Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın, CHP’nin yeni MYK’sını tescil etmesi Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu rahatlattı ve elini güçlendirdi. Başsavcılık, partinin yeni yönetiminin Kılıçdaroğlu’nun belirlediği MYK olduğunu ve parti siciline işlendiğini açıklayarak, hukuki tartışmaya nokta koymuş oldu.
İbre Kılıçdaroğlu’na dönüyor
Önceki gün Parti Meclisi’nin (PM) 59 üyeyle toplanması ve 56’sının Genel Sekreter Önder Sav’ın istediği doğrultuda tüzük kurultayı için oy kullanması, Kılıçdaroğlu açısından bir handikap oluşturuyordu. CHP lideri, bu gelişmeye karşın yeni MYK’sını açıkladı ve listesinde Önder Sav ve arkadaşlarına yer vermeyerek, yeni bir dönem başlattığını ilan etti.
Partide iki yönetimli bir tablo oluştu. Bu görüntü dün akşama doğru Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasıyla ortadan kalktı.
Bu durum, dün sabahtan itibaren Kılıçdaroğlu’na doğru gözlenen yönelişi hızlandıracaktır. Öğle saatlerinde PM üyelerinden 20 civarındaki ismin, imzasını çekerek Sav’ın yanından Kılıçdaroğlu cephesine geçmesi önemli bir işaretti. Bu yöneliş, bugün daha da belirgin hale gelecektir.
Kılıçdaroğlu’nun, milletvekilleri ve PM üyeleriyle yaptığı görüşmeler, Sav cephesini zayıflatmış görünüyor.
Baykal’ın çağrısı
CHP’nin bir önceki lideri Deniz Baykal da kuşkusuz gelişmeleri yakından izliyor. Baykal’ı arayan çok sayıda milletvekili, il ve ilçe başkanı da var.
Baykal, partinin bölünmüş görüntüsünden rahatsız. Dünkü görüşmemizde, CHP’lilere şu çağrıyı yaptı:
“CHP bir aile olduğunu hatırlamalı ve sorunu aile içinde çözmeli.”
Baykal, “Uçan kuşa ihtiyacımız olduğu şu dönemde” diyor, “Parti gövdesinin parçalanması, mahkeme kapılarına sürüklenmesinin hiç sırası değil, önümüzde seçim var; sorunları aile meclisi içinde çözüp tek vücut olarak seçimlere hazırlanmalıyız.”
Baykal, “sorun aile içinde çözülmeli” derken neyi kastediyor? Yakın çevresinden aldığım izlenime göre Baykal, çıkan sorunları sonuçta partinin en üst karar organı olarak kurultayın çözmesi gerektiğine inanıyor. Partinin bu tartışmaları geride bırakıp, seçimlere yoğunlaşması için kurultayın yeni bir PM seçerek partiyi rahatlatması gerektiği düşüncesinde. Bu yapılmadıkça hukuki ve siyasi tartışma, çekişmelerin devam edeceği, bu ortamda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun rahat çalışamayacağı saptamasında bulunduğu duyumları geliyor.
Ağır sözler edilmemeli
Baykal’ın yakın çevresine yaptığı değerlendirmeye göre, tartışmaların ağır sözlerle sürdürülmesi partiye zarar veriyor. Tartışmaların kırıcı olmaması, sonuçta parti yararının ön planda tutulması gerektiği konusunda kendisini arayanları uyarıyor. Demokratik bir ortam içinde herkesin görüşünü dillendirmesinin doğal olduğunu, ancak üsluba dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Kurultay olasılığı
Yargıtay Başsavcılığı’nın kararından sonra PM’nin aldığı tüzük kurultayı kararının geçerli olup olmadığı da tartışılacak. Kılıçdaroğlu, kendisinin katılmadığı PM toplantısında karar alınamayacağını açıklamıştı.
Kılıçdaroğlu, ayrıca PM üyeleriyle görüşerek durumu izah etti. Bu gelişme karşısında CHP’de kurultay olasılığı var mı? PM kararı geçersiz sayılacaksa geriye Önder Sav ve arkadaşlarının delegelerden imza toplayarak kurultay kararı aldırmaları seçeneği kalıyor. İbre Kılıçdaroğlu’na dönerken, Sav ve arkadaşlarının kurultay için yeterli imzayı toplayıp toplamayacakları merak konusu.