Gözde Yener Birman

Gözde Yener Birman

gozdeyener1@hotmail.com

Tüm Yazıları

Sahnede devleşen genç piyanist İlyun Bürkev, “Ben müziği ve yaşamı iç içe geçmiş notalar gibi hissediyorum. Müzik hayatı, hayat da müziği besliyor” diye konuştu.

Sadece ülkemizde değil uluslararası çapta üstün yetenekli olan 14 yaşındaki İlyun Bürkev’i, Kızılay Kadın Teşkilatı olarak Kanser Haftası’na istinaden düzenlenen organizasyonda tanıdım. Sahnede devleşen, her notada şiir gibi kendinden geçen Bürkev’i tüm salon avuçları kızarıncaya kadar alkışladı. Dinlemelere doyamadık. Gurur duyalım ve bu başarının arkasındaki büyük azmi, çalışkanlığı, adanmışlığı görelim. Sevinç Pastanesi Sohbetleri’nde bu hafta genç dahi piyanistimiz İlyun Bürkev’i sizlerle bir araya getirmekten dolayı çok mutluyum. Keyifli okumalar

Haberin Devamı

Sevgili İlyun sahnede seni izledim ve adeta büyülendim. Piyano ile tanışıklığın sanırım anne karnındayken başlamış piyano serüvenin nasıl başladı ve nasıl bir süreçle bugünlere geldin?

Öncelikle bu güzel röportaj ve yorumlarınız için çok teşekkür ediyorum. Dediğiniz gibi annem piyano çalmayı çok istemiş ve ders almaya başlamış. Ben de anne karnından beri notaları duymaya başlamışım. Daha sonra 3,5 yaşıma geldiğimde ailem ilgimi fark edip özel derslerle beni piyanoya başlatmış. Mimar Sinan Devlet Konservatuvarı yarı zamanlı sınavına girip 7 yaşımda eğitimime başladıktan 2 sene sonra tam zamanlı olarak eğitimime sevgili Hocam Prof. Burcu Aktaş Urgun ile devam ettim. Daha sonra master class’ta sevgili hocam devlet sanatçımız Sayın Gülsin Onay ile tanıştım. Aramızda çok özel bir bağ oluştu ve kendisiyle dört yıldır çalışmalarımız devam ediyor. Aynı zamanda Salzburg Mozarteum Üniversitesi’nde üstün yetenekli genç çocuklar yaz akademisi programına katıldım. Orada sevgili hocam Gereon Kleiner ile tanıştım ve kendisiyle çalışmalarım 4 yıl boyunca devam etti. Uluslararası birçok piyano yarışmasına katıldım. Birçok birincilik aldım en son Chopin Uluslararası Piyano Yarışması’nda hem birincilik hem en iyi Chopin yorumu hem de en iyi ulusal beste yorumu ödülü aldım. Ayrıca birçok sola ve orkestra konserlerim oldu. Ağustos ayında El Ele Senfoni Orkestrası ve Nil Venditti şefliğindeki 18. Uluslararası Gümüşlük Müzik Festivali kapanış konserinde Mozart’ın 13. piyano konçertosunu seslendirdim. Eylül ayında Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde ve Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde solo konser verdim. 22 Ekim gününde Adana Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası ile 29 Ekim’de ise Sayın Rengim Gökmen şefliğinde Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası ile Galataport’un açılış konserinde sahne aldım. Aralık ayında Süreyya Operası’nda solo konser verdim, 9 Nisan’da Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde İyileştirmek İyiliktir Derneği’nin düzenlediği sosyal sorumluluk projesinde Sayın Gülsin Onay ile birlikte sahne aldım. 25 Nisan’da Kıbrıs’ta 17. Uluslararası Bellapais Müzik Festivali’nde devlet sanatçımız Sayın Gülsin Onay ve Tuna Bilgin ile konser verdim. En son Ankara Devlet Opera Orkestrası ve İzmir Devlet Senfoni Orkestrası ile 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı konserleri verdim.

Haberin Devamı

Sanat iyilik ve barışı büyütüyor

Haberin Devamı

Merak ediyorum çalarken kendinden geçiyorsun, bizim bilmediğimiz ve senin bildiğin ayrı bir dünyada geziniyorsun gibi… Çaldığın bestelerin hikayesi mi seni alıp götüren, müziğin ahengi mi nedir?

