‘Beyaz Saray’da yeni bir şerif var’
Münih Güvenlik Konferansı’nın açılışında, ABD ile Avrupa arasında söz düellosu yaşandı. ABD Başkan Yardımcısı Vance, Avrupa’yı eleştirirken, Beyaz Saray’da artık “yeni bir şerifin” olduğunu belirtti
Münih Güvenlik Konferansı’nın açılış konuşmalarında, ABD ile Avrupa ülkeleri arasında ilginç ifadelerin kullanıldığı bir söz düellosu yaşandı. ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Avrupa’yı tehdit eden unsurların başında Rusya ve Çin’in gelmediğini, ‘asıl tehdidin ifade özgürlüğü ve demokratik değerler konusunda yaşanan gerileme süreci’ olduğunu vurguladı. Vance, Beyaz Saray’da artık “yeni bir şerifin” olduğunu söylerken, Avrupa’nın aykırı görüşleri dikkate alması ve halkların kaygılarını göz önünde bulundurması gerektiğinin altını çizdi.
Donald Trump’ın halktan gelen taleplere yanıt vererek ve ifade özgürlüğünü savunarak iktidara geldiğine dikkat çeken Vance, Avrupa ile Amerika’nın her konuda anlaşmak zorunda olmadığını ancak tarafların fikirlerini özgürce ifade edebileceği bir ortam yaratılması ve ortak demokratik değerler çerçevesinde birlikte çalışılması gerektiğini söyledi.
Avrupa’yı tehdit eden bir diğer unsurun ise yasadışı göç olduğunu belirten Vance, İngiltere’nin AB’den ayrılmasının başlıca sebebinin, yasadışı göç konusundaki kaygılar ve Brüksel’in bu konudaki duyarsızlığı olduğunu iddia etti. Vance ayrıca Avrupa’nın kendisini kime karşı ve neden koruması gerektiğini belirleyerek buna uygun adımlar atması gerektiğini vurguladı.
Avrupa masada olacak
Münih Güvenlik Konferansı’nın açılış konuşmasını gerçekleştiren Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ise, Avrupa’nın transatlantik ilişkilere büyük önem verdiğini belirtirken, uluslararası ilişkiler ve dış politikanın bir “kafes dövüşü” olmadığını söyleyerek, müttefikler ve ortaklar arasındaki dilin önemine dikkat çekti.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise Ukrayna ile Rusya arasında başarısız bir ateşkes anlaşmasının yalnızca Avrupa’yı değil, aynı zamanda ABD’yi de zayıflatacağını belirtti. AB ve ABD’nin Ukrayna’ya sağlam güvenlik garantileri vermesi gerektiğini vurgulayan Von der Leyen, Avrupa’nın savunma harcamalarını ciddi ölçüde artırması gerektiği konusunda farkındalık kazandığını dile getirdi. Avrupa’nın güvenliğini başka aktörlere devretmemesi gerektiğini söyleyen Von der Leyen, ABD’nin Ukrayna’nın NATO üyeliğine karşı olduğunu hatırlatırken, Brüksel’in Ukrayna’nın AB’ye katılım sürecini hızlandırmak için çalışmalarına hız vereceğini açıkladı.
Kuşkusuz akıllardaki en büyük soru, Ukrayna ile Rusya arasında sağlanacak bir ateşkes anlaşmasında AB’nin müzakere masasında yer alıp almayacağıydı. Von der Leyen, AB’nin kesinlikle müzakere sürecinde yer alacağını belirterek, Avrupa’nın bu süreçten dışlanmadığını ifade etti.
Vance, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile bir araya gelirken, “NATO’nun geleceğe uygun bir yapıda olduğundan emin olmak istiyoruz. Bunun için de özellikle Avrupa’nın NATO’da yük paylaşımını biraz daha artırması ve böylece ABD’nin Doğu Asya’daki bazı zorluklara odaklanabilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
