Onuncu Köy’ü görmeye hazır mısınız?

Boyoz Akademi ekibinin Denizli’nin Çal ilçesinde çekimlerine başladığı film 2013’ün ilk çeyreğinde vizyona girecek.

“10. Köy: Teyatora” filmi “Boyoz Akademi” ekibi tarafından kapsamlı çalışmalar, mücadele, birliktelik ve emek çerçevesinde meydana getirilmiş bir İzmir manifestosu. Boyoz Akademi 1996 Yılında Bülent Aydoslu tarafından Ayışığı Yapım olarak kurulan şirketin isminin İzmir’e özgü bir isimle değiştirilmesi ile oluşmuş. Varyant’ta 4 katlı, geniş ve konforlu hizmet binasında yapım şirketi, cast ajansı ve sanat okulu olma özelliğini barındıran şirket, sinema, televizyon, tiyatro, müzik, resim ve fotoğraf gibi görsel sanat alanlarında eğitim veriyor. Oyuncuların yüzde 95’i 10. Köy:Teyatora’da oynuyor.Akademi’de 7 yaştan 65 yaşa kadar öğrenci var. Eğitim görenler arasında eczacı da var, avukat da. Boyoz Akademi oyunculuk anlamında sadece kendi öğrencilerine değil sinema televizyon mezunlarına da iş imkanı yaratıyor.

Düşündüren komedi
10. Köy: Teyatora, Hollywood tekniklerini ilk kez bir sinema filmi kapsamında deneyecek ve görsel bir şölen yaratacak. İlginç olaylar yaşandığı, şarap ve tiyatro tanrısı olarak bilinen Dionysos’u bir köyde kullandığı için fantastik, birbirinden uyumsuz insanları bir araya toplayarak güldürürken düşündürdüğü için absürd ve komik unsurları harmanlayan film ilginç mekanları da kullanarak seyirciyi büyülü bir atmosfere davet edecek. İlginç mekanlar Denizli’nin Çal ilçesi ve çevresinden. Güney Şelalesi, Ağlayan Kaya, Apollon Lermanos Tapınağı, Kısık Kanyonu ve Taşlı Köy gibi.
Filmin yapımcısı Bülent Aydoslu ve yönetmeni Bahadir Abşin az kafa patlatmamışlar proje üzerine. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar hesabı, üşenmemişler “10. Köy”ü bulmuşlar. Çal’da yaşayan bir tanrı olarak ifade edilen Dionysos bereketi, bereketli üremeyi, halkın yanında yer alarak yalansızlığı ve doğallığı temsil ediyor. Bu yüzden, “10. Köy”de yaşayanlar içlerinden geldikleri gibi konuşuyorlar. Dionysos’un yanlarında dolaştığını görmeksizin. Filmin kısaca konusu şöyle; Dionysos’un yaşadığı “10. Köy”e yolları düşen bir öğretmen ve bir kumpanya, burada garip durumların olduğunu ve köylülerin garip konuşmalar yaptıklarını fark ederler. Öğretmen köy okulunda göreve başlarken, kumpanya elemanları da Dionysos adına canlandırmak istedikleri bir gösterimi ahaliye kabul ettirmek isterler. Yüzyıllardır “10. Köy”de yaşayan ve burada yalan söylenmesini yasaklayan Dionysos da etrafı gizliden gizliye izleyerek, bu kumpanyaya destek verir. Yaşanan olaylar birbirini kovalar, köylüler gelenlerle kaynaşmaya başlarlar ve ortaya komik ama o derecede de düşündürücü durumlar çıkar.

Filmde yöresel dil var
Bülent Aydoslu, Neslihan Yalman, Bahadır Abşin’in hikayesini yazdığı filmin başrollerinde Turan Özdemir, Necmi Yapıcı, Alican Albayrak, Selçuk Uluergüven, Tanju Tuncel, Alican Aytek ,Ümit Bakış, Cemalettin Çekmece ve Birgen Engin gibi önemli isimler var. Film müzikleri Ezginin Günlüğü’nden tanıdığımız Hüsnü Arkan’dan. Türkiye’de fikir ve sanat eserleri kanuna uygun sözleşmeleri ilk kez Boyoz Akademi yapmış.

