Türkiye, terör ve terörün siyasallaştırdığı Kürt sorununu seçimden sonraya bırakmış görünüyor. Sorunun seçimden sonra yeni anayasa ile çözüme bağlanacağı gibi bir beklenti var.
Eylemsizlik
Terör sorununun seçimden sonraya bırakıldığını İmralı-Kandil’den yapılan açıklamalardan da öğreniyoruz. Kandil, eylemsizlik kararını seçimlere kadar uzattığını açıkladı.
Seçime kadar terör eylemi yapmayacak, bu süreci gözleyecek, beklentilerine uygun adımlar atılıp atılmadığına bakacak; seçim sonrasındaki yeni anayasada istedikleri düzenlemenin yer alıp almayacağı belli olunca, karar verecek. Teröre devam edecek veya sonlandıracak.
Bekledikleri adımlar atılır mı atılmaz mı, şimdiden bilmeye olanak yok. Ama belirlenen takvim gösteriyor ki, İmralı-Kandil-BDP hattında bir beklenti oluşmuş veya oluşturulmuş durumda...
İyi PKK, kötü PKK
Bu arada İstanbul Taksim’deki canlı bomba eylemi de yeni bir söyleme neden oldu. Eylemi TAK yapmış, PKK yapmamış! Bu durumda Kandil’deki PKK “iyi”, TAK ise “kötü” PKK oluyor. PKK’nın bu eylemden sorumlu olmadığını kanıtlamaya çalışan birçok yayın ve yorum yapıldı. Bazı resmi ağızların da aynı yönde imaları oldu.
Bu çaba daha önce Tokat Reşadiye’de ve İskenderun Deniz Üssü’nde yapılan terör saldırıları için de gösterilmişti.
PKK eylem yapmak istemiyor, hatta terör örgütü bile değil ama kontrol edemediği TAK gibi terör örgütleri var, onlar eylem yaparsa, bundan PKK sorumlu olmuyor, havası yaratılmaya çalışılıyor.
Bu yolla hem PKK korunuyor hem eylemsizliğin bir garantisi olmadığı mesajı da veriliyor.
Siyasi mücadeleye ağırlık
Eylemsizlik kararının “seçime” kadar uzatılmasından sonra, İmralı-PKK-BDP cephesinin siyasi alana ağırlık verdikleri de anlaşıldı.
Bu cephe son dönemde Kürtçeyi gündemin ilk sırasına almış durumda. Sivil itaatsizlik yöntemleriyle hükümeti zorlamaya çalışıyor. Son örnek KCK sanıklarının mahkemede Kürtçe savunma yapma talepleri. Bu talep, davayı gören mahkeme ve bir üst mahkeme tarafından reddedildi, ancak sanıklar, Kürtçe savunmada ısrar etmeyi sürdürüyor.
KCK davasında bu ısrar sürerken BDP, Kürtçeyi TBMM’ye de taşıdı. BDP Grup Başkan Vekili Bengi Yıldız, grup toplantısında Kürtçe konuştu.
Bu girişim de kuşkusuz, KCK davası sanıklarına destek mahiyetinde.
BDP, bu eylemlere eşlik etmeyi ve destek olmayı diğer taleplerle sürdürüyor:
Kürtçenin eğitim dili olarak kabul edilmesi, eğitimin Kürtçe yapıldığı devlet okullarının açılması talebi bunlardan biri. Yeni anayasada vatandaşlık tanımının ve başlangıç bölümünün değiştirilmesi, Kürt kimliği ve kültürünün anayasal güvenceye alınması, bunları da içerecek şekilde özerklik tanınması da talepler arasında. Keza seçim barajının düşürülmesi, KCK sanıklarının serbest bırakılması isteklerini de sayabiliriz.
Seçime kadar belirsizlik
İmralı-Kandil-PKK cephesinin tutumu ve talepleri belli. Bu talepleri gündemde tutabilmek için her gün bir başka girişimde veya eylemde bulunacakları da anlaşıldı. Tam olarak anlaşılmayan hükümet cephesi.
Bu konu seçime kadar belirsizliğini koruyacak mı? Seçimden sonra ne olacak?
Yanıtı merakla beklenen temel sorular bunlar...