Devlet hastanelerinde performans uygulaması, tıp fakülteleri için de yürürlüğe girdi. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere performans yöntemini savunanlar, tıp fakültelerinde “hoca farkı” adı altında hastanın ödeme yapmayacağını ve profesörler de dâhil öğretim üyelerinin baktıkları hasta sayısı ve diğer bazı ölçülere göre ücret almalarının daha doğru bir yöntem olduğunu öne sürüyorlar.
Tıp fakültesi öğretim üyelerinin bazıları ise bu uygulamaya tepki gösteriyorlar. Bu amaçla bazı profesörlerin yıllık izinlerini kullandıkları, basit gördükleri vakalara bakmadıkları yönünde haberler geliyor.
Hocaların itirazı
Tıp fakültesi öğretim üyelerinin itirazını esas itibarıyla, doktorların ve özellikle doktor yetiştiren tıp fakültesi öğretim üyelerinin performansının “baktıkları hasta sayısı”yla ölçülmesinin çok yanlış olduğu tezi oluşturuyor.
Böyle düşünen öğretim üyeleri adına dile getirilen itirazlar şöyle özetlenebilir:
Hastalara zarar veriyor
1- Başta hekimler ve sağlık çalışanları, daha fazla hasta bakma çabasına girmekte, her hastaya ayrılan zaman azalmakta. Tıbbi hataların artması kaçınılmaz olmaktadır.
Harcamalar artıyor
2- Tanı ve tedavi amaçlı girişimler artıyor. Hekim hastaya gerekli zamanı ayıramadığından, ayrıntılı bir muayeneyle kolayca teşhis edilebilecek hastalıklar için çok sayıda tetkik istemek zorunda kalınıyor.
Toplumu korumuyor
3- Bu sistem koruyucu uygulamalara değer vermiyor, sistemde bireyi hastalıktan korumanın performans puanı bulunmuyor.
Tıbbi uygulama değersizleşiyor
4- Bu sistem niteliğe değil niceliğe önem veriyor. Tıbbi uygulamaların bilimsel, etik ve nitelikli olmalarına değil sadece sayısına bakılıyor.
Sürdürülebilir değil
5- Sağlığa ayrılan kısıtlı bütçe her yıl artmakta olan harcamaları karşılamaya yetmiyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sağlık harcamalarının önünü alabilmek için global bütçe uygulamasına geçti. SGK tarifeleriyle üniversite hastanelerinin zarar etmesi kaçınılmazdır.
İki kere zararlı
6- Tıp fakülteleri, meslek adamı yetiştiren, bilimsel araştırma yapılan ve bilgi üretilen, bilgiyi yaşama dönüştüren yerlerdir. Buralarda, tıp eğitimi için gerekli yoğunlukta hasta hizmeti verilir. Tıp fakülteleri hastanelerinde çok sayıda hasta bakmanın teşvik edilmesi, eğitimin ve bilimsel faaliyetlerin aksatılmasının teşvik edilmesi demektir.
Tıp fakültesine sokulmamalı
7- Öğretim üyelerinin performans kaygısıyla çalıştırıldığı tıp fakültelerinde hekim yetiştirmeye öncelik verilmesi ve özen gösterilmesi zorlaşacaktır. Halkımızın sağlığını emanet edeceğimiz genç doktorlar nitelikli eğitimden mahrum kalacaklardır. Ülkemizin sağlık düzeyini yükseltecek bilimsel çalışmalar yapılamayacaktır. Bizler halkımızın sağlığına, öğrencilerimizin eğitimine ve mesleğimize duyduğumuz saygının gereği olarak, “performansa göre ücret” politikasının tıp fakültelerine sokulmaması gerektiğini hatırlatmayı tarihi bir görev sayıyoruz.
Emekliliğe yansıyacak ücret
8- Hükümet ve YÖK, halkımızın her basamakta nitelikli sağlık hizmeti almasına önem veriyor, tıp fakültelerinde nitelikli sağlık hizmetini, yüksek nitelikli tıp eğitimini, artan yoğunlukta ve kalitede bilimsel araştırmaları çağdaşlığın gereği olarak değerlendiriyorsa, tüm sağlık çalışanlarına emeklerinin, birikimlerinin ve mesleki risklerinin karşılığı olan ve emekliliğe yansıyacak bir ücret ödenmesi için çalışmalı, performans sistemini gündemden kaldırmalıdır.