Nevşah Fidan Karamehmet ile son kitabı Tin’i konuştuk. Önceleri var tabii hem de oldukça fazla. Ona göre “nefes” her şey, sizce de öyle değil mi zaten? Artık nefes denince akla o geliyor: Nevşah Fidan Karamehmet. Doğru nefesle akışta oluyoruz, yaratıcılık başlıyor, o hep söylenen ama içi boşaltılmış “pozitif enerjinin” gerçek kavramına ulaşıyoruz…çok derin bir söyleşi oldu. Sevinç Pastanesi’nin muhteşem lezzetleri eşliğinde sohbet ettik. Keyifli, mutlu bir Pazar diliyorum…
*Tin nasıl doğdu?
NEVŞAH FİDAN- Altın Kitabın Sırları adlı eserimi yazdıktan sonra baskı öncesi kitabı, değer verdiğim birçok eleştirmen ve yazardan yorumlamasını rica ettim. Kitap, hakikat ve yaşamın sırlarıyla ilgili olduğu için okuyucunun vereceği tepkiyi önceden bilmek istedim. Kitabımı basılmadan önce okuyan önemli isimlerden biri de, Ertuğrul Özkök’tür. Ertuğrul Bey sağolsun kitabın her sayfasını ayrı ayrı inceleyip, not alarak yorumladıktan sonra bana, “Nevşahçığım çok güzel bir kitap olmuş eline sağlık, yalnız bu kadar didaktik bir kitapta okuyucu kaybolabilir, bilgiler havada kalabilir, keşke burada yazdığın hakikati ve vermek istediğin mesajı bir romanın içine serpiştirseydin, o zaman daha kolay anlardı insanlar, ben bile zorlandım okurken” dedi. Altın Kitabın Sırları’nı olduğu gibi yayınlamak istiyordum çünkü. Sağ beyinle yazılmış, bence inanılmaz gerçek bir kitap. Orada yazılan bilgileri ben yazdım bile diyemiyorum, adeta kendimi kaybederek, saatlerin nasıl geçtiğini fark etmeden yazdım, günlerce. Altın Kitabın Sırları çıktıktan sonra okuyucu yorumları da Ertuğrul Bey’in dediği şekilde oldu. İnsanlar anlamakta zorlandı ama çok ta beğenildi. Felsefe ve spiritüel kitaplar arasında bir yerde ve Altın Kitabın Sırları’nın hala satışları çok iyi gidiyor ama kulağıma bir kez su kaçtı ya, roman mı yazsam acaba diye düşünmeye başladım. Sonunda karar verdim ve TİN -TÖZ -NEFS üçlemesinin kurgusu çıktı ortaya.
Yaşam yolculuğu
*Kitapta muhteşem bir derinlik ve akıcılık var, ve sürekli olarak “uyuduğumuz” uyarısını yapıyorsun. Uykuda mıyız? Öyle ise nasıl uyanacağız?
NF- İnsanoğlu yüzyıllardır uykuda. Ve en büyük aldatmaca da uykuda olanı uyandırma çabası. İnsanın uykuda olan dünyaya değer veren, anlam yükleyen, hedefleri olan, egosu, bedeni olan ölümlü tarafı uykudan uyanamaz. Çünkü o uykunun, dünya rüyasının bir parçası. Uyanık dediğimiz şey, bir insanın ruhuyla, özüyle bağlantısının kurulmasıdır ki, bu da çok az insana, sadece nefesi ve bilinci tamamen açık, dünyayı bırakmaya hazır insanlara olabilir. Kitapta bahsettiğim uyanış, bir insanın yaşam yolculuğunda TİN’e dönüşerek, yani en dibe vurarak, acıların en büyüğünü, kayıpların en büyüğünü yaşayarak Allah’a, özüne, ruhuna sığınması ile gerçekleşiyor. Birinci kitapta tüm karakterler TİN’e dönüşürken, bildikleri yaşamları çökerken; ikinci kitapta, TÖZde farklı yollar ve deneyimler ile özlerine dönüyorlar. TİN çok beğenildi, halen ÇOK SATANLAR listesinde ama bence asıl dönüşüm ve asıl macera TÖZde yaşanacak.
*Doğru nefes uyanışın başlangıcı mı?
NF- Kesinlikle. Bence başlangıcı ve sonu. Nefes açılmadığı müddetçe insanların hakikati anlaması değil, anlamaya yaklaşması bile mümkün değil. Zavallı birçok insan kişisel gelişim metotlarıyla, eğitimler, grup çalışmaları, egzersizlerle debelenip duruyor, birşeyleri anladığını zannediyor ama aslında hiçbir şey anladıkları yok. Taa ki, nefesleri açılana kadar. O zaman anlamadıklarını da anlıyorlar ve uyanıyorlar.
*Türkiye’ye nefesi ilk getirenlerdensin. Nefesle tanışman ve ilerlemen nasıl oldu?
NF- Türkiye’ye nefes koçluğu sistemini ilk getiren kişiyim. İlk getirenlerden değilim, daha kimse nefes koçluğunu bilmezken, ben uyguluyordum. Diğer herkes eğitimlerini benden sonra aldı. Zaten bu nedenle halen daha Türkiye’de üniversiteler, belediyeler ve bakanlıkların UZMAN olarak gördüğü, TÜBİTAK’la, Milli Eğitim ile çalışmalar yapan, okullarda eğitim veren tek kişiyim. Türkiye’de henüz gerçek anlamda bir nefes uzmanı daha yetişmedi ama yoldalar, var gücümle çalışıp yetiştiriyorum. Yakında ders programı olarak okullarda okutulacak nefes koçluğu sistemi.
*Nefesle hayatımızda neler değişiyor?