Denizli’nin Çal bölgesinde çekildiği için, tiyatroya “teyatora” denmiş. Çal’a özgü şiveyle konuşulduğu gibi Yunanistan’da 1976’ya kadar kullanılan modern Yunancadan farklı Kataverusa dilinde de sahneler var. Film Boyoz Akademisi bünyesinde kotarılmış tam bir aile işi.
Bülent’in herkesin bilmediği bir özelliğinden de söz edeyim. Teknik servis, restoran, taksi şöförlüğü, kasap, oto yıkama, kafe, fırın gibi 87 ayrı meslek dalında en az bir ay çalışıp deneyim kazanmış.

İzmir’den bir deli çıkması gerekiyordu

Neden böyle bir film?

Bülent Aydoslu: 10. Köy: Teyatora, kendisi de bir nevi dokuz köyden kovulan ve 10. Köy’de inzivaya çekilmek zorunda bırakılan Halikarnas Balıkçısı’nın metinleri de merkeze alınarak, kültürel sürekliliği anlatmak bakımından yapılan sinemasal bir deneme. Türk sinemasına dair pek çok ilk de bu filmle gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Öncelikli olarak temel misyon, tekil bir kültürel çerçeveye sahip olmayan Türkiye’de yaşayan mitlerin, inançların, tarihsel ve arkeolojik verilerin nasıl iç içe geçtiğini göstermek, başta sinema tüketicisi anlamında gençleri merkeze alarak her türlü seyircide bu farkındalığı yaratmaya çalışmak.

10.Köy:Teyatora çok farklı bir film olacak...

Bahadır Abşin: Türk sineması yeşilçam geleneğini korumaya çalışan bir yapıda. Melodram, ağlak bir yapı ve star sistemine dayalı. Filmler çekilirken şu kadar kazanırız bu kadar kazanırız hesapları yapılıyor. Aslında sinema yapmıyoruz, skeç çekiyoruz.Ve de gişeye bakıyoruz. Fantastik film mi? Batıya has özellik biz onu yapamayız. Niye yapamayalım? Bizim kültürel mirasımızda mitler yok mu? Var. Adamlarda bir tane macera var, onun üzerine onbeş tane film çekiyorlar. Bizde onbeş macera var, doğru dürüst bir film yapamıyoruz.

İzmir’de uzun metrajlı film hem de sıra dışı uzun metrajlı bir film yapmak...

B.Aydoslu: Delilik tabii ki. Buradan bir tane deli çıkması gerekiyordu, biz çıktık. Sıfır destek, sıfır sponsorla.Ciddi bir fedakarlık yapıyoruz. Kendimize çalışıyor gibi görünsekte sonuçta İzmir adına bir iş yapıyoruz ve ne yazık ki İzmir tarafından sahiplenmiyoruz. İzmirli şirketler ulusala reklam vermek isteyince İstanbul’a gidip oradan bir reklam şirketi seçiyor.

Genelde önce dizi sonra da uzun metrajlı film çekiliyor ülkemizde.

B. Abşin: Diziyle sinemanın hiçbir alakası yok ki. Dizi plastik bir şey,sinema başka bir şey. Bizim filmimizde 300’den fazla sahne var, görsel efektler var. İşte bu batı cesareti, batı yaklaşımı. Adamlar yapıyor kardeşim deniyor sonra. Biz de yapabilirizi göstereceğiz herkese.
B. Aydoslu: Milletler arasındaki güç gösterisi siyaset ve spordan ziyade sanatta öne çıkıyor. Ama bu konuda da en fakir yine Türkiye. Ülkemizdeki tüm film yönetmenlerinin uluslararası ses getirebilecek projelere imza atmaları gerekiyor.

Bülent Aydoslu

Kırıkkale’de doğdu. 1991 yılında tiyatro eğitimine başladı. 2006 yılında İzmir’e yerleştikten sonra, Ay IşığıTiyatrosu’nu kurdu. Karşıyaka Kültür Merkezi Tiyatro Evi’nde tiyatro sanatını icra etti. Boyoz Akademi’nin kurucusu. Yapımcılık, yazarlık, oyunculuk, yönetmenlik yapıyor.

Bahadır Abşin

2005’te E.Ü. İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nü bitiren Abşin, 20’nin üzerinde kısa ve orta metraj film çalışmasıyla ödüller kazandı. 2008’de reklam ajansını kurdu. Son 5 senedir photoshop, video edit ve görsel efekt konularında uzmanlaştı.