada bando kahramanlık marşları çalardı.)
Savunmayı katiyen düşünmeyin. Gözünüz pek olacak. Size hırsız diyene baskın çıkın: “Bana hırsız diyenin alnını karışlarım. Esas hırsız sizsiniz. Hırsız olduğunuzu herkes biliyor” deyin.
- Gündem yaratın. (Gündem yaratma Türk işi bir politik ‘innovation’dur.)
Herhangi bir nedenle kamuoyu aleyhinizde ise, herhangi bir nedenle eleştiriliyorsanız, kolayı var. Gündem yaratın. Bizim kamuoyu çabuk unutur. Kurtuluş Savaşı’nı bile unutmadı mı? Yeni gündem yaratın. Aleyhinizdeki gündemi unuturun... Gündem yaratırken kamuoyunu etkileyecek büyük yalanları kullanabilirsiniz.
- Panem et circenses.
Eski Roma’da Juvenal adında bir şair varmış. O dermiş ki, “Panem et circenses.” Türkçesi, “Roma halkına ekmek ver, bir de sirk oyunları... Ondan sonra istediğini yap... Ses çıkarmazlar...”
Türk halkı kanaatkârdır. Türk halkının yatırım, üretim, cari açık, büyüme gibi konulara ilgisi yoktur. Halkımızın büyük kesiminin derdi geçinecek kadar havadan para, havadan sosyal yardım, bedava sağlık hizmetidir. Halka ekonomik büyümeden, yatırımdan, dış borçtan söz edecek yerde, yapılacak gıda yardımlarını anlatın. Emekliliğin kolaylaştırılacağını söyleyin.
Bunlar Cahit Kayra’nın kitabında yer alan anlatımların belli bölümleri. Ustamız, “kendi yapmadıklarını, daha doğrusu yapamadıklarını başkalarına tavsiye ediyor. Tavsiyeler riskli. “Ben şahsen hepsini aktarmaktan çekindim... (!) İyisi mi siz kitapevinden Marjinal Siyaset Teorileri’ni satın alarak, evinizde gizli saklı (!) okuyunuz. Anlatım mizahi, okuması kolay...