Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Merkez bankaları tek başlarına ekonominin kaderini değiştirebilecek kuruluşlar değildir. Ne var ki son zamanlarda hemen her ülkede merkez bankaları; (1) Faiz oranıyla oynayarak, (2) Piyasaya salınacak paranın miktarını azaltıp çoğaltarak ekonomileri “Küresel Felaket”ten kurtarmaya soyunduğu için, bizde de TCMB Başkanı ekonomide olan bitenin “baş sorumlularından biri” durumuna getirildi.
Madem öyle oldu, acaba görev süresi sona eren TCMB Başkanı’nın döneminde ekonomide neler oldu?
TCMB’nin temel amacı ülkede fiyat istikrarını sağlamak. Ne var ki ülkede ekonominin çarkları işlemez, iç ve dış talep yeterli olmazsa, yatırım, üretim, istihdam artmaz. Ekonomi büyümez. Böyle bir durumda da fiyat istikrarı sağlanamaz.
Neler oldu?
- Ekonominin ana göstergesi yıllık büyüme oranlarıdır. Dönemi sona eren TCMB Başkanı işbaşına gelmeden, 2010 yılında ekonomi yüzde 9.2 büyümüştü. Büyüme 2011 yılında yüzde 8.8 olduktan sonra inişe geçti, yüzde 2.1 oldu. Yüzde 4.2 oldu. 2014 yılında yüzde 3.0 ve 2015 yılında yüzde 4.0 oldu.
- Fiyat istikrarı demek TÜFE’nin aşağıya inmesi ve istikrar kazanması demek. Yıllık ortalama tüketici fiyatları artışı 2011 yılında yüzde 6.4 idi. 2012 yılında yüzde 8.9 oldu. Daha sonra yüzde 7.5, yüzde 8.8 ve nihayet 2015 yılında yüzde 7.9 oldu. 2016 Mart ayında 12 ay ortalama fiyat artış oranı yüzde 7.9 oranında.
- Tahvil faizi, piyasa faizinin ana göstergesi durumunda. Tahvil faizi 2012 yılı sonunda yüzde 6.6 idi. 2013 yılı sonunda yüzde 10.3, 2014 sonunda yüzde 8.02, 2015 yılı sonunda yüzde 10.05 oldu. Nisan ayında yüzde 9.75 dolayındaydı.
- TCMB Başkanı’nın işe başladığı 2012 yılı nisan ayında dolar 1.77 TL idi. 2013 Aralık ayında yüzde 2.13 TL, 2014 sonunda 2.32 TL, 2015 sonunda 2.95 TL oldu. Şimdilerde 2.83 TL dolayında.
- Cari açık 2012 yılı sonunda milli gelirin yüzde 6.2’si büyüklüğünde idi. 2013 yılı sonunda yüzde 7.9’u oldu. 2014 sonunda yüzde 5.8’i, 2015 sonunda yüzde 4.5’e geriledi. Şimdilerde milli gelirin yüzde 4.1’i büyüklüğünde.
Kocaman müessese
Başkan, TCMB’nin vitrini, sözcüsü. Başkanın arkasında kocaman bir müessese var. Bankada 4.750 kişi çalışıyor. Bunların yarısı merkezde, yarısı şubelerde görevli. Çalışanların yüzde 15’inin yüksek lisans, yüzde 2’sinin doktora derecesi var.
TCMB, bankaların bankası. Bankaların bankası olarak bankaların tek para kaynağı değil ama bankalara para verirken, paranın fiyatının, faizinin oluşmasını sağlıyor. Bankaların TCMB borçları 100 milyar TL. (Toplam kaynağın yaklaşık yüzde 5’i büyüklüğünde). Bankalar, daha büyük imkânı yurtdışından borçlanarak temin ediyorlar. Yurtdışına borçları 104 milyar dolar. Yaklaşık 300 milyar TL.
Bizde, son yıllarda (devletin de birçok işlemi dövizle yapması sonucu) piyasada 2 para birimi kullanılır oldu. TL ile dolar (çok az miktarda euro) birlikte işlem görüyor.
Eğer banka mevduatının TL ve yabancı para oranları kısaca ”dolarizasyon” denilen gelişmenin göstergesi olarak kabul edersek dolarizasyon 2011 yılında yüzde 31 iken, 2016 yılında yüzde 42’ye yükselmiş durumda. Bu gelişme TCMB’nin işini güçleştiriyor. Çünkü TCMB para politikası belirleyen otorite olarak piyasadaki paranın yarıdan azını kontrol edebilir durumda. Piyasada işlem gören parasal işlemlerin yarısı döviz cinsi işlemler olarak hem faiz hem parasal büyüklük bakımından TCMB’nin kontrolü dışında kalıyor.
Görev süresi sona eren başkan TCMB’yi böyle bir tabloda bırakıyor. Yeni başkan böyle bir tabloda işe başlıyor.