MHP lideri Devlet Bahçeli ile referandum sonrasını değerlendirmek üzere dün kahvaltılı basın toplantısı başlamadan sohbet olanağı buldum.
MHP liderini çok rahatsız eden bir konu, merhum Alparslan Türkeş’in mezar yerinin değiştirileceğine ilişkin duyumlar. Bu yöndeki haberlere ilişkin olarak bilgi verdi ve şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkeş’le 27 Mayıs hesaplaşması”
- Bu yönde ciddi duyumlar aldık. Merhum liderimiz Alparslan Türkeş’in mezarını kaldırmayı düşündükleri yolunda haberler aldık. Başbakan, 8 yıl sonra merhum Menderes’i hatırladı, mezarını ziyaret etti. Sonra Aydın Menderes’i ziyaret etti. Bu temaslar sırasında 27 Mayıs’la hesaplaşma anlamında Türkeş’in mezarının da bulunduğu yerden kaldırılması konuşulmuş. 27 Mayıs’ta Türkeş ihtilal lideriydi, bu nedenle mezar yeri kaldırılmalı, denilmiş duyumları aldık. Zannediyorum Devlet Mezarlığı’na veya başka bir yere nakledilmesi düşünülmüş. Böyle bir şeye girişirlerse çok kötü olur. Türkeş’in mezarına dokunurlarsa büyük yanlış yaparlar. Rahmetli Türkeş’i bir ihtilal lideri olarak görmekten çok köklü bir siyasi hareket olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin lideri olarak, bir siyasi parti lideri olarak görmek gerekir. Tabii bu tür duyumlar bizleri çok üzdü. Bu konuşmalarda önce ülkücü camianın tepkisini azaltmak lazım gibi sözler de sarf edilmiş.
MHP lideri Bahçeli, Türkeş’in mezarına dokunulmasının yapılacak en büyük hatalardan biri olacağını vurguladı.
“2002 öncesi gibi”
Bahçeli, son siyasi gelişmeleri, 2002 öncesinde 57. Hükümet döneminin sonunda yaşanan gelişmelere benzetiyor. Rahmetli Bülent Ecevit’in başbakanlığındaki 57. Hükümet’in son döneminde, “Ecevit’siz ve MHP’siz bir hükümet” kurulması için gayretler vardı. Ecevit’in Başbakanlık görevini bırakması, MHP’nin koalisyondan çıkarılması ve DYP’nin koalisyona alınmasıyla, yeni bir model yaşama geçirilmeye çalışılmıştı.
Bu süreç, DSP’nin bölünmesiyle sonuçlandı. Gelişmeyi gören MHP lideri Devlet Bahçeli de, hükümetten çekilmemiş, 3 Kasım 2002 için erken seçim kararı almıştı.
Bahçeli, dün de, referandum sonuçlarının MHP’nin baraj sorunu yaşabileceği biçiminde yorumlanmasına benzeri bir tepki gösterdi. “Eğer” dedi, “MHP’nin böyle bir sorunu olduğu düşünülüyorsa, hemen erken seçime gidelim, gerçek ortaya çıksın.”
“MHP’siz model”
Bahçeli, referandumdan sonra gündeme getirilen başkanlık sistemi tartışmalarını değerlendirirken, tıpkı 2002’de olduğu gibi “MHP’siz bir model” yaratılmaya çalışıldığını savundu.
Başkanlık sistemi arzuları içinde Türkiye’nin iki partili bir sisteme sokulması hesaplarının bulunduğunu söyledi. AKP ve CHP’den oluşacak bu sistemle, “MHP’siz model” kurulmasının temel amacının ise PKK’nın talepleri doğrultusunda “çözüm” olduğunu vurguladı. Bu yolda MHP’nin varlığını, toplumsal ve siyasal direnç oluşturmuş olmasını engel olarak gördüklerini de belirtti. “MHP’nin direncinden kurtulmak istiyorlar” dedi. Ancak MHP’nin böyle bir tuzağa düşmeyeceğini vurguladı.