NATO’nun 75. yıldönümü kapsamında ABD’nin başkenti Washington’da bir araya gelen devlet ve hükümet başkanları, İttifak’ın geleceğine yönelik görüş ayrılıklarını büyük ölçüde giderip, birlik ve beraberlik sergiledi. Bu da, NATO’nun dağınık ve “yaşlı” bir yapı olduğuna ilişkin “aykırı” düşüncelere bir cevap niteliğinde...
Bir yandan İttifak’ın Ukrayna’ya vermesi gereken askeri ve mali yardımlar konusundaki görüş ayrılıkları giderilirken, NATO’nun gelecekteki tehditlere karşı sergilemesi gereken tutum konusunda da uzlaşıldı. Terörizm, NATO’ya daha fazla siyasi görev verilmesi, külfet paylaşımı, geleceğin askeri imkan ve yetenekleri gibi müttefikler arasında sorun olan bir dizi konu da, zirve sayesinde tatlıya bağlanmış görünüyor. Bu sayede birlik ve beraberlik görüntüsü veren NATO üyesi ülkelerin liderleri, bir anlamda yeni ufuklara doğru İttifak’ın önünü açmış oldu.
Washington zirvesinde siyasi ve dış politika açısından en dikkat çeken unsur, İttifak’ın kapsamını genişletmesi. Örneğin Almanya’ya yeniden uzun menzilli seyir füzeleri konuşlandırma kararı alan ABD, Avrupa kıtasına yönelik olası tehditlere karşı ivedi güvenlik şemsiyesini de genişletmiş oldu. NATO, kurumsal iş birliği yelpazesini de ciddi biçimde büyüttü. Keza liderler, zirve sonuç bildirisinde, devlet ve devlet dışı aktörlerin agresif hibrit eylemlerinin altını çizdi, müttefiklere yönelik bu tip operasyonların silahlı saldırı seviyesine ulaşabileceğini ve Kuzey Atlantik Konseyi’nin Washington Antlaşması’nın 5. maddesine başvurulmasına yol açabileceğini vurguladı.
NATO sadece askeri kapsamını değil, siyasi etkinliğini de kademeli olarak artıyor. Nitekim, 2022’deki Madrid zirvesinde Asya-Pasifik (IP4) ülkelerinden Avustralya, Güney Kore, Japonya ve Yeni Zelanda ile kurumsal iş birliğine giden NATO liderleri, bunun kapsamını genişletme kararı aldı.
‘Pasifik’in Cento’su’
Pasifik ülkelerinin NATO’su veya eskilerin deyimiyle “Asya Pasifik bölgesinin Cento’su” olarak da adlandırılan birliktelik, aslında NATO ile IP4 ülkeleri arasında askeri, siyasi iş birliğinin derinleştirilmesinden ibaret. Yani NATO kadar kapsamlı değil. Ancak bölgede Çin’in, müttefiklerin çıkarlarını tehdit eden hasmane tutumunu karşılıksız bırakmamak ve buna cevap verebilmek amacıyla kapsamlı iş birliğini içeriyor.
NATO, Pasifik bölgesinde karargah kurmayacak. Ancak IP4 ülkeleriyle ortak askeri tatbikat, istihbarat paylaşımı ve askeri iş birliğini pekiştirip, Çin’in olası saldırılarına karşılık ve IP4 ülkelerine destek verebilecek. Bu çerçevede 2004’te Türkiye’nin girişimiyle NATO nezdedinde kurulan ve Körfez ülkeleriyle İttifak arasındaki iş birliğinin temilini oluşturan İstanbul İş Birliği Girişimi, Barış için Ortaklık ülkeleri, Akdeniz Diyaloğu ve IP4 ülkeleriyle bölgesel iş birliğini genişleterek hem NATO’yla ortaklık yapan ülke sayısını 40 çıkarttı hem de güvenlik şemsiyesiyle etki alanını genişletti.
Bu ortaklıklar sayesinde NATO, Çin, Rusya, İran veya Kuzey Kore’nin müttefiklerin çıkarlarına yönelik hasmane tutumuna karşı da, güvenlik koalisyonunu ve coğrafi etki alanını ciddi anlamda genişletmiş oldu. Bu koalisyon sadece güvenlik üretmeyecek elbette. Ortak değerler çerçevesinde NATO’ya üye ülkelerle partner ülkeleri birleştiren İttifak, ekonomi, ticaret ve savunma sanayii alanında da ilişkileri pekiştirmiş oldu.
Biden, Zelenskiy’i ‘Putin’ diye çağırdı
Washington’daki NATO Zirvesi’nde gözler, rakibi Donald Trump’la zayıf münazara performansının ardından baskı altında olan ABD Başkanı Joe Biden’daydı. Zirve performansı merak konusu olan Biden, “Ukrayna Sözleşmesi”nin imza töreninde Ukrayna lideri Zelenskiy’i sahneye çağırırken, “Beyefendiler, hanımefendiler, karşınızda Başkan Putin” dedi.
Tunca Bengin
İsrail teröründe neredesiniz?
23 Aralık 2024
Abdullah Karakuş
‘Benim teröristim iyi’ çıkmazı
23 Aralık 2024
Hakkı Öcal
Suriye’de barışı önlemenin yolu: YPG’yi korumak
23 Aralık 2024
Eren Aka
Belediyelerin borç tartışması bitmiyor!
23 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
2025 size ne getirecek? Yengeç | Jüpiter ile şans ve bolluk sizinle olacak
23 Aralık 2024