Avrupa’nın seçimi

AP seçimleri için oy verme işlemi devam ederken, sonuçlara ilişkin bir şey söylenemiyor. Aşırı sağın oylarını artırması beklenirken, gençlerin katılım oranı ve Türk seçmenlerin tercihleri merak konusu

Avrupa Birliği’nin (AB) 370 milyon seçmeni, 6 Haziran’dan bu yana Avrupa Parlamentosu’nda (AP) kendilerini temsil edecek olan 720 milletvekilini belirlemek üzere sandık başına gitmeye başladı. Önceki gün Hollanda’da başlayan oy verme işlemleri, bugün İtalya ve Malta gibi ülkelerde devam edecek. Pazar günü de Fransa, Almanya, İspanya gibi AB’nin lokomotif ülkeleriyle birlikte oy verme işlemleri tamamlanacak. Siyasi partilerin AP’deki sandalye dağılımları, AB kurumlarına başkanlık edecek isimlerin belirlenmesi için önemli olacak. Zira Avrupa Komisyonu ile AB Konseyi’ne başkanlık edecek isimlerin en az 361 milletvekilinin desteğini alması gerekiyor.

Bu kez seçimlere dış politikada Rusya-Ukrayna savaşı ile İsrail-Filistin çatışması, iç politikada da yasadışı göçün yanı sıra AB’nin genişleme politikası ve alım gücü konuları damgasını vurdu. Fransa’da yayınlanan anketlere göre, yabancı düşmanı Ulusal Birlik Partisi’nin (RN), Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un partisinin açık ara önünde bitirme ihtimali kaygıyla izleniyor. Keza Almanya’da da, Sosyal Demokrat Başbakan Olaf Scholz’un seçimleri en iyi ihtimalle üçüncü sırada bitirmesinin öngörülmesi, Brüksel ile Washington’da bile dikkatle izleniyor.

Fransa ve Almanya gibi ülkelerde aşırı sağın bu denli yükseliş kaydetmesinin, iç politikada da bir yansıması olması bekleniyor.

Gençler pek ilgisiz

Bu arada seçim sonuçlarında, kuşkusuz katılım oranının yanında, gençlerin oyları belirleyici olacak. Anketlerde, aşırı sağın yükselişi sadece yabancı düşmanlığıyla anlamlandırılmıyor. Anket uzmanlarına göre, gençlerin sandığa ilgi göstermemesi, oy vermeleri halinde de aşırı sağ partileri tercih etmeleri, bu yükselişte önemli bir etken teşkil ediyor. Katılım oranının genel anlamda düşük olması halinde de, bunun, aşırı sağ partilerin yararına olacağı düşünülüyor.

Aşırı sağın yükselişini sürdürmesi ise, AP içerisinde şimdilik siyasi dengeleri bozmayacak. Ancak bu yükseliş trendinin devam etmesi halinde, aşırı sağ partilerin AB kurumlarında da söz sahibi olmalarının önüne geçilemeyecek.

Türk kökenli seçmenler

Yaklaşık 36 siyasi oluşumdan 124 soydaş ve Türk kökenli adayın yarıştığı AP seçimlerinde, en az 5 adayın başarı elde etmesi bekleniyor. Geleneksel olarak Almanya, Hollanda, İsveç ve Bulgaristan’dan seçilen Türk kökenli siyasetçilerin, bu seçimlerde de yine Parlamento sıralarında yer bulmaları bekleniyor.

Bu seçimde 2 milyona yakın Türk kökenli seçmenin oy kullanma hakkı bulunduğu tahmin edilirken, Türkiye’nin AB üyeliği, kampanya süresince sadece Fransa ve bir miktar da Avusturya’da gündeme getirildi. Geleneksel olarak merkez, merkez sol ve sosyal demokrat partilere oy veren Türk kökenli seçmenlerin, AP seçimlerine ne kadar ilgi gösterecekleri ise merak konusu.

Seçimlerin ardından AB kurumlarına başkanlık edecek kişilerin belirleme sürecinin de haftalar sürmesi bekleniyor. Zira gözlemciler, AP milletvekillerinin, Temmuz ayında yapacakları yemin töreninden önce tespit edilmesinin zor olduğuna dikkat çekiyor.