Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Prof. Dr. Erdal Tercan’ın Anayasa Mahkemesi üyeliği töreninde yaptığı konuşma nedeniyle eleştirilmişti.
Kılıç’ın konuşmasında muhalefetin, Yargıtay ve Danıştay’ın karşı çıktığı yargı düzenlemelerini savunduğu, böylece, “ihsas-ı rey”de bulunduğu öne sürülmüştü. Söz konusu yargı düzenlemelerine karşı ana muhalefet tarafından Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açılabileceği, Başkan Haşim Kılıç’ın düzenlemeleri savunur mahiyette konuştuğu, bu konuşmanın oyunun rengini önceden açığa vurma anlamı taşıdığı eleştirisi getirilmişti.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’la dün yaptığım konuşmada bu eleştirileri anımsattım. Kılıç, bu konudaki sorularıma şu yanıtı verdi:
“İhsas-ı rey yok”“Ben ihsas-ı reyde bulunmadım. Çok dikkatli ve dengeli bir konuşma yaptım. Kelimeleri özenle seçtim. Yargının sorunlarını dile getirdim. Benim vurgulamak istediğim eleştirileri dile getiren yüksek yargı mensuplarının ortaya bir çözüm önerisi getirmemeleriydi. Yargının sorunları biliniyor. Yüksek yargı mensupları bu sorunlar nedeniyle eleştiri yapıyorlar, ancak bir çözüm önermiyorlar. Ben buna dikkat çekmek istedim.”
Kılıç, konuşmasında şöyle demişti:
“Yüksek yargı organlarının değerli mensupları, önerilen her çözümü kaos yaratır nitelemesiyle peşinen reddetme alışkanlığından vazgeçmelidir.”
Kılıç, bu sözlerinin ihsas-ı rey anlamına gelmeyeceğini sadece yargı mensuplarının her çözümü kaos yaratır gerekçesiyle reddederken, bir çözüm önermediklerine dikkat çekmeyi amaçladığını söyledi.
Bireysel başvuru
Kılıç, Anayasa Mahkemesi’ne tanınan bireysel başvuru hakkıyla ilgili olarak da dikkatli konuştuğunu, bu konuda da ihsas-ı reyde bulunmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Bu konuda da yapılan düzenlemeyle ilgili konuşamayacağımı özellikle belirttim. Sadece dünyadaki örnekleri anlatmakla yetindim. Bu konuda da ihsas-ı reyde bulunmadım, çok dikkatli davrandım.”
Ele geçirme iddiası
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, söz konusu konuşmasında düzenlemelerin yüksek yargıyı ele geçirme amacı taşıdığını dile getiren eleştirilere şu yanıtı vermişti:
“Yıllardır yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı örtüsü altında yüksek yargının içine düşürüldüğü durumu kimsenin savunacak mecali yoktur. Yargı organlarına yapılan seçimleri kimin seçtiği ve kimin seçildiği gözetilerek bir yerleri ele geçirme planı olarak nitelemek, demokrasi ahlakı ile bağdaşmadığı gibi yargı mensuplarına yapılan büyük bir saygısızlıktır. Dün olduğu gibi, bugün de her yargı mensubu namusuna emanet edilen görevini onurla sürdürmeye devam edecektir.”
Kılıç, bu sözleriyle muhalefet partileri CHP ve MHP’ye siyasi yanıt verdiği eleştirisiyle karşılaşmıştı. Kılıç, bu konudaki soruma da şu yanıtı verdi:
“Bu sözlerim siyasi polemik için söylenmiş sözler değildir. Ben, meslektaşlarımıza yöneltilen mesleğimizin tüm mensuplarına saygısızlık niteliği taşıyan yaklaşımlara yanıt verdim. Benim görevim meslektaşlarıma yöneltilen haksız suçlamalara karşı korumaktır. Yüksek yargı organlarına yapılan seçimleri ele geçiriliyor mantığıyla eleştirmek oraya seçilen arkadaşlarımıza hakarettir. Yargı mesleğinin mensupları, seçen kim olursa olsun veya seçilen kim olursa olsun hiç kimsenin adamı olamazlar. Biz, kimsenin adamı değiliz. Nitekim, hangi cumhurbaşkanı döneminde seçilmiş olurlarsa olsunlar Anayasa Mahkemesi üyelerinin kendilerini seçen cumhurbaşkanının görüşüyle aksi yönde oy kullandıkları çok bakidir. Buna ben de dâhilim.”
Başkanları yadırgadım
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, üyelik törenine Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ve Danıştay Başkanı Mustafa Birden’in katılmayışlarını yadırgadığını da belirterek, şöyle konuştu:
“Elbette Sayın Başkanların kendi takdirleridir. Ben, törene katılmayışlarını yadırgadım. Sayın başkanlar da Anayasa Mahkemesi’ne yönelik eleştirilerde bulunuyorlar. Örneğin, adli yıl açılış töreninde Sayın Başkan, ağır eleştirilerde bulundu. Ben törene katılmıştım ve Sayın Başkan’ı dinledim. Gazeteciler sorduğunda da Sayın Başkan’ın görüşleridir, demekle yetindim ve yorum yapmadım.”
12 bin TL maaş yok
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, bireysel başvuru hakkının tanınması nedeniyle Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyelerine verilecek ek ödemeyle maaşının 12 bin TL’ye çıkacağı yönündeki hesapların da doğru olmadığını söyledi. Kılıç, öngörülen ek ödemeyle Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın 7 bin 064 TL olan maaşının 9 bin 542 liraya çıkmasının öngörüldüğünü; ancak iddia edildiği gibi 12 bin 360 liraya çıkmasının, ayrıca yan ödemeler ve tazminatlarla bu rakamın 14-15 bin liraya ulaşmasının söz konusu olmadığını belirtti. Kılıç, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Yüksek Seçim Kurulu’na seçilen yargı mensuplarına da ek ödeme yapıldığını, bireysel başvuru nedeniyle Anayasa Mahkemesi üyeleri için öngörülen ek ödemenin de bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.