Güldener Sonumut

Güldener Sonumut

ntvbenelux@gmail.com

Tüm Yazıları

6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem sadece bizlerin değil, bütün dünyanın gözlerini ve dikkatini Türkiye’ye odaklamasına neden oldu. Gündem birden değişti. Bir taraftan enkazın altında kalan kişilerin akıbeti, kurtarılan canların oluşturduğu sevinç vahaları, diğer yandan da elim depremin yaratmış olduğu yıkım ve bu manzaraların sorumluları tartışılıyordu. Haber akışını dünyanın her köşesinden Türkiye’ye uzanan göz yaşartıcı yardım elleri şekillendiriyordu. Yabancı arama kurtarma ekiplerinin kurtardığı canların sağladığı sevinç gösterileri de yine gündemin neşe kaynağı olarak dünya basınına uzunca bir süre yansımadı değil.

Haberin Devamı

Türkiye’de yaşanan elim depremin yaraları sarılırken bu manzaraların bir daha yaşanmaması için nelerin yapılması gerektiği de derinlemesine tartışıldı. Bu tartışmalar sayesinde Avrupa Birliği (AB) müktesebatının sadece çok önemli olan temel hak ve özgürlükler ya da Kopenhag kriterlerinden ibaret olmadığı da bir kez daha hatırlandı. AB’nin inşaat standartlarının deprem açısından ne kadar önemli olduğu ve AB müktesebatının her zaman vatandaşların sağlıklarını canlarını korumaya yönelik düzenlemeler olduğunu bir kez daha ortaya kondu.

Türkiye’de bu yıkıma neden olan manzaranın sorumluları aranırken dünya ise dönmeye devam etti. Nitekim G20 toplantısında ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’la bir araya geldi. İkili arasında yapılan ayaküstü sohbette bile Blinken, ABD’nin savaş sona erene kadar Ukrayna’ya askeri destek vermeye devam edeceğini söyledi. Blinken, Rusya’nın da bir an önce yeni START anlaşmasına taraf olması gerektiği yönündeki çağrı fırsatını değerlendirdi. Rusya Ukrayna’ya saldırılarını artırarak devam ettirirken, ABD ile Çin arasındaki gerginlik ise bir kademe daha arttı. Washington yönetimi, Çin’i Rusya’ya silah satmaması gerektiği yönünde bir kez daha uyardı.

Depremin gölgesinde dünya gündemi

Von der Leyen Kuzey Amerika seyahatine çıkıyor.

AB-ABD görüşmeleri

ABD, AB ile de bir kez daha dirsek temasını geçti. Nitekim Avrupa Komisyonu başkanı Ursula von der Leyen, önümüzdeki hafta Kanada ve ABD’yi kapsayacak olan Amerika seyahatine çıkıyor. Kanada ile AB arasındaki ekonomik işbirliği ve Kanada’dan Avrupa’ya emtia ithalatı konusunda işbirliğinin ne şekilde ve hangi oranda arttırabileceğine yönelik Washington’daki teması ise üstüne fan deryanın siyasi geleceği açısından son derece önemli.

Haberin Devamı

Malum ABD, Avrupa ile birlikte Ukrayna’ya silah ve askeri açıdan destek veriyor ancak ABD’nin enflasyonu indirme yasası olarak bilinen İRA yasası AB’yi zora sokuyor. Biden yönetimi ABD’de enflasyonu düşürüp yenilenebilir enerji sektöründe Amerikalı firmaları teşvik etmek amacıyla oluşturduğu irade yasası için 400 milyar dolarlık bir sübvansiyon oluşturdu. AB firmaları ise bu süreçten tamamen dışlanmış durumda. Avrupa Komisyonu başkanı bir kez daha bu göreve aday olabilmek için İran savaşını kazanması gerekiyor. Bir başka deyişle Biden’ın İRA yasasında esneklik göstermesi ve AB’de yenilebilir enerji alanında faaliyet gösteren firmaların ABD’deki ihalelere ve pazarlara giriş hakkını temin etmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Öte yandan Ukrayna-Rusya Savaşı tüm hızıyla devam ediyor. İsviçre tarafsızlığından dolayı savunma ürünlerinin Ukrayna’ya satılmasına izin vermiyor ve bu çerçevede Almanya ile arasında ciddi bir gerilim yaşanıyor. İsviçre Ukrayna’ya ya da Rusya’ya silah satılmasına yeşil ışık yakmıyor bununla birlikte NATO üyesi ülkelerin elinde bulunan İsviçre menşeli silah ve mühimmatların Ukrayna’ya gönderilmesine hukuken izin veremeyeceğini açıkladı.

