Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Balıkçılar halinde balıkların nasıl satıldığını görmeye gittik.

Sabahın erken saatinde, saat 03.00’te Berfu Güven (NTV) ile yola çıktık. Karanlıkta, ara yollarda kaybolarak zar zor Gürpınar balıkçılar haline ulaştık. İstanbul’da Avrupa yakasındaki balıkçılar ve lokantalar balıklarını Gürpınar’daki balık halinden satın alıyorlar.

İstanbul’un ilk balık hali, 1955 yılında, Haliç’in kıyısında bulunan sebze halinin yanına kurulmuştu. 1965 yılında Azapkapı’ya, 1983’te Kumkapı’ya taşındı. Geçen yıldan bu yana ise Gürpınar’da, yeni inşa edilen dev bir tesisin içinde faaliyetini sürdürüyor.

Haberin Devamı

Balıkçılar halinde keşmekeş
Hal binası görkemli

Dolgu alana yapılan dev kapalı tesisin önündeki rıhtıma 80 gemi yanaşabiliyor. Otoparkı 800 araçlık. Günde 250 ton balığın alınıp satılabileceği tesisin içinde soğuk hava depoları var.

Bu dev tesis yapılırken, balık satışlarının elektronik ortamda yapılması kararlaştırılmıştı.

Bugüne kadar gereken düzenleme yapılamadı. Dev tesiste, günde 50-250 bin ton balık, işportacı usulü, kümelenen beyaz köpük poliüretan balık kasaları başında, pazarlıkla satılıyor.

Dünyanın en modern balıkçılık hali olarak inşa edildiği söylenen halin içi tam bir keşmekeş... Nerede neyin satıldığı, kimin neyi, kaça sattığı belli değil.

Ortalık bir karışık, bir karışık anlatılamaz. Filmlerde görülen “Arapların sokak çarşıları” benzeri bir durum.

Balıkçılar halinde keşmekeş

İzmir’den hamsi geldi

Daha önce kesme çiçek halini gezmiş, taze çiçek halinde çağdaş elektronik sistemin nimetlerinden yararlanmıştık. Çiçek satışları elektronik mezat sistemiyle yapılıyor. Sokaklarda çiçek satan kadınlar bile elektronik ortamda alışveriş yapıyor. Elektronik sistemde kayıt kuyut tam oluyor. O nedenle satıcı da, alıcı da, işportacı da usul satışı tercih ediyor.

Bizim gittiğimiz gece, balık haline balıklar gemilerden çok, kara yoluyla soğuk hava donanımlı araçlarla, değişik şehirlerden beyaz köpük kasalar içinde getiriliyordu.

Halde balıklar poliüretan köpük kasalarda satılıyor. Bir kasada ortalama 15 kg. balık var. Çinekopun kasası 400 TL, istavritin 400 TL, sarıkanadın 270 TL, hamsinin 60-150TL idi. Kasası 60 TL’den satılan hamsi İzmir hamsisiymiş. ”İzmir’de hamsi olur mu?” diye sordum.”Bu hamsiyi Yunan sahillerinde yakalıyoruz. Lezzetli değil” dediler.

Haberin Devamı

Vergi ile komisyonlar

Balık halinde 104 komisyoncu var. Her balıkçı bir komisyoncuya bağlıymış. Komisyoncusuz satış imkânı yok. Komisyoncuların tamamı Bayburt ve Erzincanlı. Bayburt ile Erzincan’ın balıkla ilgisi ne? Yıllar önce Azapkapı balık haline yük taşımaya gelenlerin torunları şimdilerde balık halinin patronları olmuş.

Hale giren çıkan balıklardan belediye % 4 hal rüsumu alıyor. (sebze halinde hal rüsumu % 3). Su ürünlerinde KDV % 8, (sebzede % 1), komisyoncular da en az % 8 komisyon alıyor. Balık hale girip çıkarken %20 zamlanıyor. Balığı almaya gelenler gece yarısı en az 40 kilometreden gel git yapıyor. Hale girebilmek için İspark’a 8 TL ödüyor. Bütün bunlar balık tezgâhlarında fiyatı yükseltiyor.

Anadolu yakasındaki balıkçıların ve lokantaların çoğunun, uzun yolu göze alamadıklarından, Anadolu yakasına yakın balık satış yerlerinden balık aldıkları belirtiliyor.

Haberin Devamı

Normal olarak İstanbul’da satılan yerli, ithal, deniz ürünü, çiftlik ürünü, taze, donmuş her türlü su ürününün balık halinden geçmesi gerekiyor.

İthal olarak en fazla işlem gören balıklar, somon, uskumru, lagos, barbun, dil balığı ve kalkan. Bazıları Norveç’ten, bazıları Senegal’den ithal ediliyor.

Balık halinin uzaklığı nedeniyle balık tezgâhlarındaki balıklar günlük olamıyor. Balıkçılar 3-5 günlük balığı bir defada alarak kendi soğuk hava tesislerinde saklıyor. İthal balıkların çoğu dondurulmuş olarak geliyor. Bütün bunlar balık tüketicisinin, balığın taze olup olmadığına, menşeine, ithal olup olmadığına, donmuş olup olmadığına dikkat etmesini, daha doğrusu balıkçısına itimat etmesini gerektiriyor.