NF- Nefes, hücre yenilenmesini sağladığı için elbette bedenimize bir canlılık geliyor, gençleşiyoruz, daha dinç, dinamik, enerjik, sağlıklı oluyoruz.
-Bağışıklık sistemimiz güçleniyor, kanser başta olmak üzere, birçok hastalık anarobik yani bedenimizde nefes yeterince kalmadığında, farkındalığımız azaldığında ortaya çıkan hastalıklar, nefesle bu hastalıkların iyileşmesine destek oluyoruz.
-Pozitif bir insan oluyoruz, her an mutlu, huzurlu, keyifli, sağlıklı, dingin, enerjik olabiliyoruz.
*Kimlerin nefesleri açık olur?
NF- Teslimiyet içinde olanlar. Çünkü onlar durmuyor tam aksine sürekli hareket halindeler. Nefesi en açık insanlar, hiç durmadan çalışan ve hiç durmadan üreten, ifade eden insanlar nefesleri en açık insanlar.
Müthiş uyanış yaşatıyor
*Nefes uyanışın bir başlangıcı mıdır?
NF-Başlangıcı ve sonu… Nefes seansını benzetecek olursak aynen Matrix filminde gerçek sandığın hayattan başka bir hayata geçirmesi gibi, seni gerçek sandığın her şeyden çıkarıyor ve müthiş bir uyanış yaşatıyor. Kendi adıma bir çok uygulama deneyimlediğim için nefesten daha kuvvetli hiçbir şey görmedim.
*Tedavi amaçlı kullanılıyor mu?
NF- Annemin mesela yoğun bir migren sorunu vardı, tek seansta geçti. Kekemelik sorunuyla gelen birkaç seans sonrasında iyileşenler oldu. Kanseri aldığı nefesle kendi kendine iyileşmesinde yardımcı olanlar var. Milli basketçiler, futbolcular, voleybolcularla çalışıyoruz… İyileşmeyen, paramparça olmuş kemikler, dokular nefesten sonra hiçbir şeyi kalmıyor. Nefes tamamen açıldıktan sonra vücut sistemi o kadar sağlamlaşıyor ki, kişi kendi kendini iyileştirebiliyor.
*Peki nazar ve kurşun dökme konusunda ne düşünüyorsun?
NF- Zihninde biri beni etkileyebilir dediğin anda zaten kendine nazarı değdiriyorsun. Evrende yasalar sebebiyle pozitif manyetik alan negatifi çekmiyor. Eğer karşılaşırsa da pozitif negatifi dönüştürüyor. Yani, pozitif negatiften etkilenmesi bilimsel olarakta mümkün değil.
Nefes Koçluğu Federasyonu
*Bu ruhsal gelişimden hep belli bütçeye sahip şanslılar mı faydalanacak?
NF- Tabii ki değil, herkes faydalanabilmeli. Türkiye nefes koçluğu federasyonunu kurduk. Türkiye’nin her yerinde hem belediyelerle hem de birçok sivil toplum örgütleriyle beraber halka ücretsiz nefes seansları verilmekte. Ancak evrenin alma-verme dengesi için seni riske sokmayacak şekilde belli bir bütçeyi ödemediğinde onun karşılığını insanlar maalesef alamıyor.
İkili Seçenekler
Yürüyüş-Koşu
Sıkılmak-Sabretmek
Susmak-Konuşmak
Dans Etmek-Oturmak
Klasik-Modern
Dobra-Politik
Samimi-Mesafeli
Uykucu-Uykusuz
Sakin-Heyecanlı
Doğa-Konfor
Kedi-Köpek
Güneş-Yağmur
Çay-Kahve
Et-Ot
Disiplinli-Rahat
Unutur-Affetmez
Tatlı-Tuzlu
Çin Yemeği-İtalyan Yemeği
Şarap-Rakı
Esprili-Ciddi
KİMLİK
Burcu: Balık
Okuduğu okullar: İzmir Amerikan Koleji, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi.
Bekar-Aile: Evli iki kız çocuk annesi, eşimin de 2 erkek bir kız, 3 çocuğu var, biz 5 çocuklu bir aileyiz.
İlgi alanları: Okumak, eğitim vermek, konuşmacı olarak davet edildiğim yerlerde konuşma yapmak, yazmak, tenis, kayak, yüzme, sinema, dostlarım.
Daha çok KAGİDER’e yoğunluk veriyorum
*Senin sivil toplum örgütlerinde, derneklerde aktif olduğunu biliyorum. Neler yapıyorsun?
NF- Bir çok derneğin yönetiminde olmakla beraber, yoğunluğumdan dolayı artık daha çok KAGİDER’e yoğunluk vermiş durumdayım. Dünyanın geldiği son nokta olarak erkek hegemonyasının işe yaramadığı görülmekte ve erkeğin kurduğu sistem çöküyor. Artık dünya “kıyam-et” diye söylüyorum etin kıyam edilmesinin desteklendiği bir politika izleniyor; üst güçler tarafından ve dünya nüfusunun azaltılması hedefleniyor. Bu dönemden sağ ve iyi çıkmamızı sağlayacak en önemli etkenler, manen güçlü olanlar. Bunda da dişil enerjinin gücünden bahsediyoruz, sağ çıkacaklar. Bakın bir ailede kadın güçlü ise o aile dağılmıyor. Dünyayı kurtaracak olanın da kadın enerjisi olduğuna inandığım için kadın girişimcilerin desteklenmesi gerektiğini savunuyorum. Kadının bu kadar kapatılmasının nedeni de, onda olan o müthiş kapasite, yaratıcılık ve enerji karşısında bir erkeğin rekabet edebilmesi mümkün olmadığı için.