Depremin gölgesinde dünya gündemi

Avusturya’nın üyeliği

Ukrayna-Rusya savaşında tarafsız kalmak pek bir zor zanaat. Nitekim Finlandiya ve İsveç’in ardından Avusturya’da da NATO üyeliği konuşulmaya başlandı. ‘Vienna Briefing’in editörü Liam Hoare, Rusya’nın başlattığı savaşın Avrupa güvenlik ve savunma doktrinlerinin uzun vadeli olarak yeniden düşünülmesine sebep olduğunu açıklayarak Avusturya’nın da uzun süre tarafsızlığını sürdüremeyeceğini savundu. Zira Avusturya’nın, AB’nin Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımlarına katılsa bile, herhangi bir şekilde Ukrayna’ya silah satmadığını hatırlatıyor. Bununla birlikte çok sayıda uluslararası örgüte ev sahipliği yapan Avusturya’nın Rusya’nın bu toplantılara katılması için Ruslara vize verdiğini, bu vize verme işleminin Avusturya’da halk nezdinde çok büyük tartışmalara neden olduğuna dikkat çekiyor. Editör, Avusturya’da halkın yavaş yavaş NATO üyeliğini telaffuz etmeye başladığını dile getiriyor. Almanca deyişle bunun bir ‘Zeitenwende’ yani ‘dönüm noktası’ oluşturup oluşturmayacağını kestirmek için henüz çok erken. Ancak bu ihtimalin düşünce kuruluşları ve siyasiler nezdinde tartışılmaya başlanması dikkat çekici.

AB ülkeleri Rusya’ya yönelik olarak 11. yaptırım paketinin çerçevesini oluşturmaya çalışırken, AB içerisinde de Rus oligarklara ait olan ve dondurulan mal varlıklarının akıbeti tartışılıyor. Bir çok Avrupa parlamentosu milletvekili, Rus oligark ile üst düzey Rus devlet memurları ve siyasetçilere ait olan Avrupa’daki varlıklara el konulması, paraların Ukrayna’nın finanse edilmesi yönünde kullanması gerektiğini savunuyorlar.

Depremin gölgesinde dünya gündemi

Lukaku, eski takım arkadaşı Atsu’yu unutmadı.

Deprem unutulmadı

Danimarka savunma harcamalarını artırmak amacıyla ilginç bir yönteme başvurma kararı aldı. 17. yüzyıldan beri büyük dua günü olarak adlandırılan ve Paskalyadan sonraki 4. cuma kutlanan resmi tatil Danimarka parlamentosu tarafından iptal edildi. Hükümet bu sayede her yıl kasasına 458 milyon dolarlık ek kaynak sağlamayı hedefliyor.

Gündeme AB’nin enerji çeşitliliği ve yenilenebilir enerji politikası çerçevesinde geliştirdiği hidrojen vadileri, Fransa ile Fas arasında yaşanan soğukluk veya Avrupa Parlamentosu’nun fosil kaynaklı yakıtla işleyen termal motorlu araçların satışına 2035 yılından itibaren son verme kararını ekleyebiliriz.

Türkiye’deki depreme rağmen dünya dönmeye devam ediyor, ancak Belçika’nın Türkiye’ye sahra hastanesini bağışlama kararına da, Paris Saint-Germain’in müthiş forveti Kylian Mbappe’nin sosyal medya üzerinden Türkiye’ye göz kırparak yardım elini uzatmasına da engel olmadı. İnter’in forveti Belçikalı Romelu Lukaku’nun depremde hayatını kaybeden Ganalı Christian Atsu’yu unutmadığını gösteren paylaşımlara engel değil. Dünya dönmeye devam ediyor ancak kimse Türkiye’de yaşanan depremi ve yarattığı yaraları unutmuyor. Yeter ki ülkemizin güzide halkı da depremi unutmasın, gereken hassasiyeti sergilesin.