Müziğin tarihine bakarsak esasında insanlık tarihiyle hemen hemen aynı zamanda başladığını görüyoruz. Bu yüzden müzik evrensel ve ilahi güzelliklerin bir yansıması. Ben müziği ve yaşamı iç içe geçmiş notalar gibi hissediyorum. Müzik hayatı, hayat müziği besliyor. Bu döngüyü keşfettiğiniz zaman hayattaki mutluluklarınız, üzüntünüz ,sevginiz, istekleriniz ve daha birçok duygu iç içe notalarla benim kalbime yansıyor. Sahnede eseri çalarken eserin bölümlerindeki armoni ritim ve notalar beni bu duygu seline götürüyor.

Kaç eser çalabiliyorsun? Ve kendi bestelerin var mı?

Repertuvarım bir havuz gibi sürekli yenileri ekleniyor ortalama olarak 3-4 ay içinde seviyesine göre 4-5 solo eser ve 1 konçerto tamamlamaya çalışıyorum. Bestecilikte aynı zamanda beni çok heyecanlandırıyor, kendime ait Hope For Future ve Wind adlı iki bestem var bunları digital müzik platformlarında paylaştım.

Sanki sen artık tamam gibisin bu kadar genç yaşta bunun bir üst seviyesi sence nedir? Hedeflerin var mı?

Daha önce söylediğim gibi müzik evrensel ve ilahi olduğu için esasında içinde sonsuzluğu barındırıyor. Günümüze kadar bestecilerin eserlerine bakarsak her biri bu sonsuzluk yolunda bir yıldız olmuş. Bu süreç insanlık devam ettiği müddetçe bence devam edecek. Bu yüzden kendim için olma halini bu sonsuz sürecin bir küçük parçası olmak olarak görüyorum. Yani bir nevi olma hali hiç olmamak gibi geliyor bana yani hep öğrenmek ve hep daha iyisini başarmak.

Kızılay İzmir Kadın’ın kansere farkındalık için düzenlediği organizasyonda yer aldığın için tekrar teşekkürlerimi belirtmek isterim. Bu organizasyonla ilgili söylemek istediğin bir şeyler var mı?

Müziğin ve sanatın insanlar arasında iyiliği ve barışı yaydığını ve geliştirdiğini düşünüyorum. Böyle kıymetli bir sosyal sorumluluk projesinde yer almak ve müzikle bu projeye destek vermek beni çok mutlu etti.

Sence doğuştan yetenek diye bir şey var mı –ki senin üstün yetenekte olduğun tartışılmaz- yoksa disiplinli çalışmakla herkes yapabilir mi?

Öncelikle yetenek ve üstün yetenek diye bir şey olduğuna inanıyorum. Her insan farklı yeteneklerle dünyaya geliyor. Önemli olan bu yeteneklerinin doğru bir şekilde keşfedilip yönlendirilmesi. Fakat bana sorarsanız yetenek mi yoksa o yeteneği geliştirecek doğru koşullar ve disiplinli bir çalışmamı önemli bence bir elmanın iki yarısı gibi bir yarısı olmaz ise diğer bölüm yarım kalır. n Günde kaç saat çalıyorsun? Bu sorunun cevabı esasında şartlara göre değişiyor. Okul zamanı hafta içi 2-3 saat, hafta sonu 4-5 saat, yarışma ve konser öncesi bu zaman dilimi çok daha fazla artıyor. Fakat ne kadar uzun saatler çalıştığınız değil zamanı ne kadar verimli kullandığınız önemli.

Sence İlyun Bürkev’i arkadaşların nasıl tanımlarlar?

Bu soruya insanın kendisinin cevap vermesi aslında çok zor ama ben arkadaşlığa çok önem veren, kalıcı arkadaşlar edinmek isteyen arkadaşlarımla hayatı paylaşmayı çok seven biriyim. Dolayısıyla bu değerlere önem veren arkadaşlarımla ilişkilerimin iyi olduğunu düşünüyorum. Bu güzel röportaj için tekrar çok teşekkür ediyorum.