Gençlerimizden dünya birinciliği
BM tarafından iklim değişikliğine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen yarışmada birincilik alan filmin yönetmeni TED Koleji öğrencisi Deniz Dağdelen “Çekimlerde sahilden 25 kilo çöp topladık” dedi
Pırıl pırıl, akıllı, vicdanlı, kafaları başka çalışan bir nesil geliyor. İnanın her hafta gençlerden birini konuk etmek istiyorum. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından düzenlenen kısa film yarışmasında dünya genelinde birincilik kazanan TED Koleji öğrencilerinin başarısı gurur verici. Filmin yönetmenliğini üstlenen sanat aşığı, lise 2 öğrencisi Deniz Dağdelen ile Sevinç Pastanesi Sohbetleri’nde buluştuk.
- Denizcim seni ve arkadaşlarını yürekten tebrik ediyorum. Birleşmiş Milletler’in kısa film yarışmasında birincilik kazandınız. Önce seni tanımak isteriz ve bu proje fikri nasıl doğdu bahseder misin?
2005 yılında İzmir’de doğdum. İlkokulu tamamladıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nın açmış olduğu sınavı kazanarak Piyano Ana Sanat Dalı’nda önce Prof. Şeniz Duru Koevoets, ardından babamın da hocalığını yapmış olan Öğr. Gör. Seçil Akdil’den piyano eğitimi aldım. 2019 yılında TED İzmir Koleji’nde lise hayatıma başladım. Piyano çalmak, fotoğrafçılık ve plak koleksiyonculuğu özel ilgi alanlarımın başında gelmekte. Yaklaşık iki ay önce, danışman hocalarım sayesinde bu yarışmaya katılma şansı yakaladık. Kurduğumuz 5 kişilik ekiple yaklaşık 1 aylık bir süreçte filmin çekimlerini tamamladık.
‘Big Fish’te kullanıldı’
- Çok kısa, net ve vurucu bir anlatımla çevre kirliliğine dikkat çeken bir film olmuş. Bize ekibinden, fikir aşamalarından ve nasıl bir çalışma disiplini içerisinde filminizi çektiğinizi anlatabilir misin?
Bu filmi çekme amacımız insanlığın plastiğe olan hayranlığının nasıl bir kabusa dönüştüğünü ve bu kabustan nasıl kurtulabileceğimizi izleyenlere anlatmaktı. Ekibimiz ve danışman hocalarımız ile filmin vereceği mesajı en net biçimde izleyiciye aktarabilmek için detaylı bir düşünme sürecinden geçtik. Bu filmi hazırlarken verdiğimiz mesajın yanı sıra çevreye de katkılarımız oldu. Filmin sahil bölümünü çekerken; Urla Kum Denizi Plajı’nda, yaklaşık 60 ilkokul öğrencisiyle birlikte hareket ettik. Bu çekim sürecinde sahilden 25 kilo çöp topladık. Toplanan bu çöpler ise bu yıl 14’üncüsü düzenlenen, “Big Fish” etkinliğinde sergilenen ve aynı zamanda filmimize de dahil ettiğimiz mankenlerin yapımında kullanıldı.
Opera sanatçısı bir annenin ve piyanist bir babanın oğlu olarak, çocukluğum ailemin konserlerini ve provalarını dinlemekle geçti. Doğduğum günden beri müzikle iç içeyim de denebilir. Ben de babamın yolunu izleyerek küçük yaşta piyano çalmaya başladım.
Müzik zevkim sadece klasik müzikle kalmadı; jazz ve rock müziğini de çok severek dinliyorum. Babamdan hatıra kalan plaklar, plak koleksiyonerliğine başlamama vesile oldu. İçinde jazz’dan rock’a, klasik müzikten pop’a yaklaşık 100 albümlük bir koleksiyona sahibim. İleride hangi mesleği yaparsam yapayım, müzik hep hayatımın bir parçası olacak.
- Yeni nesil olarak farkındalığınız daha yüksek, ebeveynlerle kendi nesliniz arasında nasıl farklar görüyorsunuz? Hadi bizlere umut verici sözler söyle dünyayı kurtaracak nesil siz olabilir misiniz?
Bu neslin dünyayı kurtaran mı, yoksa sonunu getiren bir nesil mi olacağını belirlemek bizim elimizde. Biz, internet ve sosyal medya sayesinde sesimizi çok daha özgür ve açık dile getirebilme şansına sahip olmakla birlikte yine bu iletişim kanalları yoluyla çevre bilincini ve farkındalığını kitlelere yayma olanağına sahibiz. Ve bizim neslimizin bu imkanları sonuna kadar kullanıp gelecek nesillere çok daha iyi bir dünya bırakacağına gönülden inanıyorum.
- Sanırım bu başarının üzerine İngiltere’den bir davet almışsınız. Başka projeleriniz olacak mı?
Ekip olarak sadece kısa film değil, çevre bilincini ve farkındalığı arttıracak tüm projelere açığız. Müzik yarışmalarına da katılmayı planlıyoruz. Ayrıca gelecek sene de devam edecek BM İklim Değişikliği Konferansı’nın düzenleyeceği yarışmaları da takip ediyoruz.