Güldener Sonumut

Güldener Sonumut

ntvbenelux@gmail.com

Tüm Yazıları

Başlıktan anlaşılacağı üzere konumuz yeniden ABD’nin başkanı. Ancak bu sefer yazı, bir uyarı niteliğinde. Divan şiirinden ‘divane’ şiirine nasıl geçiş yaptığımızı da yazının sonunda anlatacağım. Trump, seçimler sırasında seçmenlere birçok vaatte bulundu. Bunların çoğunu yerine getiremeyecek; ancak seçmenlerin nezdinde bir his, bir intiba yaratma peşindedir. Peki, bu his nedir? Vaatlerini yerine getirme amacıyla her tür çabayı harcadığını, vaatlerinin hayata geçirilememesinin sorumlusunun ise yalnızca kendi uçuk fikirleri değil, sistemde yer alan Trump karşıtları veya     ABD düşmanları olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Haberin Devamı

Trump, illiberal demokrasi ve ‘divane’ şiiri

Nitekim ABD’de 18 milyon yaş dışı göçmeni sınır dışı etme ihtimali yok. Kolombiya, Venezuela veya Meksika, hatta Kanada ile vardığı anlaşmalar sıradan ve basit anlaşmalar. Yüksek sesle ve komik duruma düşmeden, ABD’nin varabileceği çeşitte. Ancak Trump için her şey gösteriş ve şov olduğu için açıklamaları da aynı nitelikte. Trump, kimseye danışmadan, tek başına makulden uzak kararlar alarak, ABD’deki ‘illiberal’ demokrasinin geçiş sürecine de imza atmış oluyor sanki. Zira Elon Musk gibi kamu kaynaklarından faydalanarak haksız rekabetle aşırı zengin ve güçlü olmaya başlayan yeni bir oligarşinin oluşmasına vesile oluyor:

Oligarşi 2.0. Oysa geçmişte oligarşi denildiğinde akla her zaman Rusya, Ukrayna, Belarus gibi ülkeler geliyordu. Trump, devlet imkânlarını suistimal eden ultra zengin kişilerle dünyada yeni bir oligarşik modele de imza atmış oluyor.

Neticede Trump ‘rejimi’ müttefikleri için de yeniden güven telkin etmeyen bir rejime dönüşmeye başlıyor. Grönland, Gazze veya Ukrayna konusundaki açıklamaları, bir gecede CIA’de çalışanlara yol vereceğini açıklaması ve 2 milyon federal memurun kariyerlerinin pamuk ipliğine asılı olması da bunun bir göstergesi. Hatta ABD memurlarının artık sosyal medya üzerinden bile düşüncelerini paylaşmaktan korkar hale gelmeleri de başka bir gösterge.

Ciddiye almayın

Beyaz Saray’ın Grönland çıkışı, Trump’ın biraz da kursağında kalmadı değil. Nitekim Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen’in Trump’la gerçekleştirdiği konuşma ile AB üyesi tüm ülkelerin Danimarka’nın arkasında durması, Trump’ın hayallerinin suya düşmesine neden oldu. Bir başka deyişle, Trump’ın kutuplaştırıcı ve aşırıya kaçan açıklamalarının ciddiye alınmaması gerekiyor. Trump’ın açıklamalarına ne kadar tepki gösterilirse, o açıklamalar o kadar önem kazanıyor ve hatta Trump tarafından bile ciddiye alınıyor. Trump deli divane mi bilinmez. Ancak kuşkusuz narsistik bir aşkı var; kendisini ve güçlü insanları çok seviyor. Zaaftan hiç hoşlanmıyor; zayıf insanlara ve kurumlara saygı duymuyor. İktidara geldiği günden beri halkına ve dünyaya anlatmaya çalıştığı şiir, adeta divane bir insanın şiiri. Kimsenin kanmaması gerekiyor. Bu vesileyle Grönland konusunda sergilenen birlik görüntüsü, AB ülkelerinin de daha federal bir yapıya kavuşmaları gerektiğinin bir göstergesi. Çünkü AB, sadece büyük bir pazar değil, aynı zamanda dünyanın en çok mevduat ve tasarrufunun olduğu, Ar-Ge, eğitim, sağlık ve sosyal haklar konusunda en önemli noktalarının başında.

Haberin Devamı

Belçika ve 237 günlük müzakere kültürü

Haberin Devamı

Kimileri Belçika’yı “küçük” bir ülke olarak tanımlarken, kimileri de “bölünmek üzere” olduğunu ileri sürer. Ancak Belçika, kendine özgü ve son derece etkili bir demokrasiye sahip. Bunu bir kez daha kanıtladı. Neden mi? Çünkü 9 Haziran 2024’te yapılan genel seçimlerden tam 8 ay sonra, yani 237 günlük bir müzakerenin ardından hükümetine kavuştu. Genel seçimlerde sandıktan birinci parti çıkan Flaman milliyetçi ayrılıkçı N-VA partisi lideri Bart de Wever, Frankofon liberal demokratlar ve Hristiyan sosyalistlerle, ardından da Flaman sosyalistlerle koalisyon müzakereleri yürüttü ve hükümet kuracak uzlaşmayı sağladı. Kraliyet parlamenter sistemine son vermeyi, Belçika’nın ikiye bölünmesi ve Flaman bölgesinin bağımsızlığını uzun süre savunan De Wever, Belçika Kralını ve Anayasayı koruyacağına yemin ederek göreve başladı. Belçika, uzlaşı kültürü konusunda örnek teşkil etmeyi bir kez daha başardı. Tamam, vakit almadı değil, ama uzlaşı için de aceleye gerek yok. Yoğunluk ve acele sadece hastanelerin acil servisinde kullanılacak bir jargon. Diğer yerlerde yoğunluk veya acele varsa, ya eksik insan kaynakları ya da yanlış planlama vardır.