En büyük hayali MS köyü kurmak

Genç yaşta yaşamına giren MS’i yogayla yendiğini söyleyen Ilgın Güral, “Farkındalık sayesinde şifa buldum. Şimdiki amacım, hastalar için bir MS köyü kurmak” diyor

Hayat insanı hiç ummadığı yerinden, hiç beklemediği bir zamanında gelip vurabiliyor... Ilgın Güral, enerjisiyle girdiği yeri aydınlatan; zeki, zehir gibi bir genç kadın. 10 yıl kadar önce çocuğu henüz çok küçükken MS hastası olduğunu öğreniyor ve işte hikâye burada başlıyor. Kendisini yogayla eğitebildiği gibi, diğer MS hastalarına da yardım ediyor. Son 5 yıldır kriz geçirmiyor. Sevinç Pastanesi Sohbetleri’nde bugün bir mücadele ve başarı öyküsünü okuyacaksınız...

1980 İzmir doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi İzmir Özel Fatih Koleji’nde tamamladım. Liseyi bitirdikten sonra, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın mütercim-tercümanlık sınavına girip yazılı sınavı kazandığımda, o sene nasılsa mütercim-tercüman olacağım diye tercihimi Açık Öğretim Fakültesi’nden yana kullanmamla aslında hayatımda bir dönüm noktası başlatmış oldum. Mülakata, alacakları kişi sayısı kadar gitmemize rağmen Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na giremedim. Üniversite eğitimim bir yıl ertelendi, ben de zamansız bir evlilik yoluna girdim, iki sene sonra da anne oldum. Pek de yolunda gitmeyen altı yıllık evliliğim, gerçek teslimiyet, güven ve pek çok şey öğreneceğim yol arkadaşım MS’le birlikte bitti.

- MS hastası olduğunuzu hangi belirtilerle fark ettiniz?

T4 bölgesi olarak tabir edilen göğüs bölgemin altında ve ellerimde geçmeyen, uyuşma hissi gibi şikâyetlerle hastaneye gitmiş, demiyelinizan hastalıklar ve MS şüphesiyle hastaneye yatmıştım. Bu son uyuşmalardan birkaç yıl öncesinde de uzun süre seyreden, sonra başka nedene bağlanan ve vitaminle ya da kendi kendine geçen uyuşmalar yaşamıştım. MS olduğumu doktorların teşhisiyle öğrendim.

‘İyi olanı seçtim’

- İlk öğrendiğinizdeki tepkinizle şimdiye bakacak olursak, hayatınız çok farklılaşmıştır...

İlk öğrendiğimde aklıma, evliliğim yolunda değilken ve kendimi kısır bir döngü içinde hissettiğimde bir takvim yaprağında rastgelen ve hep bunaldığımda tekrarladığım, daha sonra bir Hitit duası olduğunu öğreneceğim yazı geliyordu. Yazıda, “Değiştirebileceğim şeyleri değiştirme cesareti, değiştiremeyeceğim ve değiştirilmesine gerek olmayan şeyleri kabullenme gücü ve bu ikisi arasındaki farkı ayırt edebilme bilgeliği ver” yazıyordu. Bunu düşündükçe aslında bütün bu olanların bu duama karşılık olduğunu, bunda mutlaka bir hayır olduğunu düşünüyor, bu hastalıkla bir şeylerin değişeceğini hissediyor ve aslında bir seçim yapıyordum. İyi olanı seçiyordum, farkında olmadan bugünleri hazırlıyordum.

- Neden yogayı seçtiniz?

Yogayı, eczacı olan amcamın hastalıklarıyla ilgili motive edici hikâyeleri olan kişilerin yer aldığı, gazete haberlerinden oluşturduğu arşivden öğrendim. Bana teşhis konulduktan sonra ‘MS’i reiki ve yoga ile yendim’ başlıklı haberin bulunduğu gazeteyi getirdi. Okuduktan sonra önce reiki 1, reiki 2 eğitimlerini aldım. 2010’da başladığım yogayı seçmemdeki nedenlerden biri, kelime anlamının bütünleşmek olması; ruh, zihin, beden bütünleşmesi ve şifanın da ruh, zihin ve bedenin bir ve uyum içinde olmasıyla gerçekleşebileceğine olan inancım. Özümüzde tüm bilgilerin olduğu ve yoganın da bizde var olanı bize hatırlatması, fark ettirmesi, doğduğumuzda doğru aldığımız fakat daha sonra unuttuğumuz nefesi hatırlıyoruz, fark ediyoruz ve farkındalık da şifayı başlatıyor.

Bilinç oluşturuyor

- Akademik araştırmaların içinde de bulundunuz...

Benim de doktorum olan, MS Araştırmaları Derneği kurucusu ve Başkanı Prof. Dr. Serkan Özakbaş, 2016’da bir çalışma başlattı: Yoganın MS üzerindeki etkisinin araştırıldığı çalışmaya 6 aylık bir süre boyunca MS’li ve yakınları, haftada bir olmak üzere ücretsiz uygulayarak katıldı. Bu çalışmada bulunmak benim için çok anlamlıydı. Serkan Hoca, “Devam etmek ister misiniz?” diye sorduğunda seve seve kabul ettim. 2017 ve 2018’deki çalışmaları da gönüllü olarak verdim ve talep geldiği müddetçe de devam etmeyi düşünüyorum. MS’li bir birey olmam, katılımcıları anlamam açısından avantaj sağlıyor.

- Hedefleriniz ve projeleriniz...

Hedefim, kolektif bilinç oluşmasına katkı sağlayarak nefes alarak, hatırlayarak, gerçek insanlarla çevrili bir dünyada yaşamak. Projem ise, yine eğitmen olmamla aynı amacı taşıyan Youtube kanalım tuttuğunda, MS Araştırmaları Derneği’ne gerekli finansı sağlayarak, şehre birkaç saat uzaklıkta, doğayla kucaklaşmış, geniş bir arazi üzerinde ve MS’lilerin ulaşım imkânının sağlandığı, içinde doktor ve fizyoterapistlerin bulunduğu, doktor kontrolünde, yoga gibi destekleyici tedavilerin de uygulandığı bir klinik için katkıda bulunmak. Bir nevi MS köyü...

- Sevinç Pastanesi...

Burası, güzel tatların, tatlı buluşmaların, güler yüzlü hizmet eşliğinde keyifli sohbetlerin adresi.